Globasa-Türkçe Sözlük, 2025-08-10

-abil
-ebilen, -abilen, -ebilir, -ilebilir
-bimar
-hasta
-bisu
-lması/-nması mecburi, -lması/-nması zorunlu
-bol
-top, -küre
-cu
geçişsiz fiil imi, olmak, haline gelmek, -laşmak, -leşmek
-din
-gün
-do
-ın pasif/edilgen durumunda, -mış, -miş
-doku
-belge, -doküman
-dom
bina, tesis, oda, yer, mekan (belirli bir amaç için)
-dukan
-dükkan, -mağaza
-ente
(cansız) etken, araç
-fil
eğilimli, yatkın
-fobi
-fobi
-fon
-fon, ses aleti
-gi
ettirgen/geçişli fiil imi, yapmak, ettirmek, -dır-, -dir-
-gimu
olması icap eden
-gon
-gen
-grafi
-kayıt, -grafi
-hole
-kılıf, -lık, mahfaza
-ible
-ilebilir, -ebilir, -abilen
-ina
-in
-ismo
-izm, -cilik, -cülük
-ista
-ist, -ci, -cü
-itis
-iltihap, -it
-je
-derece, seviye, ölçüm
-kal
yetersiz, -siz, -sız
-kamer
-oda
-kaxa
-kutu, kap, muhafaza
-kef
-şef, baş, patron, lider, usta
-kolordo
renk tonu
-krasi
(tür) yönetim, -krasi
-kumax
bez parçası (belirli bir amaç için)
-lari
topluluk
-laye
-değer, layık
-lexi
-kelime, -sözcük
-li
ile ilgili, -sel, -sal, -in, -ın
-logi
uzmanlık, bilim(i), felsefe(si), çalışma(sı), sanat(ı), -loji, -bilim
-mansi
-mansi
-maso
-et
-maxina
makine, cihaz, aparat (isimlere eklenir)
-medis
-tıp uygulaması, -hekimlik
-meter
-ölçüm cihazı, alet, -metre
-mo
derece ve tarz zarfı, -ce, -ca, şekilde
-mon
-öge, birim (bir bütünün)
-mosem
-mevsim
-musi
-mesi/-ması şart olan
-ne
-ın aktif durumunda veya sürecinde, -en, -an, -yor
-osis
-patoloji, -oz
-pel
-e yönelten, isteten, istemeye neden olan
-ple
-kat, -katlı
-pul
yeterli veya fazlasıyla olan, -li, -lı
-sa
-dil, hayvan sesleri
-sim
-gibi, -imsi, -ımsı (isimlere eklenir)
-su
iyelik sıfatı imi, -in, -ın
-tim
-takım, ekip, heyet
-tora
-atör, -aç, -eç, makine, cihaz, aparat (fiillere eklenir)
-tul
-alet, araç
-xey
-şey, madde
-ya
soyut isimler, -lik, -lık
-yen
varlık (herhangi bir canlı varlık), (kişileştirilmiş) nesne, -ci, -cü
-yum
sıra sayısı, -inci, -ıncı
a
ah (şaşkınlık veya hayret belirtir)
ababil
kırlangıç (kuş), Hirundinidae
abakus
abaküs
abces
apse, çıban
abece
alfabe
alfabetik sıraya dizmek
Abigail
Abigail
abil
muktedir, yetenekli, yapabilen
-ebilmek, -abilmek
abil na kari
parası yetmek, almaya gücü yetmek
abilgi
olanak sağlama, etkinleştirme
olanak sağlamak, etkinleştirmek
abilya
yetenek, kabiliyet, kapasite, imkan
abone
abonelik
abone olmak
aboneyen
abone
abruto
ani, birdenbire
aniden, birdenbire
abrutoya
anilik
absorbi
emme, soğurma, absorpsiyon
emmek, soğurmak, absorbe etmek
absorbiabil
emici, soğurucu
absorbigi
sırılsıklam etme, ıslatma, doyurma
sırılsıklam etmek, ıslatmak, doyurmak
absorbine
emici, soğurucu
absurdo
absürt, saçma, gülünç
absürt bir şekilde, saçma bir şekilde
absurdoxey
saçmalık (sayılabilen isim)
absurdoya
saçmalık, absürtlük (sayılamayan isim)
abyasa
prova, pratik, alıştırma
prova yapmak, pratik yapmak, alıştırma yapmak
abyasado
provası yapılmış, alıştırma yapılmış
acidi
asit
acidigi
asitlendirme, asitleştirme
asitlendirmek, asitleştirmek
acidihamir
ekşi maya
acidije
asitlik, asidite (derece)
acidipul
asidik, ekşi
acidiroti
ekşi mayalı ekmek
acidiya
asitlik, ekşilik (durum)
acum
hapşırık, aksırık
hapşırmak, aksırmak
acumgi
hapşırtma
hapşırtmak
adabu
kibarlık, nezaket
adabufil
kibar, nazik
kibarca, nezaketle
adabukal
kaba, nezaketsiz
adabukalya
kabalık, nezaketsizlik
adabunenfil
kaba, nezaketsiz
adabupul
kibar, nazik
kibarca, nezaketle
Adam
Âdem
adasi
mercimek
adasisupa
mercimek çorbası
adate
adaptasyon, uyum
adapte etmek, uyarlamak
adapte olmak, uyum sağlamak
adateible
uyarlanabilir, adapte olabilir
uyarlanabilir bir şekilde
adatexey
uyarlama
Aden
Aden
adhesi
yapışma, adezyon
yapışmak
adhesiabil
yapışkan
yapışkan bir şekilde
adhesiente
yapıştırıcı, yapışkan madde
adhesine
yapışkan
yapışkan bir şekilde
adhesixey
yapışma, yapışmış şey
adil
adil
adil bir şekilde, adilce
adilya
adalet
admiral
amiral
admiralya
amiral heyeti, amirallik
adola
kas, adale
adolabala
kaslı, yapılı
adolabalaya
kas gücü
adolakal
sıskа, çelimsiz, kassız
adolapul
kaslı
adolaya
kaslılık
adopsi
evlat edinme
evlat edinmek
adopsibyuro
evlat edindirme kurumu
adopsili
evlatlık, evlat edinilmiş
adopsiyen
üvey anne/baba, evlat edinen ebeveyn
adrenalin
adrenalin, epinefrin
adresu
adres
adreslemek
adresukitabu
adres defteri
adresulari
dizin, rehber
Adrya
Adriyatik
afarin
alkış
alkışlamak
aferin, bravo
afatu
felaket, afet, facia
afatupul
feci, felaket
feci bir şekilde
Afgani
Afganistan
Afganili
Afgan
Afganiyen
Afgan
Afrika
Afrika
Afrikali
Afrikalı, Afrika'ya özgü
Afrikanse
Afrikaner (Afrikaner halkı, yaşam tarzları veya dilleri ile ilgili)
Afrikansesa
Afrikaans (dili)
Afrikanseyen
Afrikaner, Boer
Afrikayen
Afrikalı
afsane
efsane
afsaneli
efsanevi
efsanevi bir şekilde
agil
çevik, atak
çevikçe, atak bir şekilde
agilya
çeviklik, ataklık
Agustin
Augustinus
Ahab
Ahab
aham
anlayış, kavrama
anlamak, kavramak
anlıyorum, anlaşıldı, tamam
ahamgi
açıklama, izah
açıklamak, izah etmek, anlatmak
ahamible
anlaşılır, anlaşılabilir
anlaşılır bir şekilde
ahamnenible
anlaşılmaz
anlaşılmaz bir şekilde
ajabu
garip, tuhaf, acayip
garip bir şekilde, tuhaf bir şekilde
ajabuxey
gariplik, tuhaflık
ajabuya
gariplik, tuhaflık, acayipik
ajabuyen
garip/tuhaf kişi, eksantrik
ajela
acele, telaş
acele etmek, telaş etmek
acele et, hadi
ajelado
aceleci, telaşlı, aceleyle yapılmış
ajelapul
aceleci, telaşlı
aceleyle, telaşla
akaci
akasya
Akade
Akkad
akademi
akademi
akademili
akademik
akademik olarak
akere
dönüm, akre
akereje
dönüm olarak alan
akiku
akik
Akile
Aşil
Akileli
Aşil'e ait, Aşil
akiletendon
Aşil tendonu
akne
akne, sivilce
aknemon
sivilce, püstül
aknepul
sivilceli
akonto
hesap
akorde
akort (müzik)
akordyon
akordeon
akran
akrep
akrili
akrilik
akrobati
akrobasi
akrobatili
akrobatik
akrobatiyen
akrobat
akse
eksen, aks, dingil
akseli
eksenel
aksento
aksan (sosyodilbilim), şive
aksetyan
koordinat
aksyoma
aksiyom, belit, varsayım
aksyomali
aksiyomatik
aksiyomatik olarak
aksyon
eylem, aksiyon, hareket, faaliyet
harekete geçmek, davranmak, eylemde bulunmak
aksyonfil
aktif, enerjik, faal
aktif bir şekilde, enerjik bir şekilde
aksyonkadam
prosedür, işlem
akxu
kötü alışkanlık, kusur, erdemsizlik
akxupul
kötü, alçak, ahlaksız
kötü bir şekilde, alçakça, ahlaksızca
albatros
albatros
alegori
alegori, kinaye, istiare
alegorili
alegorik, kinayeli
alegorik olarak, kinayeli bir şekilde
Aleksandro
İskender
alergi
alerji
alergili
alerjik (bir alerjinin neden olduğu veya onunla ilgili)
alergipul
alerjisi olan, alerjik
alga
alg, yosun
algafutru
liken
algoritma
algoritma
algoritmali
algoritmik
algoritmik olarak
aligator
aligator, timsah, Alligatorinae
alim
öğretim, öğreti, talimat
öğretmek, talimat vermek
alimdo
bilgili, alim, erbab
alimible
öğretilebilir, eğitilebilir
alimli
öğretici, eğitici
öğretici bir şekilde, eğitici bir şekilde
alimlogi
pedagoji, eğitim bilimi
alimlogili
pedagojik
pedagojik olarak
alimne
öğretici, ders verici
öğretici bir şekilde
alimxey
öğreti
alimyen
öğretmen, eğitmen
aljebra
cebir
aljebrali
cebirsel
cebirsel olarak
alkali
alkali
alkalili
alkali, bazik
alkimi
simya, alşimi
alkimili
simyasal, alşimik
simyasal olarak
alkoba
alkov, niş, oyuk
alkohol
alkol, ispirto
alkollemek
alkoholdo
sarhoş
sarhoş bir şekilde
alkoholfilya
alkolizm
alkoholfilyen
alkolik (alkolizm hastası olan kişi)
alkoholli
alkollü (alkolle ilgili)
almari
dolap
almasi
elmas
almasihalke
elmas yüzük
alo
diğer, başka, farklı
alo-
diğer-, başka-
alo kom
-den farklı, farklı olmak
alocu
değişim, değişiklik
değişmek, farklılaşmak
alodexa
yurt dışı, yabancı ülke
alodexali
yabancı, ecnebi
yabancı bir şekilde
aloe
aloe (vera), sarı sabır
aloete
başkaları, diğerleri
aloforma
dönüşüm, başkalaşım
dönüşmek, başkalaşmak
alogi
değiştirme
değiştirmek, farklılaştırmak
aloijen
anlaşmazlık, uyuşmazlık
aynı fikirde olmamak, anlaşamamak
alojensifil
heteroseksüel
heteroseksüel olarak
alokosmo
alternatif evren, boyut
alokrasi
devrim (rejim değişikliği)
alokwanti
farklı miktarda, başka miktarda
alolabel
yeniden etiketleme
yeniden etiketlemek
alolide
yönlendirme, havale
yönlendirmek, havale etmek
aloloka
başka yerde, başka bir yerde
alomaner
başka bir şekilde, farklı bir şekilde
alomo
farklı bir derecede
alondra
tarla kuşu, toygar, Alaudidae
alonumer
farklı sayıda
aloopsyon
alternatif, seçenek
alooto
başka şeyler, diğer şeyler
alopul
farklı, başka tür, değişik
başka bir şekilde, farklı bir şekilde
alopul kom
-den farklı olarak, aksine
aloseba
başka bir nedenle, farklı bir nedenle
alosu
başkasının
alote
bir başkası
aloto
başka bir şey
alowatu
başka bir zaman, farklı bir zamanda
aloy
alaşım
aloya
fark, farklılık
farklı olmak, değişmek
aloyagi
ayrım, farklılaştırma
ayırt etmek, farklılaştırmak
aloyagiible
ayırt edilebilir
ayırt edilebilir bir şekilde
alpaka
alpaka, Lama pacos
alto
alto
alucina
halüsinasyon, sanrı
halüsinasyon görmek
alucinagiente
halüsinojen
aluminyum
alüminyum, Al
am
emir kipi işareti
Amara
Amhara Bölgesi
Amarali
Amhara
Amarasa
Amharca (dil)
Amarayen
Amharalı (kişi)
amaro
acı (tat)
acı bir şekilde
amaroya
acılık
amber
amber
ambisi
hırs, ihtiras
hırslandırmak
hırslı olmak, arzulamak
ambisifil
hırslı, ihtiraslı
hırslı bir şekilde
ambisikal
hırssız
hırssızca
ambisinenfil
hırssız
hırssızca
ambisipul
hırslı
hırslı bir şekilde
ameba
amip
amen
amin
Amerika
Amerika
Amerikali
Kuzey Amerikalı, Güney Amerikalı, Amerikan (Kuzey ve Güney Amerika ile ilgili)
Amerikayen
Kuzey Amerikalı, Güney Amerikalı
amerikyum
amerikyum, Am
ametisto
ametist
amiku
derin
derinlemesine, derin bir şekilde
amikucu
derinleşmek
amikugi
derinleştirmek
amikuje
derinlik
amikuya
derinlik
amino
amino, amin
amiru
emir, komut
emretmek, buyurmak
amirufil
otoriter, amirane, patronluk taslayan
amiruli
emir, zorunlu
emir kipinde, zorunlu olarak
amnyon
amniyon
amonyako
amonyak
Amos
Amos
amperi
amper
ampula
ampul
amusa
eğlence, zevk
eğlendirmek
eğlenmek, keyif almak
amusado
eğlenmiş
amusane
eğlenceli, zevkli
eğlenceli bir şekilde
amusaparke
eğlence parkı, lunapark
amusaxey
uğraş, meşgale, eğlence
amusayen
eğlendirici, şovmen
Ana
Anna
Anadir
Anadır
anakonda
anakonda
analisi
analiz, çözümleme
analiz etmek, çözümlemek
analisifil
analize yatkın, analitik
analitik olarak
analisili
analitik
analitik olarak
analisiyen
analist, çözümlemeci
analogu
analog
analoji
analoji, benzeşim
ananas
ananas
ananassui
ananas suyu
anar
nar
anarki
anarşi
anarkiismo
anarşizm
anarkiista
anarşist
anarkili
anarşik
anarşik bir şekilde
anco
resif, mercan kayalığı
ancovi
hamsi, anchoïade
anda
yürüyüş
yürümek
andagi
yürütme
yürütmek
Andaman
Andaman
andayen
yaya, yürüyen kişi
andesita
andezit
andin
stabil, sağlam, dengeli
stabil bir şekilde, sağlam bir şekilde
andincu
stabilize olma, dengelenme
stabilize olmak, dengelenmek
andingi
stabilizasyon, dengeleme
stabilize etmek, dengelemek
andinya
stabilite, sağlamlık, denge
Andora
Andorra
Andre
Andrew
anedota
anekdot, fıkra
anedotali
anekdotik
anekdot şeklinde
anemon
anemon, dağ lalesi
angam
uzuv
Angola
Angola
Angolali
Angola'ya özgü
Angola usulü
Angolayen
Angolalı
anima
animasyon, çizgi film
canlandırmak, anime etmek
animayen
animatör, canlandırmacı
anisu
anason
anjen
güvenli, emin, emniyetli
güvenli bir şekilde
anjengi
güvenceye alma, sağlama alma
güvenceye almak, sağlama almak, korumak
anjengili
güvenlik (ile ilgili), emniyet
anjenkaxa
kasa, çelik kasa
anjenya
güvenlik, emniyet
anjil
incil, müjde, ilahi mesaj
anjilkef
başmelek
anjilyen
melek
ankara
çapa, demir
çapa atmak, demirlemek
ansya
anksiyete, kaygı, endişe
kaygılandırmak
kaygılanmak, endişelenmek
ansyafil
kaygıya yatkın, endişeli
endişeli bir şekilde
ansyapul
endişeli, kaygılı
endişeyle, kaygıyla
Antartiko
Antarktika
antelope
antilop
antena
anten (cihaz)
anti
karşı, aleyhine
anti-
anti-, karşı-
antibakuterili
antibakteriyel
antibioente
antibiyotik
antidepresiente
antidepresan
antidokya
panzehir, antidot
antigutonente
analjezik, ağrı kesici
Antigwa ji Barbuda
Antigua ve Barbuda
antijento
karşı mücadele, karşı savaş
karşı savaşmak
antilegali
yasa dışı, illegal
yasa dışı olarak
antili
karşıt, muhalif
karşıt olarak
antimonyum
antimon, Sb
antipul
zıt, karşıt, ters
aksine, tersine
antivirusli
antiviral
antiviral olarak
antiya
muhalefet, karşı çıkma, itiraz
karşı çıkmak, itiraz etmek
antiyen
muhalif, rakip, hasım
Antoni
Anthony
antru
bağırsak
antruli
bağırsak (ile ilgili)
anwi
teselli, avuntu
teselli etmek, avutmak
teselli bulmak
anwijayeza
teselli ödülü, teselli mükafatı
anwinenible
teselli edilemez
anxi
ima, kinaye, üstü kapalı söz
ima etmek, kinaye yapmak
anximena
yan anlam, çağrışım
yan anlam taşımak
aorta
aort
apartamen
apartman dairesi, daire
apartamenlari
apartman kompleksi, site
aplika
uygulama
uygulamak, geçerli olmak
aplikaible
uygulanabilir
aprikoti
kayısı
aproba
onay, onaylama
onaylamak
aprobado
onaylanmış
apyun
afyon
Arabi
Arabistan, Arap Yarımadası
Arabili
Arap
Arapça
Arabisa
Arapça (dil)
Arabiyen
Arap
Arafura
Arafura Denizi
Aram
Aram
Aramsa
Aramice
arcivo
arşiv
arşivlemek
ardwazi
arduvaz, kayrak taşı
are
papaz, rahip, pastör
arena
arena
aresto
tutuklama
tutuklamak, gözaltına almak
arestoamiru
tutuklama emri, yakalama emri
arestokamer
(hapishane) hücresi, gözaltı hücresi
Argentina
Arjantin
Argentinali
Arjantin'e özgü
Argentinayen
Arjantinli
argon
argon, Ar
aristo
aristokrat, soylu, aristokratik
aristokratça
Aristotel
Aristoteles, Aristo
aritmeti
aritmetik
Arkimede
Arşimet
arkitetur
mimari, mimarlık
arkiteturli
mimari
mimari olarak
arkiteturyen
mimar
arko
yay, kemer, ark
armadilo
armadillo
armoni
uyum, armoni
armonika
harmonika, mızıka
armonipul
uyumlu, ahenkli
uyumlu bir şekilde, ahenkli bir şekilde
Aron
Harun
arpa
arp
arpun
zıpkın
zıpkınlamak
arseniko
arsenik, As
arte
sanat
arteatex
havai fişek
artedom
(sanat) stüdyosu, atelye
arteeskol
sanat okulu
artefil
sanatsal (sanata eğilimli), sanatsever
sanatsal bir şekilde
artefilyen
sanatsever
arteli
sanatsal (sanatla ilgili)
sanatsal olarak
artemahara
sanatkârlık, ustalık
artepul
sanatsal
sanatsal olarak
artexey
sanat eseri
arteyen
sanatçı
articoku
enginar
artikel
artikül, tanımlık (dilbilgisi)
Artiko
Arktik (bölge veya okyanus)
artro
eklem
artroitis
artrit, eklem iltihabı
artroitisli
artritik, romatizmal
artropeda
eklembacaklı, Arthropoda
asalu
bal
asan
kolay
kolayca
asancu
kolaylaşmak
asangi
kolaylaştırma
kolaylaştırmak
asanxey
kolaylık, rahatlık
asanya
kolaylık
asel
köken, kaynak
kaynaklanmak, türemek
aselli
orijinal (ilk, başlangıç), yerli
aslen, doğal olarak
aselpul
orijinal, asıl
aslen
asfalto
asfalt
Asia
Asya
Asiali
Asyalı
Asiayen
Asyalı
asif
pişmanlık
pişman olmak, üzgün olmak
üzgünüm, özür dilerim
asifpul
pişman
pişmanlıkla
asifpulya
pişmanlık
askeri
ordu, piyade, askeri birlik
askerilari
piyade
askeritim
ordu
askeriyen
asker
asman
gökyüzü
asmankolordo
gök mavisi
asmansim
gök mavisi
asosya
dernek, birlik
ilişkilendirmek, bağdaştırmak
asosyado
ilişkili, bağlantılı
asosyatim
dernek, birlik
asosyayen
üye, ortak
Asperger
Asperger (isim)
aspini
iğne, toplu iğne
astama
astım
astamakrisis
astım krizi
astamali
astımlı, astım ile ilgili
astamayen
astımlı (astım hastası olan kimse)
astatin
astatin, At
asteroyde
asteroit
astrato
soyut
soyut bir şekilde
astratoxey
soyutlama (sayılabilir isim)
astratoya
soyutluk
asuransu
sigorta
sigortalamak
asuransuli kontrata
sigorta poliçesi
ata
gelme
gelmek
atake
saldırı
saldırmak
atakefil
agresif, saldırgan
agresif bir şekilde, saldırganca
atakeyen
saldırgan
atex
ateş
yanmak, ateşe vermek, yakmak
atexdom
şömine
atexmon
alev
atinyum
aktinyum, Ac
ativo
aktif, etkin, açık
aktif olarak
ativocu
aktifleşme
aktifleşmek
ativogi
aktivasyon, etkinleştirme
aktive etmek, etkinleştirmek, açmak
ativoje
aktivite (derece), faaliyet
ativoya
aktivite (sayılamaz), aktiflik, faaliyet
Atlantiko
Atlantik (Okyanusu)
atlas
atlas
Atlas
Atlas
atleti
atletizm
atletifil
atletik (atletizme yatkın)
atletili
atletik (atletizmle ilgili)
atletiyen
atlet
atmosfer
atmosfer
ato
eylem, rol, perde
rol yapmak, oynamak
atolo
atol
atomu
atom
atomubomba
atom bombası
atomuli
atomik
atomik olarak
atopupe
kukla, maryonet
atoya
oyunculuk
atoyen
aktör, aktris, oyuncu
atre
ebeveyn, anne-baba
ebeveynlik yapmak
atrebasa
anadil
atredexa
anavatan
atreli
ebeveynlere ait
ebeveyn olarak
atreya
ebeveynlik
aventur
macera
maceraya atılmak
aventurfil
maceracı, maceraperest
avokato
avokado
aw-
uzaklaşma bildiren önek
awajela
aceleyle uzaklaşma
aceleyle uzaklaşmak, aceleyle gitmek
awbujo
kaçırma, adam kaçırma
kaçırmak, alıp kaçmak
awcu
kaybolma, gözden kaybolma
kaybolmak, gözden kaybolmak
awcudo
kaybolmuş
kaybolmuş bir şekilde
awcudu
mahrum etme, yoksun bırakma
mahrum etmek, yoksun bırakmak, elinden almak
awcudunenible
devredilemez, vazgeçilemez
devredilemez bir şekilde
awdio
ses, audio
awfe
-den uzak, -den uzakta
awfley
uçup gitme
uçup gitmek
awgi
yok etme, ortadan kaldırma
yok etmek, ortadan kaldırmak
awglu
içip bitirme
içip bitirmek
awgutonente
analjezik, ağrı kesici
awidi
ayrılma, gitme, terk etme
ayrılmak, gitmek, terk etmek
awizin
vazgeçme, feragat, teslim olma
vazgeçmek, feragat etmek, teslim olmak
awjeti
eleme, silme, bertaraf etme
atmak, çöpe atmak, elemek, silmek, bertaraf etmek
awjuicu
dikkatin dağılması
dikkati dağılmak
awjuigi
dikkat dağıtma
dikkatini dağıtmak
awmafu
af, bağışlama
affetmek, bağışlamak
awmotsu
silmek
awmotsutul
silgi
awnormali
anormal
anormal bir şekilde
awof
-den uzak, -den uzakta
awpawbu
kaçış, firar
kaçmak, firar etmek
awpel
kovma, püskürtme
kovmak, püskürtmek
awra
aura
awrestagi
terk etme
terk etmek
awsen
yokluk, mevcut olmama
yok olmak, mevcut olmamak
awsenjenmin
mazeret, alibi
awsenli
yok, mevcut değil
awsenne
yok, mevcut değil
Awstrali
Avustralya
Awstralia
Avustralya (kıta), Sahul
Awstralili
Avustralya'ya özgü, Avustralyalı
Awstraliyen
Avustralyalı
awtenti
otantik, hakiki, gerçek
otantik olarak, hakiki bir şekilde
awtentigi
doğrulama, onaylama
doğrulamak, onaylamak
awtentiya
otantiklik, hakikilik
awti
otistik
otistik bir şekilde
awtiya
otizm
awtiyen
otistik kişi
awto-
oto-, kendi-
awtoahamible
apaçık, bariz, kendiliğinden belli
awtomati
otomatik
otomatik olarak
awtomimbay
apaçık, bariz, kendiliğinden belli
apaçık bir şekilde
awtonom
özerk, otonom
özerk olarak, kendi başına
awtonomya
özerklik, otonomi
awtorita
otorite, yetki
yetki vermek, izin vermek
awtoritafil
otoriter
otoriter bir şekilde
awtoritapul
yetkili, otoriter
yetkili bir şekilde
awtoritaya
yetkilendirme, izin
awyam
yiyip bitirme
yiyip bitirmek
awyao
ısırıp koparma
ısırıp koparmak
awyongu
harcama, masraf
harcamak
axam
akşam
axamli
akşam
axamyam
akşam yemeği
akşam yemeği yemek
axke
gözyaşı
gözleri yaşarmak
axkegi
ağlatma, gözlerini yaşartma
ağlatmak, gözlerini yaşartmak
axkekatru
gözyaşı damlası
axkemon
gözyaşı damlası
Axkenazi
Aşkenaz, Aşkenazi
axolotle
aksolotl
ay
ah, of, ay
aya
a harfi, as
ayay
çığlık (acı veya korkuyla)
çığlık atmak, bağırmak
ayaygi
çığlık attırma, bağırtma
çığlık attırmak, bağırtmak
aybu
okşama, sevme
okşamak, sevmek
aybudo
okşanmış, sevilmiş
ayna
ayna
yansıtmak
aynaya
yansıma (ışık)
aynestaynyum
aynştaynyum, Es
ayse
buz
aysebarix
dolu
dolu yağmak
ayseeskeyti
buz pateni
buz pateni yapmak
aysejabal
buzdağı
aysekrimu
dondurma
aysemon
buz parçası, buz küpü
aysenahir
buzul
aysepul
buzlu, buz gibi
Azerbayjan
Azerbaycan
Azerbayjanli
Azerbaycanlı, Azeri
Azerbayjansa
Azerice, Azerbaycan Türkçesi
Azerbayjanyen
Azeri, Azerbaycanlı
azizu
sevgili, değerli, aziz
sevgiyle
azizuyen
sevgili, canım
Babilon
Babil, Babil İmparatorluğu
babun
babun
babur
kaplan
bacelor
lisans mezunu
bacelorya
lisans derecesi
bacilus
basil
badam
badem
badammilko
badem sütü
badminton
badminton
Badowin
Bedevi
Bafin
Baffin
bagala
katır
bage
kısım, parça, porsiyon, bölüm
bölmek, paylaştırmak, ayırmak
bageli
kısmi
kısmen
bagor
çit, parmaklık
çitle çevirmek
Bahama
Bahamalar
Bahamayen
Bahamalı
bahari
deniz, okyanus
Bahari Antartiko
Güney Okyanusu, Antarktika Okyanusu
Bahari Artiko
Arktik Okyanusu, Kuzey Buz Denizi
Bahari Atlantiko
Atlantik Okyanusu, Atlantik
Bahari Hindiko
Hint Okyanusu
Bahari Pacifiko
Pasifik Okyanusu, Büyük Okyanus, Pasifik
bahariestare
deniz yıldızı
baharigardan
boğaz (coğrafi)
baharigebo
boğaz, kanal (coğrafi)
baharikacupa
deniz kaplumbağası
baharili
denizcilikle ilgili, deniz
baharilogi
oşinografi, okyanus bilimi
bahariyen
denizci, gemici
Bahayi
Bahai
Bahrayn
Bahreyn
Bahraynyen
Bahreynli
baji
rozet, nişan
bakalao
morina balığı
bakugamon
tavla
bakuteri
bakteri, bakteriler
bakxixi
bahşiş
bahşiş vermek
bala
güçlü, kuvvetli
güçlü bir şekilde, kuvvetle
balacu
güçlenmek
balagi
güçlendirmek
balaje
(derecede) güç, (derecede) kuvvet
balangu
çekirge
balaxey
güç gösterisi, dayanıklılık
balaya
güç, kuvvet
balde
kova
Balear
Balear Adaları
balem
mızrak, kargı
balena
balina
baleto
bale
baletoyen
balet dansçısı, balet, balerin
balgam
balgam
baligu
yetişkin
balkon
balkon
balon
balon
balonnavi
hava gemisi, zeplin
balsam
balsam, merhem
Baltiko
Baltık Denizi
baluta
meşe
balutajozi
palamut, meşe palamudu
bambu
bambu
bamya
bamya
ban
bazı, birtakım
banana
muz, yarrak (kaba)
bananadrevo
muz ağacı
Banda
Banda Adaları, Banda Denizi
bandekutu
bandikut
bandera
bayrak, sancak
banete
bazıları
Bangla
Bengal (bölge)
Bangladexa
Bangladeş
Banglali
Bengalce, Bengal
Banglasa
Bengalce (dil)
Banglayen
Bengalli
bangura
kırılgan, narin, hassas
banguraya
kırılganlık, narinlik, hassaslık
banjo
banjo
banka
kavanoz, teneke kutu
bankabukatul
konserve açacağı
banko
banka
bankofil
tutumlu, idareli
bankomaxina
bankamatik, ATM
bankoyen
bankacı
bankwanti
bir miktar, biraz
banloka
bir yerde, bir yere
banmaner
bir şekilde, her nasılsa
banmo
biraz, bir nebze, bir dereceye kadar
bannumer
birkaç, bazı
banoto
bazı şeyler
banpul
bir çeşit, bir tür
banseba
bir nedenle, bir sebepten
bansu
birinin
bante
biri, birisi, kimse
banto
bir şey
banwatu
bir zamanlar, bir ara, er ya da geç
banyo
banyo
banyo yapmak
banyokamer
banyo (oda)
banyotwala
banyo havlusu
bao
çanta, torba
baraka
kutsama, bereket
kutsamak
barakado
kutsanmış, mübarek
barakuda
baraküda, ıskarmoz
Barati
Hindistan
Baratili
Hint
Baratiyen
Hintli
Barbado
Barbados
Barbadoyen
Barbadoslu
Barbara
Barbara
barbari
barbar
barbarca
barbarixey
barbarlık (eylem)
barbariya
barbarlık (nitelik)
barbariyen
barbar (kişi)
barbekyu
barbekü, mangal, ızgara
barbekü yapmak, mangal yapmak, ızgara yapmak
bardi
soğuk
soğuk olmak, soğutmak, serinletmek
bardiday
dondurucu
bardilil
serin
bardimosem
kış
bardipul
soğuk
barditora
buzdolabı
Barentse
Barents Denizi
barinjen
patlıcan
bariton
bariton
barix
yağmur
yağmur yağmak
barixababil
ebabil, sağan
barixkalya
kuraklık
barixkatru
yağmur damlası
barixmon
yağmur damlası
barixsokutu
yağış
barku
şimşek, yıldırım
barone
baron, barones
Bartolome
Bartolomeus
baru
ayı
baryum
baryum
basa
dil, lisan
dil aracılığıyla iletişim kurmak
basafilyen
dil meraklısı, dil aşığı
basali
dilsel, dilbilimsel
dilsel olarak
basalogi
dilbilim, lengüistik
basalogili
dilbilimsel
dilbilimsel olarak
basalogiyen
dilbilimci
basalto
bazalt
basatayti
çeviri, tercüme
çevirmek, tercüme etmek
basataytiyen
çevirmen, tercüman
basaxube
lehçe, diyalekt
basi
temel, esas, baz
dayanmak, temel almak
basibol
beyzbol
basido
dayalı, temelli
basidom
üs, merkez
basieskol
ilkokul
basikal
asılsız, temelsiz
asılsızca, temelsizce
basili
temel, esas
temel olarak, esasen
basketo
sepet
basketobol
basketbol
baso
bas (müzik)
basodrumu
bas davul
basogitara
bas gitar
basoklarinete
bas klarnet
basun
fagot
bateri
batarya, pil, akü
batiza
vaftiz
vaftiz etmek
batizaatre
vaftiz ebeveyni
batizali
vaftiz ile ilgili
batizamatre
vaftiz annesi
batizapatre
vaftiz babası
bawe
savunma, müdafaa
savunmak, müdafaa etmek
bawedom
kale, istihkam
bawekal
savunmasız
savunmasızca
bawlu
şiddet
şiddet uygulamak, şiddet göstermek
bawlukrasi
tiranlık, zorbalık
bawlukrasiyen
tiran, zorba
bawlupul
şiddetli
şiddetle
bax
altında
bax-
alt-, ast-, yardımcı-, muavin-
bax asman
açık havada
baxasmanli
açık hava
açık havada
baxbaharili
su altı
su altında
baxcu
altına girmek
baxdom
bodrum, bodrum katı
baxexikili
bilinçaltı
bilinçaltı olarak
baxgeoli
yeraltı
yeraltında
baxgi
altına koymak
baxixu
genç, ergen
baxjungwi
teğmen, astteğmen
baxli
alttaki, daha alçak
aşağıda, altta
baxoreitis
kabakulak
baxplasi
maruz bırakma
maruz bırakmak
baxpresidiyen
başkan yardımcısı
baxtexto
altyazı
baxwoju
destek
desteklemek, alttan desteklemek
baxya
altında olma
altında olmak
baxyen
ast
bayoneta
süngü
bayti
bayt
baytu
ev
bazar
pazar, çarşı
bazu
şahin, doğan
be-
edilgen çatı eki
beadopsiyen
evlatlık
beadresuyen
alıcı, muhatap
bearestoyen
tutuklu
beasuransuyen
sigortalı
bebatizayen
vaftiz adayı
bebe
bebek
bebinanyen
mülteci, sığınmacı
befaydayen
lehtar, yararlanıcı
befobi
korku
korkmak
befobido
korkulan
befuraha
zevk almak, tadını çıkarmak
begiximyen
şüpheli, zanlı
begoyonyen
çalışan, işçi, personel
beharemusi
vazgeçilmez, elzem
vazgeçilmez bir şekilde
behemot
behemot
beinterviuyen
görüşülen kişi, mülakat yapılan kişi
beker
beher
bekerel
bekerel, Bq
Bekerel
Becquerel
bekir
bakir, bakire
bekiryen
bakir, bakire
bekoneyen
tanıdık
bekreayen
yaratık, mahluk
belaka
sal
Belarus
Belarus, Beyaz Rusya
Belarussa
Belarusça, Beyaz Rusça
Belaw
Palau
Belgi
Belçika
Belgili
Belçika
Belgiyen
Belçikalı
Belinshawsen
Bellingshausen
Belize
Belize
Belizeyen
Belizeli
belo
saç, kıl, tüy, kürk
belomon
saç teli, kıl
belopul
kıllı, tüylü
kıllı bir şekilde
beltu
kemer
belu
bel (birim)
belubiyen
sevilen kimse, sevgili
Belzebul
Beelzebub
bembi
kabızlık
kabız olmak, kabız yapmak
bembido
kabız
bemedisyen
hasta
bendaji
bandaj, sargı
bandajlamak, sarmak
bendu
bant, şerit, kurdele
bendutaji
diadem, taç
benge
bahane, mazeret
bahane bulmak, mazeret göstermek
Benin
Benin
Beninyen
Beninli
benji
öz, mahiyet, cevher
benjilexi
isim, fiil, isim-fiil
benjili
asli, esas, içkin
esasen, doğası gereği
benjunfo
diyalektik
benjunfoli
diyalektik
diyalektik olarak
benki
bank, sıra
benti
baldır
Benyamin
Bünyamin
benzol
benzen
beokomusi
görülmesi gereken
bepayayen
alacaklı
beri
dutsu meyve
berilyum
berilyum, Be
Bering
Bering
berkelyum
berkelyum, Bk
bete
kız evlat, oğul, çocuk, çocuklar
betekal
çocuksuz
beton
beton
betula
huş ağacı
bexikaryen
av, av hayvanı
bexin
jüri
bexorfobi
korkmak, ürkmek
beygel
bagel
beykon
beykın, domuz pastırması
beyongukal
faydasız, işe yaramaz
faydasızca, boşuna
beyongupul
faydalı, yararlı
faydalı bir şekilde
beze
arı
bezedom
arılık
bezekaxa
arı kovanı
bezelari
arı sürüsü, arı oğulu
bezeyen
arıcı
biber
kunduz
bibi
korna sesi
korna çalmak
Bibli
Kutsal Kitap, İncil
bideti
bide
bidzu
boncuk
bija
tohum
ekmek
bijamosem
ilkbahar, bahar
bikini
bikini
bildircin
bıldırcın
bilyardi
bilardo
bimar
hasta
hasta bir şekilde
bimarcu
hastalanma
hastalanmak
bimarfil
hastalıklı
hastalıklı bir şekilde
bimargi
hastalandırma
hastalandırmak
bimarya
hastalık
bimaryen
hasta
bimaryendom
hastane
binan
sığınak, barınak
sığınak vermek, barındırmak
binandom
sığınma evi, barınak
binde
bağlama, ciltleme
bağlamak, ciltlemek
bindetul
toka
bingo
tombala, bingo
bio
yaşam (organizmalar), hayat (organizmalar)
biodoyanya
biyoçeşitlilik
biokimika
biyokimya
bioli
organik, biyolojik
organik olarak, biyolojik olarak
biologi
biyoloji
biologiyen
biyolog
biomekanilogi
biyomekanik
biotekno
biyoteknoloji
bioyen
yaşam formu, canlı organizma, varlık
bira
bira
biradom
bar, pub, meyhane
bira fabrikası
biradomyen
barmen
birke
su birikintisi, gölet
birikmek
bisagra
menteşe
biskiti
bisküvi, kurabiye
biskopo
piskopos
bismuto
bizmut, Bi
bisnes
iş, ticaret
iş yapmak, ticaret yapmak
bisnesyen
iş insanı, iş adamı, iş kadını
bison
bizon
bistar
yatak
bisteki
biftek
bisu
zorunlu, mecburi, elzem, şart
zorunlu olarak, mecburen
biti
bit (bilgi birimi)
bitu
pancar
bla
sohbet, muhabbet
sohbet etmek, muhabbet etmek
bladom
sohbet odası
blakjaku
blackjack, yirmibir
bleydo
(bıçak) ağzı
blogu
blog
blog yazmak
bloki
engelleme, önleme
engellemek, önlemek, kaçınmak
blokido
engellenmiş, önlenmiş, kaçınılmış
blokiible
engellenebilir, kaçınılabilir, önlenebilir
engellenebilir şekilde, kaçınılabilir şekilde, önlenebilir şekilde
blokinenible
engellenemez, kaçınılmaz, önlenemez
engellenemez şekilde, kaçınılmaz olarak
blue
mavi
mavi renkte
bluebalena
mavi balina
blueberi
yaban mersini
blueya
mavilik
blusa
bluz
bobo
aptal, salak, ahmak
aptalca, salakça
boboya
aptallık, salaklık
boboyen
aptal, salak
bocan
tazminat, telafi
tazmin etmek, telafi etmek
bocando
tazmin edilmiş, telafi edilmiş
bocanli
telafi edici
telafi edici şekilde
bodon
isyan, ayaklanma, kargaşa
isyan etmek, ayaklanmak
bodonfil
isyankar, kargaşalı, çalkantılı
isyankar bir şekilde, kargaşalı bir şekilde
bodontim
kalabalık, ayak takımı, çapulcu sürüsü
bodonyen
isyancı, ayaklanmacı
Bofort
Bofor
bofun
fırtına
bofunpul
fırtınalı
bohay
zulüm, eza
zulmetmek, eza etmek
boksi
boks
boks yapmak
boksiyen
boksör
bol
top, taşak (argo)
boleto
porçini mantarı, ayı mantarı
Bolivi
Bolivya
boloku
blok
bolokuflutu
blokflüt
bomba
bomba
bombalamak
bombaya
bombalama, bombardıman
bon
iyi, güzel, hoş, olumlu
iyi, olumlu bir şekilde, iyice
bon-
iyi-, güzel-, hoş-, ö-
bon jiwa
elveda (uzun bir ayrılık veya vedalaşma beklentisiyle)
bon noce
iyi geceler
bon turi
iyi yolculuklar
bon xanse
(iyi) şanslar
bonata
karşılama
hoş karşılanmak
hoş geldin, hoş geldiniz
bonatagi
karşılama
karşılamak, hoş geldin demek
bonaxam
iyi akşamlar
boncu
iyileşme
iyileşmek
bondin
iyi günler
bongeniismo
öjeni
bongi
iyileştirme
iyileştirmek
bongibe
bağış
bağışlamak
bonglu
kadeh kaldırma, şerefe
kadeh kaldırmak, şerefine içmek
şerefe
bonhifazi
bakım, muhafaza
bakımını yapmak, korumak
boninsanli
insancıl
insancıl bir şekilde
boninsansim
insancıl
insancıl bir şekilde
bonjiwa
refah, esenlik
iyi yaşamak, iyi olmak
hoş geldin (uzun bir ayrılıktan sonra)
bonjotay
esenlik, iyilik hali
bonkonedo
tanıdık, aşina
tanıdık bir şekilde, samimiyetle
bonlexi
örtmece, hüsnütabir
bonmorcu
ötanazi
bonnuru
iyi günler
bonobo
bonobo, Pan paniscus
bonsoba
günaydın, iyi sabahlar
bonus
bonus, ikramiye
bonxanseli
şanslı, talihli
neyse ki, şans eseri
bonxansepul
şanslı, talihli
neyse ki, şans eseri
bonya
iyilik
bonyam
afiyet olsun
bonyen
iyi insan
Boro
Boro, Bodo (Hindistan'da bir etnik grup)
boron
bor, B
Borosa
Boro dili, Bodo dili
Boroyen
Boro kişisi, Bodo kişisi
borsuke
porsuk
bortokal
portakal (meyve)
bortokaljusu
portakal suyu
bortokalsui
portakallı gazoz, oranjet
boryum
bohriyum, Bh
Bosna ji Hertsegovina
Bosna-Hersek
bota
bot, çizme
botela
şişe
Boti
Tibet
Botswana
Botsvana
bowlin
bowling
bowling oynamak
bowlinbol
bowling topu
bowlinyen
bowling oyuncusu
boya
şamandıra
boykoti
boykot
boykot etmek
boykotido
boykot edilmiş
boyle
kaynama
kaynamak, haşlamak
boyledo
haşlanmış, kaynatılmış
boyledo ovo
haşlanmış yumurta
boylene
kaynayan
boyletora
kazan, boyler
boyletul
çaydanlık, su ısıtıcısı
Boysen
Boysen
boysenberi
boysen böğürtleni, R. ursinus × R. idaeus
bozi
keçi, Capra hircus
bozisa
meleme
melemek
brandi
brendi, konyak
brawa
bataklık
brawse
göz atma (web)
göz atmak, (internette) gezinmek
brawsetul
tarayıcı, gözatıcı
brayle
Braille alfabesi
Brazavilkongo
Kongo Cumhuriyeti
Brazil
Brezilya
Brazilli
Brezilyalı, Brezilya'ya ait
Brazilyen
Brezilyalı
Brendan
Brendan
bretzel
pretzel
breyki
fren
fren yapmak
brila
parlaklık, ışıltı
parlamak, ışıldamak
brilameli
görkemli, parlak
görkemli bir şekilde
brilapul
parlak, ışıl ışıl
parlak bir şekilde
Briti
Birleşik Krallık, İngiltere, Britanya
Britili
İngiliz, Britanyalı
İngiliz usulü
Britiyen
Britanyalı, İngiliz
broda
sakal
brokoli
brokoli
bromin
brom, Br
bronki
bronş, bronşiyal tüp
bronze
bronz, tunç
bronzeli
bronzdan, tunçtan
bronz renginde
broxa
fırça
fırçalamak
Brunay
Brunei
bruno
kahverengi
kahverengi olarak
brunoya
kahverengilik, kahverengi renk
bubu
popo (resmi olmayan)
bucun
ek, ilave, tamamlama
eklemek, tamamlamak
bucunli
ek, ilave, tamamlayıcı
ek olarak
bucunne
ek, ilave, tamamlayıcı
Buda
Buda
Budaismo
Budizm
Budaista
Budist
Budu
Merkür (gezegen)
bududin
Çarşamba
bufeti
büfe
buhar
buhar
buharda pişirmek
buhardo
buharda pişmiş
buharkoki
buharda pişirme
buharda pişirmek
bujeto
bütçe
bütçelemek
bujo
yakalama, ele geçirme
yakalamak, ele geçirmek
bujodo
yakalanmış, tutulmuş
bujotul
tuzak, kapan
buka
açma, açılış
açmak
bukado
açık
açıkça
bukaxey
açıklık
bulbula
baloncuk, kabarcık
baloncuk çıkarmak, köpürmek
bulbulu
bülbül, Luscinia
Bule
Boole
Buleli
boolean, mantıksal
bulevar
bulvar
Bulgari
Bulgaristan
Bulgarisa
Bulgarca
Bulgariyen
Bulgar
bulyon
et suyu, bulon
bum
patlama, infilak
patlamak, infilak etmek
bum
bumabil
patlayıcı, patlayabilir
patlayıcı bir şekilde
bumabilxey
patlayıcı (madde)
bumbi
salgı
salgılamak
bumeran
bumerang
bumerang gibi geri dönmek
bumfil
patlamaya meyilli, patlayıcı
patlayıcı bir şekilde
bumgi
patlatma, detonasyon
patlatmak, detone etmek
bumgitul
fünye, detonatör
bune
kayın (ağacı), kayın kerestesi, Fagus
bunhway
çöküş, yıkılma
çökmek, yıkılmak
bunhwaydo
çökmüş, yıkılmış
bunman
kin, hınç, gücenme, öfke, acı
gücenmek, kin beslemek
bunmanpul
gücenmiş, kindar, acı
gücenmiş bir şekilde, kindarca, acı bir şekilde
bur
kötü, fena, olumsuz
kötü bir şekilde, fena halde, olumsuz olarak
bur-
kötü-, fena-
burbaytu
kulübe, baraka
burbla
boş laf, gevezelik
boş laf etmek, gevezelik etmek
burcu
kötüleşme
kötüleşmek
burdava
narkotik, uyuşturucu
burdoyday
kötüye kullanma, istismar, kötü muamele
kötüye kullanmak, istismar etmek, kötü davranmak
burdoydaydo
istismar edilmiş, kötü muamele görmüş
burdoydayfil
küfürbaz, saldırgan, istismarcı
küfürlü bir şekilde, saldırganca, istismar ederek
burdoydayne
istismar eden, kötü davranan
istismar ederek, kötü davranarak
burfahuri
kibirli, küstah
kibirle, küstahça
burfahuriya
kibir, küstahlık
burfil
bağımlı
burfilya
bağımlılık
burgi
kötüleştirme
kötüleştirmek
burhazam
hazımsızlık, sindirim güçlüğü
burikaw
bağımlılık
bağımlı olmak
burikawne
bağımlı
burinforme
dezenformasyon, yanlış bilgilendirme
yanlış bilgilendirmek, dezenforme etmek
burinsanli
insanlık dışı, gayriinsani
insanlık dışı bir şekilde, gayriinsani bir şekilde
burinsansim
insanlık dışı, zalimce
insanlık dışı bir şekilde, zalimce
burito
burrito
burjumun
lanet, büyü
lanetlemek, büyü yapmak
Burkina
Burkina Faso
burlabas
paçavra, eski püskü giysi
burlexi
küfür, argo söz
küfretmek, sövmek
burmobil
hurda araba, döküntü araba
burnasacu
kötü koku, pis koku
kötü kokmak, pis kokmak
burnini
velet, yaramaz çocuk
burpala
saçmalık, boş laf
saçmalamak, boş konuşmak
burplanta
yabani ot
burroya
kâbus, karabasan
kâbus görmek
bursolo
yalnız, kimsesiz
bursoti
gürültü
burtrafiko
trafik sıkışıklığı
burtyan
leke
burxanse
kötü şans, şanssızlık
burxanseli
şanssız, talihsiz
maalesef, ne yazık ki
burxansepul
şanssız, talihsiz
maalesef, ne yazık ki
burxohra
kötü şöhret, rezalet
burxohrapul
adı çıkmış, kötü şöhretli
kötü bir şöhretle
burya
kötülük
buryen
kötü adam, hain
bus
otobüs
busardo
şahin, Buteo
busdom
otogar, otobüs terminali
busula
pusula
buter
tereyağı
tereyağı sürmek
buterpul
tereyağlı
tereyağlı bir şekilde
butersim
tereyağı gibi, tereyağlı
buton
düğme, tuş
düğmelemek, iliklemek
Buve
Bouvet (Adası)
buzaku
salya, tükürük
salya akıtmak
buzakugi
salya akıtmaya neden olma
salya akıttırmak
bwaw
köpek, Canidae
bwawdom
köpek kulübesi
bwawsa
havlama
havlamak
byen
kenar, uç
byuro
büro, ajans
byuroyen
ajan, temsilci
cabuke
kırbaç, kamçı
kırbaçlamak, kamçılamak
Cadi
Çad
Cadili
Çad
Cadiyen
Çadlı
cakal
çakal
cakare
vertigo, baş dönmesi
cakarepul
başı dönen
cakix
çekiç
çekiçlemek
cakmake
çakmak taşı
caku
tebeşir
cakutahta
kara tahta
calun
tekerlek, çark
caluneskeyti
paten kayma
patenle kaymak
calunkursi
tekerlekli sandalye
calyo
taşıt, araç
calyoli
taşıtlara ait
taşıtla
cambay
solgun, soluk
solgunca, solgun bir şekilde
cambaycu
solgunlaşma, solma
solgunlaşmak, solmak
cambaygi
solgunlaştırma
solgunlaştırmak
cambayya
solgunluk
canal
kanal
candru
ay
cane
tarak
taramak
canedo
taranmış
canfen
içerik, bileşen, malzeme
canterel
sarıkız mantarı, horoz mantarı, Cantharellus
care
dört, 4
carecen
dört yüz
caredes
kırk
caredesyum
kırkıncı
caregon
dörtgen
carehedro
dörtyüzlü, tetrahedron
careple
dört kat, dört misli
careyum
dördüncü
carme
cazibe, büyü
büyülemek, cezbetmek
carmedo
büyülenmiş, cezbedilmiş
carmene
büyüleyici, cazibeli
büyüleyici bir şekilde
carmepul
çekici, cazibeli
çekici bir şekilde
cati
göğüs (anatomi)
catimaso
göğüs (et)
catioretul
stetoskop
cawdar
çavdar, Secale
cay
çay
cebula
soğan
cebulapul
soğanlı
cebulasim
soğanımsı
cecake
çiçek hastalığı
ceke
(banka) çeki
cel
-e, -a, için (hedef/amaç, ulaşma niyeti belirtir)
-e doğru
cel-
-e, -a
cel bax
alta doğru
cel comen
yana, kenara
cel ex
dışarıya
cel fronta
ileriye, öne
cel in
içine, içeriye
cel infer
aşağıya
cel infracengu
aşağı kata
cel kapi
tepeye, en üste
cel moywatu
sonsuza dek, ebediyen
cel na
-mek için, -mak için
cel peda
dibe, en alta
cel per
üzerine, üstüne
cel ruke
geriye
cel super
yukarıya
cel supracengu
üst kata
cele
hedef, amaç, gaye
hedeflemek, nişan almak
celeloka
varış noktası, gidilecek yer, destinasyon
celesta
çelesta
celidi
erişim, ulaşım
erişmek, ulaşmak
celidiible
ulaşılabilir, erişilebilir
ulaşılabilir bir şekilde, erişilebilir bir şekilde
celki
diye, -sın diye, için
celul
hücre (biyoloji)
celulli
hücresel
celvoka
çağırma, yakarma
çağırmak, yakarmak
celvokaible
çağrılabilir
çağrılabilir bir şekilde
cemento
çimento
cen
yüz
cengon
yüzgen
cengu
katman, kat, seviye
cengubistar
ranza
cennyan
yüzyıl, asır
cenple
yüz kat, yüz misli
censora
sansür
sansürlemek
censorado
sansürlenmiş
censorayen
sansürcü
censu
olgun
olgun bir şekilde
censucu
olgunlaşma
olgunlaşmak
censugi
olgunlaştırma
olgunlaştırmak
censuya
olgunluk
centi
yüzde bir, santi-
centimetro
santimetre
centixey
sent
centro
merkez
merkezlemek, ortalamak
Centroafrika
Orta Afrika Cumhuriyeti
centrodo
merkezlenmiş, ortalanmış
centroli
merkezi
merkezi olarak
centrolungoje
çap
cenyum
yüzüncü
ceramika
seramik (malzeme)
ceramikaarte
seramik sanatı, çömlekçilik
ceramikali
seramik, seramikten yapılmış
ceramikaxey
seramik (nesne)
ceri
kiraz, vişne
taşak (kaba)
Cernagora
Karadağ
Cernagorali
Karadağlı, Karadağca
Cernagorasa
Karadağca (dil)
Cernagorayen
Karadağlı (kişi)
ceryum
seryum, Ce
Cesar
Sezar
Ceski
Çek Cumhuriyeti, Çekya
Ceskili
Çekçe, Çek
Ceskisa
Çekçe (dil)
Ceskiyen
Çek
cesyum
sezyum, Cs
Cewta ji Melila
Ceuta ve Melilla
ci
sevgi veya şefkat belirtir
ciber-
siber-, akıllı
ciberneti
sibernetik
cibo
yağ
cibokal
yağsız
cibopul
yağlı
cibopulgi
yağlandırma, semirtme
yağlandırmak, semirtmek
cidra
elma şarabı
cidrasurka
elma sirkesi
cihe
çığlık, bağırış, feryat
çığlık atmak, bağırmak
cihene
bağırarak, çığlık atarak
Cile
Şili
Cileli
Şilili, Şili'ye özgü
Cileyen
Şilili
cilindro
silindir
cilindroli
silindirik
cimbalo
zil
cimpanze
şempanze, Pan troglodytes
cincila
şinşilla
cindan
teşhis, tanı
teşhis etmek, tanı koymak
cindando
teşhis edilmiş, tanı konulmuş
cindanli
teşhisle ilgili, diagnostik
cine
çene
cinju
inci
cinjuli gardanbendu
inci kolye
cinon
zeka, akıl
akıllı olmak, akıllandırmak
cinonday
parlak, dâhi, zeki
parlak bir şekilde, dahice
cinonkal
aptal, salak
aptalca, salakça
cinonkalya
aptallık, salaklık
cinonlil
akılsız, aptal
akılsızca, aptalca
cinonpul
akıllı, zeki
akıllıca, zekice
cipen
aldatma, hile
aldatmak, kandırmak
cipenkal
dürüst, samimi, içten
dürüstçe, samimice, içtenlikle
cipenkalya
dürüstlük, samimiyet, içtenlik
cipenpul
dürüst olmayan, sahtekar
dürüst olmayan bir şekilde
cipenpulya
sahtekarlık, dürüst olmama
cipresu
selvi, servi, Cupressaceae
cipsu
cips
Ciril
Cyril, Kiril
cirkito
devre
cirkus
sirk
ciru
yırtık
yırtmak
cirudo
yırtık, yırtılmış
cis
...-nın bu tarafında, ...-nın bu yakasında
ciscu
bu tarafa gelmek, bu tarafa geçmek
cisgi
bu tarafa koymak, bu tarafa getirmek
cisjensili
cisgender
cisli
bu taraftaki, cisgender
cisya
bu taraf, bu yaka
bu tarafta olmak
cita
çita, Acinonyx
civil
sivil (askeri olmayan, dini olmayan)
sivil olarak
civilyen
sivil
cocanga
çullukgiller, çulluk, kumkuşu, kervançulluğu, su çulluğu, Scolopacidae
cokolate
çikolata
cokolateli
çikolatalı, çikolatadan
colo
çirkin
çirkin bir şekilde
colo-
çirkin-
coloeskri
karalama, çiziktirme
karalamak, çiziktirmek
colosoti
gürültü
coloya
çirkinlik
comen
yan, taraf, yön, açı
comenli
yan, yanal
conce
gaga
conlyoku
gerginlik, tansiyon
germek, gerginleştirmek
cori
hırsızlık
çalmak
corido
çalınmış, çalıntı
corifil
kleptoman, hırsızlığa meyilli
hırsızlığa meyilli bir şekilde
corifilyen
kleptoman
coriyen
hırsız
cosan
övgü, iltifat
övmek, iltifat etmek
cosando
övülmüş, iltifat edilmiş, beğenilmiş
cosanlaye
takdire şayan, övülmeye değer
takdire şayan bir şekilde
cosanyen
dalkavuk, iltifat eden, hayran
cote
kısa, alçak
kısaca, alçakça
cotebahari
alçak gelgit, cezir
cotecu
kısalma, alçalma
kısalmak, alçalmak
cotegi
kısaltma, alçaltma
kısaltmak, alçaltmak
coteya
kısalık, alçaklık
coteyen
kısa boylu kişi
coxo
alay, istihza
alay etmek, dalga geçmek
coxodo
alay edilmiş, dalga geçilmiş
coxone
alaycı, küçümseyen
alaycı bir şekilde, küçümseyerek
cucu
meme ucu
cudu
edinme, kazanım, kazanç, alma, kapma
elde etmek, edinmek, almak, kazanmak, kapmak
cududo
elde edilmiş, edinilmiş, alınmış, kazanılmış, kapılmış
cuduible
mevcut, elde edilebilir
mevcut olarak, elde edilebilir şekilde
cuduyen
alan kimse, edinen kimse
cufam
gücenme, darıltma, kırılma
gücendirmek, dariltmak, kırmak, incitmek
cufamdo
gücenmiş, darılmış, kırılmış
gücenmiş bir şekilde, kırgın bir şekilde
cufamfil
alıngan, gücenegen
alıngan bir şekilde
cufampul
kırıcı, saldırgan
kırıcı bir şekilde, saldırganca
cugaku
anten (biyoloji), duyarga
cuki
döngü, çevrim
döngüye sokmak, döngü yapmak
cukili
döngüsel, çevrimsel
döngüsel olarak, çevrimsel olarak
Cukotka
Çukçi Denizi
cundotu
çarpışma, vuruş, kaza
çarpışmak, çarpmak
cungi
sadık, vefalı, bağlı
sadakatle, vefayla, bağlılıkla
cungiya
sadakat, vefa, bağlılık
Cungwo
Çin
cungwodama
Çin daması
Cungwoli
Çin
Cungwoyen
Çinli
curuko
morluk, çürük, bere
morarmak, çürümek, berelemek
curukodo
morarmış, çürümüş, berelenmiş
cuyo
ana, temel, başlıca, esas
ana olarak, temel olarak, başlıca, esas olarak
cuyoanjilyen
baş melek
cuyoato
başrol
başrol oynamak
cuyoato fal
başrolde
cuyoatoyen
başrol oyuncusu, protagonist
cuyodolo
ana cadde, ana yol
cuyotyan
ana fikir, can alıcı nokta
cuyoxaher
başkent
cuyoyam
ana yemek
cuyoyawxe
ana anahtar, maymuncuk
cwenton
gelenek
cwentonli
geleneksel
geleneksel olarak
cyan
camgöbeği, siyan
camgöbeği renginde
cyanya
camgöbeği rengi
da
(ilgi zamiri) ki o, ki onlar
dabagu
deri tabaklama, sepileme
tabaklamak, sepilemek
dabihu
kurban
kurban etmek
Dabihudin
Kurban Bayramı
dabihudo
kurban edilmiş
dabihuli
kurbanlık
kurban olarak
dadal
başarı, elde etme
ulaşmak, erişmek, başarmak, elde etmek
dadaldo
başarılmış, ulaşılmış, elde edilmiş
dadalible
ulaşılabilir, erişilebilir, başarılabilir
ulaşılabilir şekilde, erişilebilir şekilde, başarılabilir şekilde
dadu
zar
daftari
defter, not defteri, kayıt defteri
dahabu
altın, Au
dahabukolordo
altın rengi, dore
altın rengi olarak
dahabuli
altın, altından yapılmış
dahabusim
altınsı, altın gibi
dahun
yaprak, sayfa
dahunkabiji
kıvırcık lahana, kale
dahunxirani
yaprak biti, Aphidoidea
daifu
zayıf, güçsüz
zayıfça, güçsüzce
daifucu
zayıflama, güçsüzleşme
zayıflamak, güçsüzleşmek
daifugi
zayıflatma, güçsüzleştirme
zayıflatmak, güçsüzleştirmek
daifuxey
zayıflık, zaaf
daifuya
zayıflık, güçsüzlük
daju
yaklaşık, tahminî, kaba
yaklaşık olarak, tahminen, kabaca
dajuya
yaklaşık değer, tahmin
yaklaşık olarak hesaplamak, tahmin etmek
dakwa
dava
dava etmek, dava açmak
dakwado
davalı, dava edilmiş
dakwayen
savcı, davacı
dalu
kalkan, siper, gölgelik
korumak, siper etmek, gölgelemek
dama
dama
dambi
günah
günah işlemek
dambipul
günahkâr, günah dolu
günahkâr bir şekilde
dambiyen
günahkâr
dambo
ince, zayıf, narin, sıska
ince bir şekilde, zayıf bir şekilde
dambocu
incelme, zayıflama
incelmek, zayıflamak
dambogi
inceltme, zayıflatma
inceltmek, zayıflatmak
damboya
incelik, zayıflık, narinlik
damboyen
zayıf kişi, sıska kimse
damu
kan
kanamak
damugi
kanatma
kanatmak
damuli burtyan
kan lekesi
danglan
peygamberdevesi, Mantodea
Dani
Danimarka
Danisa
Danca
Daniyen
Danimarkalı
danju
safra, öd
danjupangwan
safra kesesi
danse
dans
dans etmek
dansedom
dans stüdyosu, dans kulübü, dans salonu
dansegi
dans ettirme
dans ettirmek
dansegrafi
koreografi
dansekamer
balo salonu, dans salonu
danseyen
dansçı, dansör, dansöz
dantel
dantel
danyaku
mühimmat, cephane
danyam
tahıl, hububat
Danyel
Daniel
dao
yol, patika, rota, güzergâh
seyahat etmek, yolculuk yapmak
daoismo
Taoizm, Daoizm
daoista
Taoist, Daoist
daone
seyahat eden, yolculuk yapan
daoya
seyahat, yolculuk, gezi
daoyen
gezgin, yolcu
daraje
derece, seviye, düzey, mertebe
darajegao
ileri düzey, gelişmiş
ileri düzeyde, gelişmiş şekilde
darajeli
kademeli, aşamalı
kademeli olarak, aşama aşama
daraki
çatlak, yarık
çatlamak, yarılmak
darakido
çatlak, yarık
darbe
vuruş, darbe
vurmak, çarpmak, dövmek
darbedo
vurulmuş, dövülmüş
darcini
tarçın
dardar
karaağaç, Ulmus
dari
parmak (el veya ayak)
darmestatyum
darmstadtiyum, Ds
darsu
ders
darsukamer
sınıf, derslik
darsulari
kurs, ders
Darwin
Darwin
data
veri
datakaxa
veritabanı
datasayfa
hesap tablosu, elektronik tablo
dava
ilaç, uyuşturucu
ilaç vermek, uyuşturucu vermek
davado
uyuşturucu almış, ilaçlanmış
davadukan
eczane
davafil
uyuşturucu bağımlısı, madde bağımlısı
davafilya
uyuşturucu bağımlılığı, madde bağımlılığı
davafilyen
uyuşturucu bağımlısı, madde bağımlısı
davaikaw
uyuşturucu bağımlılığı
davaikawne
uyuşturucu bağımlısı
davaikawyen
uyuşturucu bağımlısı
David
Davut
dawara
darı
dawla
devlet, idare
Dawn
Down (isim)
day
büyük, iri, önemli
büyük ölçüde, oldukça, çok
day-
büyük-, kocaman-, çok-
dayajabu
acayip, garip, tuhaf
acayip bir şekilde, garip bir şekilde, tuhaf bir şekilde
dayantru
kalın bağırsak, kolon
dayatex
büyük ateş, yangın
dayatre
büyük ebeveyn
daybahari
okyanus
daybala
kudretli, azametli, çok güçlü
kudretle, azametle, çok güçlü bir şekilde
daybardipul
dondurucu, çok soğuk
dondurucu bir şekilde
daybarix
sağanak
bardaktan boşanırcasına yağmak
daybawlupul
vahşi, gaddar, acımasız
vahşice, gaddarca, acımasızca
daybaytu
konak, malikane
daybeze
bombus arısı
daybon
mükemmel, harika, şahane
mükemmel bir şekilde, harika bir şekilde
Daybriti
Büyük Britanya
daybur
berbat, korkunç, çok kötü
berbat bir şekilde, korkunç bir şekilde
daycinon
deha, parlak zeka
daycinonpul
dahi, parlak zekalı
dahice
daycinonyen
dahi
daycolo
çok çirkin, iğrenç
çok çirkin bir şekilde, iğrenç bir şekilde
daycoloya
aşırı çirkinlik, iğrençlik
daycu
büyüme, genişleme
büyümek, genişlemek
dayday
devasa, kocaman, muazzam
muazzam derecede, çok büyük ölçüde
daydaymo
aşırı derecede, son derece, fevkalade
daydayyen
dev
daydenkwanti
o kadar çok, o kadar
daydenmo
o kadar, öyle
daydenmo multi
o kadar çok
daydennumer
o kadar çok
daydenpul
ne ... ama, öyle bir
daydolo
otoyol, karayolu, cadde
daydrumu
bas davul
daydwer
büyük kapı, geçit
daygadibu
çok öfkeli, kızgın, hiddetli
çok öfkeli bir şekilde, hiddetle
daygadibuya
öfke, hiddet, gazap
daygeo
kıta
daygi
büyütme, genişletme
büyütmek, genişletmek
dayhaha
kahkaha
kahkaha atmak
dayhazuni
teselli edilemez, çok üzgün
teselli edilemez bir şekilde
dayhox
kendinden geçmiş, mest olmuş, coşkun
kendinden geçerek, coşkuyla
dayhoxya
vecd, coşku, büyük mutluluk
dayible
muhtemel, olası
muhtemelen, olasılıkla
dayje
boyut, büyüklük, ebat
dayjuhudi
mücadele, çaba
mücadele etmek, çabalamak
daykabaca
balkabağı
daykanu
gövde (ağaç)
daykarar
kararlılık, azim
kararlı olmak, azimle karar vermek
daykargux
yabani tavşan
daykaxoke
kepçe
daykefuku
hayret
hayret etmek
daykotor
pis, kirli
pis bir şekilde
daykotorya
pislik, kir
daykowa
kudret, büyük güç
daykraw
kuzgun
daykwanti
bolluk, bereket
daykwantipul
bol, bereketli
bolca, bereketli bir şekilde
daylama
antik, çok eski
eskiden
daylil
minicik, küçücük
minicik
dayloga
nida, haykırış
haykırmak, nida etmek
daylubi
tapınma, çok sevme
tapmak, taparcasına sevmek
daylubilaye
tapılası, çok sevimli
çok sevimli bir şekilde
daymama
nineciğim
daymatre
büyükanne, nine
daymaxmo
çok daha fazla
daymeli
harika, görkemli
harika bir şekilde, görkemli bir şekilde
dayminmo
çok daha az
daymo
çok, gayet, pek
daymo maxmo
çok daha fazla
daymo minmo
çok daha az
daymuhim
çok önemli, elzem, hayati
hayati derecede
daynakun
pençe
pençelemek
daynakunkal
pençesiz
daynefra
nefret, tiksinme
nefret etmek, tiksinmek
dayneo
yepyeni, gıcır gıcır
daypala
bağırtı, çığlık
bağırmak, haykırmak
daypamtul
top (silah)
daypanda
panda, dev panda
daypapa
dedeciğim
daypatre
büyükbaba, dede
daypawbu
sürat koşusu, depar
depar atmak, hızla koşmak
daypeti
yalvarış, yakarış
yalvarmak, yakarmak
daypetra
kaya parçası, büyük kaya
dayra
daire, çember
dayrapul
dairesel, yuvarlak
dairesel olarak
daysoksu
uzun çorap
daysoti
gürültü, yüksek ses
daysurprisa
hayret, büyük şaşkınlık
çok şaşırtmak, hayrete düşürmek, hayret etmek
daysurprisane
şaşırtıcı, hayret verici
şaşırtıcı bir şekilde
daytermopul
çok sıcak, yakıcı
çok sıcak bir şekilde
dayvento
şiddetli rüzgar
şiddetle esmek
dayvi
dalış (spor)
dalmak, suya atlamak
dayviyen
dalgıç (sporcu)
daywaone
olağanüstü, harikulade
olağanüstü bir şekilde
daywatumon
çağ, devir
dayxaher
metropol, büyükşehir
dayxaherli
metropoliten, büyükşehire ait
dayxerafu
şan, şeref, görkem
dayya
büyüklük
dayyakin
kesin, mutlak
kesinlikle, mutlaka
de
-in/-ın/-un/-ün (iyelik eki), ait
debate
tartışma, münazara
tartışmak, münazara etmek
debatemon
argüman, sav
tartışmak, savunmak
debito
borç
borçlandırmak
Debora
Debora
deci
desi-, onda bir
decibelu
desibel, dB
decimetro
desimetre
deha
köy
dehayen
köylü
Dekart
Descartes
Dekartli
Kartezyen
deklara
deklarasyon, beyan, bildiri
deklare etmek, beyan etmek, bildirmek
deklarado
deklare edilmiş, beyan edilmiş
deklaradoku
deklarasyon (resmi belge), bildirge, manifesto
dekora
dekorasyon, süs, süsleme
dekore etmek, süslemek
dekorado
dekore edilmiş, süslenmiş
dekorali
dekoratif, süs
deleza
kayma, süzülme
kaymak, süzülmek
deli
ait olan
ait olarak
deliryum
deliryum, hezeyan
deliver
teslimat, dağıtım
teslim etmek, dağıtmak
deliverdo
teslim edilmiş
delta
delta (harf, coğrafya)
delusi
sanrı, hezeyan, yanılsama
aldatmak, kandırmak
delusido
aldanmış, kandırılmış
demo
halk, kamu, nüfus
demoenketa
nüfus sayımı
demoje
nüfus (büyüklüğü)
demokrasi
demokrasi
demokrasili
demokratik
demokratik bir şekilde
demoli
kamusal, halka açık
alenen, kamuya açık olarak
demomorgi
soykırım, demosit
soykırım yapmak
demoni
iblis, şeytan
demonili
şeytani
şeytanca
den
şu, o
denete
şunlar, onlar
denim
kot, denim
denimli
kot, denim (yapılmış)
denkwanti
o kadar, o miktarda
denloka
orada, oraya
denloka hu
nerede, neresiyse
denlokali
yerel
yerel olarak
denmaner
öyle, şöyle, o şekilde
denmaner hu
gibi, şekilde
denmo
o kadar, o derece
denmo... kom...
...kadar...
denmo multi
o kadar çok
dennumer
o kadar, o sayıda
denoto
şunlar, onlar
denpul
öyle, böyle, şöyle
denpul kom
gibi
denseba
bu yüzden, o sebeple
denseba hu
neden, niçin
densu
onun, onların
denta
diş
dentabroxa
diş fırçası
dentadotor
diş hekimi, dişçi
dentakrema
diş macunu
dentali
dental, dişle ilgili
dental olarak
dentamedis
diş hekimliği
dentamedisyen
diş hekimi, dişçi
dente
şu, o
dento
şu, o
denwatu
o zaman
denwatu hu
ne zaman, dığında
denya
kimlik
tanımlamak, kimliğini belirlemek
deodoran
deodorant
departamen
departman, bölüm
depresi
depresyon, bunalım
depresyona girmek, bunalıma girmek
depresido
depresif, bunalımda
des
on
des care
on dört
des dua
on iki
des lima
on beş
des nue
on dokuz
des oco
on sekiz
des sabe
on yedi
des sisa
on altı
des tiga
on üç
des un
on bir
desbanyen
genç, ergen (11-19 yaş)
descaregon
ondörtgen
descareple
on dört kat
on dört kat
descareyum
on dördüncü
desduagon
on ikigen
desduaple
on iki kat
on iki kat
desduayum
on ikinci
deslimagon
on beşgen
deslimaple
on beş kat
on beş kat
deslimayum
on beşinci
desnuegon
on dokuzgen
desnueple
on dokuz kat
on dokuz kat
desnueyum
on dokuzuncu
desnyan
on yıl, dekad
desocogon
on sekizgen
desocople
on sekiz kat
on sekiz kat
desocoyum
on sekizinci
desple
on kat
on kat
dessabegon
on yedigen
dessabeple
on yedi kat
on yedi kat
dessabeyum
on yedinci
dessisagon
on altıgen
dessisaple
on altı kat
on altı kat
dessisayum
on altıncı
destigagon
on üçgen
destigaple
on üç kat
on üç kat
destigayum
on üçüncü
destrui
yıkım, tahribat
yıkmak, tahrip etmek, yok etmek
destruido
yıkılmış, tahrip edilmiş
destruifil
yıkıcı, tahrip edici
yıkıcı bir şekilde
destruiyen
yıkıcı, tahrip edici (kişi)
desungon
on birgen
desunple
on bir kat
on bir kat
desunyum
on birinci
desyum
onuncu
detale
detay, ayrıntı
detaylandırmak, ayrıntılandırmak
detalepul
ayrıntılı, detaylı, karmaşık
ayrıntılı bir şekilde, detaylı bir şekilde
dexa
ülke, memleket
dexabyen
sınır
dexafil
vatansever
vatanseverce
dexafilya
vatanseverlik, yurtseverlik
dexafilyen
vatansever, yurtsever
dexakef
devlet başkanı, başbakan
dexayen
vatandaş, yurttaş
deya
aidiyet
ait olmak
deylyu
konveksiyon, ısıyayım
konveksiyon yapmak
deysi
papatya, Leucanthemum
di
(isteğe bağlı) özel isim belirteci
digita
rakam, digit
digitali
dijital, sayısal
dijital olarak, sayısal olarak
dila
dereotu, Anethum graveolens
dildo
dildo
dimensi
boyut
din
gün
dinamita
dinamit
dingya
tanım, belirleme
tanımlamak, belirlemek
dingyado
tanımlanmış, belirlenmiş
dingyalexi
belirteç, belirleyici
dini
din
dinidom
kilise, tapınak, ibadethane
dinifil
dindar
dindarca
dinili
dini (dinle ilgili)
dini olarak
dinimisyonli
misyoner
dinimisyonyen
misyoner
dinixube
mezhep, tarikat
dinkitabu
günlük, gündeş
dinosor
dinozor, Dinosauria
diplomasi
diplomasi
diplomasiyen
diplomat
dis-
ayrılma, dağılma anlamı veren ön ek
disbage
bölme, paylaştırma, taksim
bölmek, paylaştırmak, taksim etmek
disbija
yayma, dağıtma
yaymak, dağıtmak
discu
dağılma, yayılma
dağılmak, yayılmak
diseno
tasarım, dizayn
tasarlamak
disenodo
tasarlanmış
disenoyen
tasarımcı
disgi
dağıtma, yayma
dağıtmak, yaymak
disgibe
dağıtım, distribüsyon
dağıtmak
disgongin
ihraç, tedavüle çıkarma
ihraç etmek, tedavüle çıkarmak, yayımlamak
dishadya
paylaşım, pay
paylaşmak
disko
disk
diskrimina
ayrımcılık
ayrımcılık yapmak
diskriminado
ayrımcılığa uğramış
diskusi
tartışma, görüşme
tartışmak, görüşmek
diskusido
tartışılmış, görüşülmüş
disordenu
düzensizlik, kargaşa, karışıklık
düzensizleştirmek, karıştırmak, dağıtmak
disprosyum
disprozyum, Dy
dissolusi
çözünme, eritme, fesih
çözmek, eritmek, feshetmek
distrito
ilçe, bölge, semt
ditator
diktatör, otokrat, despot
ditatorkrasi
diktatörlük, otokrasi
ditatorya
diktatörlük, otokrasi
divar
duvar
Divehi
Maldivler
Divehisa
Divehi dili, Maldivce
dixan
zemin, döşeme, yer
Dizel
Dizel
doduku
ahlak, moral
dodukuamiru
buyruk, emir
dodukubon
erdemli, doğru, dürüst
erdemli bir şekilde
dodukubur
erdem dışı, kötü, alçak
erdem dışı bir şekilde, kötü bir şekilde
dodukukal
ahlaksız
ahlaksızca
dodukuli
ahlaki (ahlakla ilgili)
ahlaki olarak
dodukumal
erdem dışı, kötü, alçak
erdem dışı bir şekilde, kötü bir şekilde
dodukupul
ahlaklı
ahlaklı bir şekilde
dodukusahi
erdemli, doğru, dürüst
erdemli bir şekilde
Dogra
Dogra (Hindistan ve Pakistan'daki etnolinguistik grup)
Dograsa
Dogri dili
Dograyen
Dogra (kişi)
doku
belge, doküman
dokujem
tekel, monopol
tekelcilik yapmak, tekelinde tutmak
dokujemdo
tekelinde olan, monopolize edilmiş
dokukaxa
evrak çantası
dokya
zehir
zehirlemek
dokyado
zehirlenmiş
dokyapul
zehirli, toksik
zehirli bir şekilde
dolantan
dolaşma, gezinme
dolaşmak, gezinmek, sürüklenmek
dolantanne
başıboş, avare, dolaşan
dolantanyen
avare, gezgin
dolar
dolar
dolfin
yunus
dolo
cadde, sokak, yol
dom
yer, mekan, tesis
domaku
atardamar, arter
domakuli
arteriyel
domeni
alan (çalışma, bilgi), saha, etki alanı
Dominika
Dominika
Dominikana
Dominik Cumhuriyeti
donatu
donut, çörek
dongu
doğu
donguli
doğu
doğuya
Dongutimor
Doğu Timor, Timor-Leste
dongwi
anlaşma, mutabakat, rıza, onay
anlaşmak, kabul etmek, razı olmak
dongwido
kararlaştırılmış, üzerinde anlaşılmış
dongwigi
ikna, inandırma
ikna etmek, inandırmak
dongwipul
rızaya dayalı
donji
göz bebeği
donmen
ittifak, birlik
ittifak kurmak
donmenyen
müttefik
dopamin
dopamin
Dorote
Dorotea
dose
doz
dozunu ayarlamak, dozlamak
doste
arkadaş, dost
doste ci
ahbap, kanka
dostecu
arkadaş olmak, dost olmak
dostefil
arkadaş canlısı, cana yakın
dostegi
arkadaş edinmek, dost edinmek
dostesim
dostça, arkadaşça
dosteya
arkadaşlık, dostluk
dotor
doktor (PhD), hekim, doktor
dotorya
doktora
dotrina
doktrin, öğreti
doxo
okuma
okumak
doxoabil
okuryazar
doxoabilya
okuryazarlık
doxodo
okunmuş
doxoible
okunaklı
doxokamer
okuma salonu
doxolaye
okumaya değer
doxonenabil
okuma yazma bilmeyen, cahil
doxonenabilya
okuma yazma bilmeme, cahillik
doxonenible
okunaksız
doxoyen
okur, okuyucu
doyan
çeşitli, muhtelif, farklı
doyanya
çeşitlilik
Doyci
Almanya
Doycili
Alman
Doycisa
Almanca
Doyciyen
Alman
doyday
muamele, davranış
davranmak, muamele etmek
drage
drag (kıyafeti)
dragon
ejderha
dragonfruta
ejder meyvesi, pitaya
drama
dram, drama
dramali
dramatik, drama ile ilgili
dramapul
dramatik, heyecanlı
drevo
ağaç
drevogeo
ormanlık alan, koru
drevolari
orman
drilu
matkap
delmek
driludo
delinmiş
dron
dron, insansız hava aracı
Druki
Butan
Drukili
Butanlı
Drukisa
Dzongka, Butanca
Drukiyen
Butanlı
drumu
davul
drumuyen
davulcu
du-
devamlılık veya alışkanlık görünüşü
-me, -ma
dua
iki, 2
dua-
iki-, çift-
dua giga
iki milyar
dua kilo
iki bin
dua mega
iki milyon
dua tera
iki trilyon
duabasali
iki dilli
iki dilli olarak
duabasayen
iki dil bilen kimse
duabioyen
amfibi, iki yaşamlı
duacalun
bisiklet
duacen
iki yüz
duades
yirmi
duadesgon
yirmigen
duadesple
yirmi kat, yirmi misli
duadesyum
yirminci
duadimensili
iki boyutlu
duaglif
digraf, ikili harf
duagon
ikigen
duajensifil
biseksüel
duajensifilya
biseksüellik
dualabyali
çiftdudaksıl, bilabial
dualim
öğretme, öğretim
duamwin
diftong, ikili ünlü
duapedali
iki ayaklı
duaple
çift, iki kat
duaple baso
kontrbas
duaple basun
kontrafagot
duatyan
iki nokta üst üste
duaxey
ikili, çift
duaya
ikilik, dualite
duayen
ikili, çift
duayum
ikinci
ikinci olarak
dubnyum
dubniyum, Db
dubomba
bombalama
dubroxa
fırçalama
ducakix
çekiçleme
ducane
tarama
ducori
çalma, hırsızlık
dudan
duman, tütme
tütmek, duman çıkarmak, sigara içmek
dudando
tütsülenmiş, füme
dudantubo
baca
dudanyen
sigara içen kimse, içici
dudao
seyahat etme, yolculuk
dudaokaxa
bavul, valiz
dudoxo
okuma eylemi, okuma
dudrilu
delme, sondaj
dugaga
kekeleme
dukan
dükkan, mağaza
duke
dük, düşes
dumarali
ara sıra olan, bazen olan
ara sıra, bazen, zaman zaman
dumbu
kıç, popo, arka
dumbumon
kalça
duna
kumul, dün
dunerleli
son zamanlarda
Dunya
Dünya
Dunyayen
Dünyalı, dünya vatandaşı
duofcori
soygun, soyma
dupa
tütsü
duparacutu
paraşütle atlama
dupentu
resim yapma, boyama
dupul
süreklilik kipi
dur
sırasında, esnasında, boyunca
dur-
sırasında, boyunca
dur na
...(y)ken
dur total
boyunca, süresince
dure
süre, devam, sürme
sürmek, devam etmek
dureabil
dayanıklı
dayanıklı bir şekilde
duregi
devam, sürdürme
devam etmek (ile), sürdürmek
durepul
sürekli, devamlı
sürekli olarak, devamlı
durki
iken, -ken
durmomentoli
anlık
anlık olarak
durwatuli
geçici
geçici olarak
duryan
duryan
duxe
duş
duş almak
duzuka
uğur böceği
dwan
uç, sivri uç, zirve
dwarfu
cüce (mitoloji)
dwarfuplaneta
cüce gezegen
dwer
kapı
dwerfarxu
paspas
dwerhantatul
kapı tokmağı
dyabetes
diyabet, şeker hastalığı
dyabol
şeytan, iblis
dyabolli
şeytani
şeytanca
dyabolsim
şeytani, şeytansı
şeytanca
dyer
geç
geç
dyerya
gecikme
dyeta
diyet, perhiz
diyet yapmak, perhiz yapmak
dyetalogiyen
diyetisyen
dyex
tabak
dyexmaxina
bulaşık makinesi
dyodo
diyot, diyod
Dyonisi
Dionysius, Dennis, Denise
dyorita
diyorit
dyuca
soruşturma, araştırma
soruşturmak, araştırmak
dyucado
soruşturulmuş, araştırılmış
dyucayen
müfettiş, dedektif, araştırmacı
e
hım, şey, ha
ebanus
abanoz
ebatal
iptal, fesih
iptal etmek, feshetmek
Ebrahem
İbrahim
Edwardo
Edward
efelidi
çil
Efeso
Efes
efeto
etki, tesir
etkilemek
efetobon
etkili, efektif
etkili bir şekilde
efetogi
yürütme, icra
yürütmek, icra etmek, uygulamaya koymak
efisyen
verimli, etkin
verimli bir şekilde, etkin bir şekilde
egal
eşit
eşit olarak
egaljacipul
eşdeğer, denk
eşdeğer olarak
egalwazen
denge
dengelemek
egalya
eşitlik
egalyali
eşitlikçi
eşitlikçi bir şekilde
egalyayen
eşitlikçi
Egeo
Aigeus, Ege
eger
eğer, ise
eger no
değilse, yoksa, aksi takdirde
eger si
eğer öyleyse, öyleyse
egnu
gnu antilobu, öküz başlı antilop
ehtiram
saygı, hürmet
saygı duymak, hürmet etmek
ehtiramdo
saygın, saygıdeğer
ehtiramfil
saygılı
saygılı bir şekilde
ejakula
boşalma, ejakülasyon
boşalmak, ejakülasyon yapmak
ejakulaxey
meni, sperm, boşalma sıvısı
ekidna
ekidne
eko-
eko-
ekologi
ekoloji
ekonomi
ekonomi
ekonomili
ekonomik
ekonomik olarak
ekonomilogi
ekonomi, iktisat
ekonomilogiyen
ekonomist, iktisatçı
ekosistema
ekosistem
ekrin
ekran
eksame
sınav, test, imtihan
sınav yapmak, test etmek
Ekwador
Ekvador
Ekwadorli
Ekvador
Ekwadoryen
Ekvadorlu
ekwatora
ekvator
Ekwatoragine
Ekvator Ginesi
ekwatorali
ekvatoral
ekvatoral olarak
el
belirtme durumu eki (kısıtlı kullanım), -(y)ı/i/u/ü
elasti
elastik, esnek
elastik bir şekilde, esnek bir şekilde
elastibendu
lastik bant, elastik bant
elastiya
elastikiyet, esneklik
elefan
fil
eleki
kakule
eletri
elektrik
elektriklemek, elektrifike etmek
eletrigitara
elektro gitar, elektrikli gitar
eletrikaxa
pil, batarya, akü
eletrili
elektrikli, elektriksel
elektriksel olarak
eletrixoku
elektrik çarpması, elektroşok
elektrik çarpmak
eletron
elektron
eletroni
elektronik
elektronik olarak
eletroniya
elektronik
elfu
elf
elfuli
elf, elflere özgü
elfusim
elf gibi, elfimsi
Elia
İlyas
Elini
Yunanistan
Elinili
Yunan
Elinisa
Yunanca
Eliniyen
Yunan, Yunanlı
elipse
elips
elipseli
eliptik
eliptik olarak
Elisabet
Elizabeth
elite
elit, seçkinler
eliteli
elit, seçkin
em
hım, şey, ıı
Emanwel
Emanuel
embasidom
büyükelçilik, elçilik
emblema
amblem, arma
emoji
emoji
empati
empati
emu
emu
emula
öykünme, emülasyon
öykünmek, taklit etmek
enciklopedi
ansiklopedi
enciklopedili
ansiklopedik
ansiklopedik olarak
encilada
ençilada
energi
enerji
enerji vermek
energipul
enerjik
enerjik bir şekilde
enfasis
vurgu, önem
vurgulamak, altını çizmek
enfasisdo
vurgulanmış
vurgulu bir şekilde
enfasispul
vurgulu, kesin
vurgulayarak, kesin bir şekilde
enfeksi
enfeksiyon, bulaşma
enfekte etmek, bulaştırmak, enfekte olmak, bulaşmak
enfeksido
enfekte, bulaşmış
Engli
İngiltere
englikorno
İngiliz kornosu, korangle
Englili
İngiliz
Englisa
İngilizce
Engliyen
İngiliz (kişi)
engyan
beslenme, gıda
beslemek
engyankal
besleyici olmayan
besleyici olmayacak şekilde
engyanpul
besleyici
besleyici bir şekilde
enketa
anket, araştırma, soruşturma
anket yapmak, araştırmak
ente
(cansız) etken, faktör
entona
tonlama, entonasyon
tonlamak
enzima
enzim
epiko
destan, epik şiir
epikopul
epik, destansı
epik bir şekilde
epilepsi
epilepsi, sara
epilepsili
epileptik
erbyum
erbiyum, Er
ergo
iş, çalışma, emek
çalışmak
ergodom
iş yeri
ergofil
çalışkan, gayretli
çalışkan bir şekilde, gayretle
ergofilyen
işkolik, çok çalışan kimse
ergogi
çalıştırma
çalıştırmak
ergokal
işsiz
işsiz olarak
ergokalya
işsizlik
ergomon
görev, vazife
ergosafta
çalışma haftası, hafta içi
ergosaftadin
hafta içi günü, iş günü
ergotim
personel, kadro, ekip, mürettebat
ergouncutim
sendika, işçi sendikası
ergoxey
iş, meslek, uğraş
ergoyen
işçi, çalışan
eringa
ringa balığı
Eritra
Eritre
ermino
ermin, kakım
Esaya
Yeşaya, İşaya
esey
deneme, makale
esfer
küre, sfer
esferli
küresel, sferik
esfinter
sfinkter, büzgen kas
esfinxe
sfenks
eskan
tarama
taramak
eskandal
skandal, rezalet
skandal çıkarmak
eskandalpul
skandal, rezil
skandal bir şekilde
eskandyum
skandiyum, Sc
eskantora
tarayıcı
eskarabe
bokböceği, skarabe
eskaso
kıt, nadir
kıt kanaat, ancak, güçlükle, neredeyse hiç
eskasoya
kıtlık, yokluk, eksiklik
eskela
ölçek, skala
eskeleto
iskelet
eskeyti
paten kayma
paten kaymak
eskeytitahta
kaykay
eskeytiyen
patenci, kaykaycı
eski
kayak
kayak yapmak
eskirti
etek
eskiyen
kayakçı
eskizofreni
şizofreni
eskizofrenili
şizofrenik
şizofrenik bir şekilde
eskizofreniyen
şizofren (kişi)
eskol
okul
eğitmek, okutmak
eskoldo
eğitimli, bilgili, alim, okumuş
bilgili bir şekilde
eskoldoku
diploma, derece
eskolkef
okul müdürü, rektör
eskolya
eğitim, öğretim
eskolyen
eğitimci, eğitmen
eskorbuto
skorbüt, iskorbit
eskri
yazı, yazma
yazmak
eskrido
yazılı
yazılı olarak
eskrimesa
yazı masası, çalışma masası
eskripu
senaryo, betik
senaryo yazmak, betik yazmak
eskrisistema
yazı sistemi, alfabe
eskritahta
beyaz tahta, yazı tahtası, kara tahta
eskritul
yazı aracı
eskriyen
yazar
eskultur
heykel, heykeltıraşlık
heykel yapmak, yontmak
eskulturdo
yontulmuş, heykel gibi
eskulturyen
heykeltıraş
eskumri
uskumru
eskunku
kokarca
eskuter
skuter
eskwati
çömelme
çömelmek
eskwatine
çömelmiş, çömelen
eslaydi
slayt, sunum slaytı
esliper
terlik
esloti
tembel hayvan
Eslovaki
Slovakya
Eslovakili
Slovak, Slovakça
Eslovakisa
Slovakça (dil)
Eslovakiyen
Slovak (kişi)
Esloveni
Slovenya
Eslovenili
Sloven, Slovence
Eslovenisa
Slovence (dil)
Esloveniyen
Sloven (kişi)
eslovi
Slav
espageti
spagetti
espam
istenmeyen posta, spam
spamlemek
espaner
somun anahtarı, İngiliz anahtarı
Espani
İspanya
Espanili
İspanyol
Espanisa
İspanyolca (dil)
Espaniyen
İspanyol (kişi)
esparago
kuşkonmaz
espatul
spatula
especifi
spesifik, belirli, özel
spesifik olarak, belirli bir şekilde, özellikle
especifigi
belirtmek, tanımlamak
espesyal
özel
özellikle
espetrum
spektrum, yelpaze, aralık
espinaka
ıspanak
espiral
spiral, helezon
spiral çizmek, sarmal yapmak
esponji
sünger
espora
spor
esportu
spor
esportuyen
sporcu
esprey
sprey, püskürtme
püskürtmek, spreylemek
espreybotela
sprey şişesi
espreydo
püskürtülmüş, spreylenmiş
espringu
yay (cihaz)
esprintu
sprint, atılım
sprint atmak, fırlamak
esprintuyen
sprinter, koşucu
esraru
ısrar, direnme
ısrar etmek, direnmek
esrarupul
ısrarcı, inatçı
ısrarla, inatla
Esrilanka
Sri Lanka
Esrilankali
Sri Lankalı
Esrilankayen
Sri Lankalı (kişi)
establi
kurma, tesis etme
kurmak, tesis etmek, belirlemek
establido
kurulmuş, yerleşik
kurulmuş bir şekilde, yerleşik olarak
establixey
kuruluş, kurum, vakıf
estampe
damga, mühür
damgalamak, mühürlemek
estandar
standart, varsayılan
standartlaştırmak
estandarli
standart
estano
kalay, Sn
estare
yıldız
estarefruta
yıldız meyvesi, karambola
estarelari
asterizm, takımyıldız
estatisti
istatistik
estatistili
istatistiki, istatistiksel
istatistiksel olarak
estato
eyalet, il
estatokef
vali
estatomon
ilçe
estatus
statü, durum
estay
duruş
ayakta durmak, durmak
estayli
dikey, dik
dikey olarak, dikine
estayne
ayakta duran
ayakta durarak
Estefan
Stephan, Stephen, Steven
Ester
Ester
esteyple
zımba teli
zımbalamak
esteypledo
zımbalanmış
esteypletul
zımba
Esti
Estonya
estigma
damga, leke
damgalamak
estigmado
damgalanmış
estilo
stil, tarz
estimula
uyaran, teşvik, motivasyon
uyarmak, teşvik etmek, motive etmek, uyarılmak, motive olmak
estimulado
uyarılmış, motive edilmiş
Estisa
Estonca (dil)
Estiyen
Eston (kişi)
esto
durma, duruş, son
durmak, durdurmak, kesmek, bırakmak
estodo
durmuş, durdurulmuş
durmuş bir şekilde
estodom
durak
estoka
stok, envanter
stoklamak
estomotsufono
afrikat, patlamalı sürtünmeli ünsüz
estovu
ocak, soba
estrategi
strateji
strateji geliştirmek
estrategili
stratejik
stratejik olarak
estrayki
grev
grev yapmak
estres
stres
stres yapmak, streslenmek
estresdo
stresli
estrimi
(canlı) yayın
yayın yapmak
estripe
striptiz
striptiz yapmak
estripeyen
striptizci
estroberi
çilek
estrontyum
stronsiyum, Sr
estrutur
yapı, strüktür
yapılandırmak
estruturdo
yapılandırılmış
estruturli
yapısal
estudi
çalışma, etüt, araştırma
çalışmak, okumak, araştırmak
estudido
çalışılmış, incelenmiş
estudiyen
öğrenci
estulu
tabure
Etan
Ethan
etatu
itaat
itaat etmek, uymak
etatudo
itaat edilmiş
etatufil
itaatkar
itaatkar bir şekilde
ete
onlar (canlı, kişileştirilmiş nesneler)
eter
eter
etesu
onların (canlı, kişileştirilmiş nesneler için)
etesu ete
onlarınki (o varlıklara ait olan varlıklar)
etesu oto
onlarınki (o varlıklara ait olan şeyler)
etesu te
onlarınki (o varlıklara ait olan o varlık)
etesu to
onlarınki (o varlıklara ait olan o şey)
etika
etik, ahlak felsefesi
etikali
etik
etik olarak
etiraf
itiraf
itiraf etmek
etirafdo
itiraf edilmiş
etno
etnisite, etnik grup
etnoli
etnik
etnotim
etnik grup, etnisite
Eva
Havva
evolu
evrim, gelişim
evrimleşmek, gelişmek
evolucudo
evrimleşmiş
evoludo
gelişmiş
evolugi
geliştirme
geliştirmek
evoluli teori
evrim teorisi
ewfonyum
öfonyum
ewkalitus
okaliptüs
Ewklide
Öklid
Ewklideli
Öklidyen
Ewnike
Eunice
ewreka
keşif, bulgu
keşfetmek, bulmak
ewrekado
bulunmuş
Ewropa
Avrupa
Ewropali
Avrupai
Avrupai bir şekilde
Ewropayen
Avrupalı
ewropyum
evropiyum, Eu
Ewskal
Bask Bölgesi
Ewskalli
Bask
Ewskalsa
Baskça (dil)
Ewskalyen
Bask (kişi)
ex
dışarı, dışında
ex-
dış-, eski, eks-
exata
belirme, ortaya çıkma
ortaya çıkmak, belirmek
exbao
çantadan çıkarma
çantadan çıkarmak
exbistar
yataktan kalkma
yataktan kalkmak, kalkmak
excu
dışarı çıkma
dışarı çıkmak
exdexagi
sürgün
sürgün etmek
exdunyayen
uzaylı, dünya dışı varlık
exergo
işten çıkarma
işten ayrılmak, istifa etmek
exergocu
istifa
istifa etmek, işten ayrılmak
exergogi
işten çıkarma, kovma
işten çıkarmak, kovmak
exeskeleto
dış iskelet
exfon
hoparlör(ler)
exgi
çıkarma, özütleme
çıkarmak, özütlemek
exhawa
üfleme (hava)
üflemek (hava)
exidi
çıkış
çıkmak, ayrılmak
exiki
eşik
exikili
eşiksel
eşiksel olarak
exizin
salıverme, bırakma
salıvermek, bırakmak, mazur görmek
exjeksi
çekme
çekmek (şırıngayla)
Exkiperi
Arnavutluk
Exkiperisa
Arnavutça (dil)
Exkiperiyen
Arnavut (kişi)
exkludi
dışlama, hariç tutma
dışlamak, hariç tutmak
exkludido
dışlanmış, hariç tutulmuş
exkopi
kopyalama, yükleme
kopyalamak, yüklemek
exku
(romantik) aşk, romantizm
sevmek (romantik olarak), aşık olmak
exkudoste
romantik partner, erkek arkadaş, kız arkadaş, sevgili
exkune
aşık
exkungan
uzay
exkupul
aşık
exkuyen
sevgili, aşık
exli
dış, harici
haricen, dıştan
exnafasu
nefes verme
nefes vermek
exnasyonli
yabancı
yurt dışında
exnetoli
çevrimdışı
çevrimdışı olarak
exordinari
olağanüstü, istisnai
olağanüstü bir şekilde
expel
kovma, atılma
kovmak, atmak
expesa
masraf, harcama
harcamak
explasi
çıktı
çıkarmak
exporta
ihracat
ihraç etmek
exxaher
banliyö
exya
dış, dışarısı
dışarıda olmak, dışında olmak
eya
e harfi
Eyob
Eyüp (isim)
Eyre
İrlanda
Eyresa
İrlandaca (dil)
Eyreyen
İrlandalı (kişi)
Ezra
Ezra
fabrika
imalat, üretim
imal etmek, üretmek
fabrikado
imal edilmiş, üretilmiş
fabrikadom
fabrika, tesis
fabrikayen
üretici, imalatçı
fabula
fabl, masal
fadila
erdem, fazilet
fadilakal
erdemsiz, faziletsiz
erdemsizce, faziletsizce
fadilapul
erdemli, faziletli
erdemli bir şekilde, faziletli bir şekilde
fahex
kaba, bayağı, görgüsüz, müstehcen
kabaca, bayağı bir şekilde, görgüsüzce, müstehcen bir şekilde
fahexxey
müstehcenlik, ayıp şey
fahexya
kabalık, bayağılık, görgüsüzlük, müstehcenlik
fahuri
gururlu, onurlu
gururla, onurla
fahuriya
gurur, onur
faksi
faks
fakslamak
faksido
fakslanmış
faksitora
faks makinesi
faku
sikiş
sikmek
fal
tarafından
falafel
falafel
fale
eylem, fiil, iş
yapmak, etmek, gerçekleştirmek
faledo
yapılmış
falelexi
fiil, eylem
falezi
uçurum, falez, yalıyar
falso
sahte
sahte olarak
falsoxey
yalan, yanlışlık
falsoya
sahtelik, yanlışlık
falya
tarafından yapılmak
famil
aile
familname
soyadı
familyen
akraba, aile üyesi
fan
hayran, taraftar
fanko
çamur
fankobunhway
çamur kayması, heyelan
fankopul
çamurlu
fankosokitan
torf, turba
fantasi
fantezi, hayal
fantasisim
fantastik, harika
fantastik bir şekilde, harika bir şekilde
faradi
farad
faraon
firavun
Farenhayt
Fahrenhayt
farina
un
Faroer
Faroe Adaları
farxu
halı, kilim
farxudo
halı kaplı
fase
faz, evre, aşama
fasi
faşist
faşistçe
fasidu
çürük
çürük bir şekilde
fasiducu
çürüme
çürümek
fasidugi
çürütme
çürütmek
fasiismo
faşizm
fasiista
faşist
fasul
fasulye
fatmin
icat, buluş
icat etmek, bulmak
fatmindo
icat edilmiş, bulunmuş
fatmindoku
patent
patentlemek, patentini almak
fatminfil
yaratıcı, becerikli, mucit
yaratıcı bir şekilde
fatminyen
mucit, kaşif
fato
gerçek, olgu
fatoli
gerçek, fiili, olgusal
aslında, gerçekten, fiilen, olgusal olarak
fatura
fatura, hesap
fayda
fayda, yarar, çıkar
fayda sağlamak, yarar sağlamak, faydalanmak
faydayen
hayırsever, bağışçı
faylu
dosya
dosyalamak
fayludo
dosyalanmış
fe
-de/-da (zamanda), -de/-da (belirsiz bir yerde), içinde (zamanda), için (ilk defa vb.), -den/-dan (sayı, miktar ile ilgili)
fe alo kaso
aksi takdirde, yoksa
fe alo lexi
başka bir deyişle, diğer bir deyişle
fe alo loga
başka bir deyişle, diğer bir deyişle
fe aresto
gözaltında, tutuklu
fe asel
aslen, ilk başta, orijinalinde
fe asif
maalesef, ne yazık ki
(fe) ban leli watu
geçmişte bir zamanlar, bir zamanlar, evvel zaman içinde
(fe) ban mara
bir keresinde, bir zamanlar
(fe) ban xali watu
gelecekte bir noktada, eninde sonunda
fe basi
temelde, esas olarak
fe basi fe
-e dayanarak, temelinde, esas alarak
fe baxya
altında, altta
fe benji
esasen, temelde
fe bonxanse
neyse ki, şans eseri, iyi ki
fe byen de
-ın kenarında, -ın ucunda
fe centro
merkezde, ortada
fe centro de
-ın ortasında, ortasında
fe comen
yan tarafta, yanda
fe comen de
yanında, bitişiğinde
fe den kaso
bu durumda, o halde, öyleyse
(fe) dua mara
iki kez, iki defa
(fe) duli mara
zaman zaman, bazen, ara sıra, arada bir
(fe) dumara
zaman zaman, bazen, ara sıra, arada bir
fe durya
bu arada, o esnada
fe espesyalya
özellikle, bilhassa
fe exkludi fe
hariç, dışında
fe exya
dışarıda, dışarı
fe exya de
-ın dışında, dışında
fe fato
aslında, gerçekte, fiilen, de facto
fe fini
sonunda, nihayet
fe folo
bu yüzden, dolayısıyla, sonuç olarak, böylece
fe folo fe
-ın bir sonucu olarak, sonucunda
fe folo ki
(öyle) ki
fe folya
yanı sıra, buna göre, ona göre
fe fronta
önde, ileride
fe fronta de
-ın önünde, önünde
fe geo
aman tanrım, hayret bir şey
fe gwaho
bu arada, aklıma gelmişken
fe hataya
yine de, buna rağmen, ancak, fakat
fe hataya fe
-e rağmen
fe hataya ki
-e rağmen, olsa da, -se de, gerçi
fe hin kaso
bu durumda
(fe) hin noce
bu gece
fe infer
aşağıda, altta
fe infracengu
alt katta, aşağıda
fe inkludi fe
dahil, içinde olmak üzere
fe intrewatu
bu arada, o esnada
fe intreya
arada, aralarında
fe inya
içeride, içinde
fe inya de
-ın içinde, içinde
fe jadin
güya, sözde
fe jaya
bitişik olarak, yan yana
fe kapi
üstte, üstünde
fe kapi de
-ın üstünde, üzerinde
fe kaso fe
durumunda, -halinde
fe kolyo ki
-dığı düşünülürse, oysa, halbuki
fe kompara fe
-e kıyasla, ile karşılaştırıldığında, -e karşı
fe kompara ki
oysa, halbuki, -iken
fe kosa fe
yüzünden, -den dolayı, sebebiyle
fe kosa ki
çünkü, zira, -dığı için
fe leya
geçmişte, eskiden, önceden
fe lutuf
lütfen (nezaketen)
fe maxusya
ayrıca, bunun yanı sıra, üstelik
fe midiya
ortada
fe midiya de
-ın ortasında
fe minusya
bunun dışında, bundan başka
fe misal
örneğin, mesela
fe misu bage
bana kalırsa, bence
fe misu ijen
bence, benim fikrime göre
fe moy kaso
her durumda, her halükarda, zaten
fe moyun
başına, tanesi
fe muka
karşıda, karşı karşıya
fe muka de
-ın karşısında
(fe) ner leya
yakın geçmişte, son zamanlarda
(fe) ner or teli xaya
er ya da geç, eninde sonunda
(fe) ner xaya
yakın gelecekte, yakında
fe nerleli watu
son zamanlarda, son günlerde
(fe) nunli din
günümüzde, bu günlerde
fe nunya
şu anda, halihazırda, şimdi
fe offolo fe
-e bağlı olarak, -e göre
fe oko de
-ın önünde, -ın gözünde
fe okur fe
durumunda, halinde
fe onxala
umarım, inşallah
fe oposya
tam tersine, bilakis
fe oposya de
karşısında, -ın aksine, -e karşı
fe peda
en altta, dipte
fe peda de
-ın dibinde
fe perya
üstte, üstünde
fe peti
lütfen (rica üzerine)
fe porya
karşılığında, değiş tokuş olarak
fe preferi kom
-dense, -den ziyade, yerine
fe rimara
tekrar, yine, bir daha
fe ruke
arkada
fe ruke de
arkasında
fe sesu bage
kendi adına, kendi payına
fe super
yukarıda
fe supracengu
üst katta, yukarıda
fe tayti
bunun yerine
fe tayti fe
yerine
fe tayti ki
-mek yerine (+ cümle)
fe tema fe
-e gelince, ile ilgili olarak
fe Teo
Allah aşkına, Tanrı aşkına, aman Tanrım
(fe) tiga mara
üç kez, üç defa
fe totalya
toplamda, genel olarak
fe ultraya
ötesinde, öte
(fe) un mara
bir kez, bir defa
fe xaya
gelecekte, sonradan, daha sonra
fe xoru
başta, başlangıçta
fe xugwan
genellikle, ekseriya
fe xukra
çok şükür, neyse ki, bereket versin
federa
federasyon
federali
federal
federal olarak
fefu
akciğer
fefuitis
pnömoni
feka
dışkı, kaka, bok
dışkılamak, kaka yapmak, sıçmak
fekagi
dışkılatma
dışkılatmak
fekali
fekal, dışkıyla ilgili
fekal olarak
feki
-dığı (isim-değiştiren bağlaç)
Feliks
Felix
felto
keçe
feltoli
keçe
fem
dişi, kadın, kadınsı
kadınsı bir şekilde
fem-
dişi, kadın (ön ek)
fembete
kız evlat, kız
fembwaw
kancık, dişi köpek
femdoste
kız arkadaş, kadın arkadaş
femduke
düşes
femete
onlar (kadınlar)
femgami
karı, eş (kadın)
femgwafu
dul kadın
femhirxa
dişi geyik
femixu
kadın
femkonte
kontes
femkuku
tavuk
femkuzin
kuzen (kız)
femlilbete
kız torun
femmeme
dişi koyun
femmumu
inek
femnepoti
yeğen (kız)
femnini
kız, kız çocuğu
fempoemayen
şaire, kadın şair
femprince
prenses
femrahibu
rahibe
femsenyor
hanımefendi, bayan
femsim
kadınsı, kadın gibi
kadınsı bir şekilde, kadın gibi
femsinga
dişi aslan
femsodar
kız kardeş
femte
o (kadın)
femteo
tanrıça
femtie
teyze, hala
femuma
kısrak, dişi at
femwangu
kraliçe
femya
kadınlık, kadınsılık
femyen
dişi, kadın, hanım, kız
feniksu
anka kuşu, feniks
fenjan
fincan, kupa
fenomen
fenomen, olgu, olay
fenomenli
fenomenal
fenomenal bir şekilde
fentanil
fentanil
fenxui
feng shui
feodal
feodal
feodal bir şekilde
feodalismo
feodalizm, feodalite
fereto
dağ gelinciği
fermenta
fermantasyon, mayalanma
fermente etmek, mayalamak
fermentado
fermente edilmiş, mayalanmış
fermyum
fermiyum, Fm
ferne
eğrelti otu
festival
festival, şenlik
fetixi
fetiş, fetişizm
fetişleştirmek
feya
bulunmak, yer almak
fibra
(diyet) lif, fiber
fida
gümüş, Ag
fidakolordo
gümüş (renk)
fidali
gümüşten, gümüş
gümüş gibi
fidasim
gümüşi, gümüş rengi
figura
şekil, figür
şekil vermek, şekillendirmek
Fiji
Fiji
Fijili
Fiji
Fijisa
Fijice, Fiji dili
Fijiyen
Fijili
fikir
düşünce, fikir
düşünmek
fikiryen
düşünür
fiksa
sabitleme, takma, iliştirme
sabitlemek, takmak, iliştirmek
fiksado
sabitlenmiş, takılı, iliştirilmiş
fikso
ek
fiksolexi
türemiş kelime, ekli kelime
fiksyon
kurgu, kurmaca, uydurma
uydurmak, kurmak
fiksyondo
uydurma, kurmaca, hayal ürünü
fiksyonli
kurgusal, kurmaca
fil
eğilimli, yatkın
filamen
filament, telcik, lif
Filemon
Filimon
Filipi
Filipi
Filipu
Filip
filme
film
filme çekmek, filmini yapmak
filmearte
sinema, sinematografi
filmedo
filme alınmış, filmi çekilmiş
filmedom
sinema salonu, sinema
filmekef
yönetmen, (film) yönetmeni
filmetul
kamera, film kamerası
filtro
filtre, süzgeç
filtrelemek, süzmek
filtrodo
filtrelenmiş, süzülmüş
filya
eğilim, yatkınlık
eğiliminde olmak
fin-
son-, bitiş-
finco
ispinoz, Fringillidae
finfe
-e kadar (+ isim), kadar
finfe nunya
şimdiye kadar, şu ana kadar
finfley
iniş
inmek, karaya inmek
fini
son, bitiş
bitirmek, bitmek, sonlandırmak, sona ermek, tamamlamak
finido
bitmiş, tamamlanmış
bitmiş halde, tamamlanmış olarak
finikal
sonsuz, ebedi, kalıcı
sonsuzca, ebediyen, kalıcı olarak
finikalya
sonsuzluk, ebediyet, kalıcılık
finili
son, nihai, final
son olarak, nihayet
finili eksame
final sınavı, bitirme sınavı
finipul
sonlu, geçici
sonlu olarak, geçici olarak
finki
-inceye kadar, -ene kadar, -ana kadar
finrasona
sonuç, çıkarım
sonucuna varmak (ki), çıkarım yapmak (ki)
finsen
sonunda ... olmak, olduğu ortaya çıkmak, olduğu anlaşılmak
finto
peki, o halde, öyleyse, yani
firaru
kaçış, firar
kaçmak, firar etmek
firarudoyen
kaçak, firari
firma
şirket, firma, kuruluş
firmakef
CEO, genel müdür, icra kurulu başkanı
firmali
kurumsal, şirkete ait
kurumsal olarak
fisika
fizik
fisikali
fiziksel (fizikle ilgili)
fisu
ücret, harç, geçiş ücreti, aidat
fisyo
fizyoloji, bedensel işleyiş
fixin
kimlik avı, oltalama, phishing
flamingo
flamingo, Phoenicopteridae
fleksi
bükülme, eğilme, esneme
bükmek, eğmek, esnetmek, bükülmek, eğilmek, esnemek
fleksiabil
esnek, bükülebilir
esnek bir şekilde
fleksiabilya
esneklik, bükülebilirlik
fleksido
bükülmüş, eğilmiş
fleksiible
bükülebilir, eğilebilir
bükülebilir şekilde
fleksiibleya
bükülebilirlik, eğilebilirlik
flerovyum
flerovyum, Fl
fley
uçuş
uçmak
fleyabil
uçabilen
uçabilir şekilde
fleygi
uçurma
uçurmak (uçak, dron, uçurtma vb.), pilotluk yapmak
fleygikef
kaptan pilot, kaptan
fleygiyen
(havayolu) pilotu, pilot
fleysinjabu
uçan sincap, Pteromyini
fleytora
uçak
fleytoralogi
havacılık
fleytul
kanat
flirti
flört, kur yapma
flört etmek, kur yapmak
flirtifil
flörtöz, çapkın
flirtifilyen
flörtöz kimse, çapkın
flirtiyen
flört eden kimse
Flores
Flores
flota
yüzme (suyun üstünde), su üzerinde durma
yüzmek (suyun üstünde kalmak), su üstünde durmak
fluores
floresan, flüoresans
floresan ışık vermek
fluorin
flor, F
flura
çiçek, vajina (argo), amcık
çiçek açmak
flurakabiji
karnabahar
flurali
çiçeksi, çiçekli, floral
çiçeksi bir şekilde
flutu
flüt
fobi
korku, fobi
korkutmak, korkmak
fobido
korkmuş
korkmuş bir şekilde
fobifil
korkak, korkmaya meyilli
fobikal
korkusuz
korkusuzca
fobikalya
korkusuzluk
fobine
korkutucu, ürkütücü
fobipul
korkan, korku dolu
fokma
fok, Pinnipedia
fokus
odak, konsantrasyon
odaklanmak, konsantre olmak, odaklamak
fokuskal
dikkati dağınık
dikkati dağınık bir şekilde
fol
göre, uyarınca, boyunca
fol-
-e göre, boyunca-
fol gramati
dilbilgisine uygun
dilbilgisine uygun olarak
fol lega
yasal
yasal olarak, yasaya göre
fol moda
modaya uygun
fol norma
normal
normal olarak, norma göre
fol satumeter
saat yönünde
fol xanse
rastgele, tesadüfi
rastgele, tesadüfen
folcu
yanına gelme
yanına gelmek, yanına yanaşmak
folder
klasör, dosya
folfatoli
nesnel, objektif
nesnel olarak, objektif olarak
folgi
yanına koyma
yanına koymak
folgramatili
dilbilgisel, gramatik
dilbilgisel olarak, gramatik olarak
folijenli
öznel, sübjektif
öznel olarak, sübjektif olarak
folki
ne kadar
folklor
folklor, halkbilim
folklorli
folklorik
follegali
yasal
yasal olarak
follexipul
harfi harfine, birebir, kelimesi kelimesine
harfi harfine, birebir olarak, kelimesi kelimesine
folli
yan yana, bitişik
yanında, yan yana
follogapul
sözde, iddia edilen
sözde, iddialara göre
folmodali
moda, modaya uygun
modaya uygun bir şekilde
folnormali
normal
normal olarak
folo
takip, izleme
takip etmek, izlemek
foloyen
takipçi, izleyici
folpasa
yanından geçme
yanından geçmek
folxanseli
rastgele, tesadüfi
rastgele, tesadüfen
folya
boyunca olmak, yanında olmak
fon
-fon, ses aleti
fono
ses, konuşma sesi
fori
acil, hemen olan
hemen, derhal
fori lefe
hemen önce (+ isim)
fori lefe na
-meden/-madan hemen önce
fori leki
hemen önce (+ cümle)
fori xafe
hemen sonra (+ isim)
fori xafe na
-dikten/-dıktan hemen sonra
fori xaki
hemen sonra (+ cümle), ...-r ...-mez
forke
çatal
forma
form, biçim, şekil
biçimlendirmek, şekil vermek
formato
format, biçim
formu
form (belge)
formula
formül
forum
forum
fosfato
fosfat
fosforo
fosfor, P
fosil
fosil
fosilleşmek, fosilleştirmek
fosilcu
fosilleşme
fosilleşmek
fosilgi
fosilleştirme
fosilleştirmek
foto
fotoğraf, resim
fotoğraf çekmek
fotoli
fotoğrafik
fotoğrafik olarak
fototul
kamera, fotoğraf makinesi
Francisko
Francis
Franse
Fransa
Franseli
Fransız
Fransesa
Fransızca
Franseyen
Fransız
fransyum
fransiyum, Fr
fremu
kare (film, video, animasyon)
frese
frezeleme
frezelemek (metal)
fron-
ileri-, öne-
frongi
terfi, yükselme, ilerleme
terfi ettirmek, desteklemek, ilerletmek
fronidi
ilerleme
ilerlemek, devam etmek
fronkadam
ilerleme, gelişme
ilerlemek, gelişmek
fronkumax
önlük
fronpel
itme, sevk
itmek, ileri itmek
fronpul
ileri, öne doğru
fronta
alın, ön, cephe
frontali
ön, cepheden
önden, cepheden
frontasahni
ön plan
Froyd
Freud
frustra
hüsran, hayal kırıklığı
hüsrana uğratmak, hayal kırıklığına uğramak
frustrado
hüsrana uğramış, hayal kırıklığına uğramış
frustrane
sinir bozucu, hayal kırıklığı yaratan
fruta
meyve, yemiş
frutosu
fruktoz, meyve şekeri
fubay
yolsuzluk, bozulma
yozlaştırmak, bozmak
fubaydo
yozlaşmış, bozuk
yozlaşmış bir şekilde
fubu
karın, göbek
fubuli
abdominal, karın
abdominal olarak
fuha
yük, şarj, külfet
yüklemek, şarj etmek, yük olmak
fuhado
yüklü, yüklenmiş
fukujun
boyun eğme, teslimiyet
boyun eğmek, teslim olmak
fukuza
karmaşık, komplike
karmaşık bir şekilde
fukuzacu
karmaşıklaşmak, zorlaşmak
fukuzagi
karmaşıklaştırma
karmaşıklaştırmak, zorlaştırmak
fukuzaxey
komplikasyon, zorluk
fukuzaya
karmaşıklık
fuladi
çelik
fuladili
çelik (-den yapılmış)
fumbun
söylenti, dedikodu
funci
hiciv, yergi
hicvetmek, yermek
funcili
hicivli, satirik
hicivli bir şekilde
fundo
mücadele, çaba
mücadele etmek, çabalamak, boğuşmak
fundone
mücadele eden, çabalayan
funduku
fındık
funjin
kızamıkçık
funsu
çeşme, fıskiye
funsyon
işleyiş, fonksiyon
çalışmak, işlemek, faaliyette olmak
funsyongi
çalıştırmak, işletmek
funsyonne
işlevsel, fonksiyonel
işlevsel olarak
furaha
keyif, zevk, haz
keyif almak, zevk almak, memnun olmak, eğlenmek
furahado
hoşnut, memnun
furahane
hoş, keyif verici, zevkli
furi
furry (furry alt kültürüyle ilgili)
furifan
furry, furfan
furikostum
fursuit
furiperson
fursona
furitim
furry fandom
furiyen
furry, antropomorfik hayvan
furno
fırın
fırında pişirmek
furnodo
fırınlanmış, pişmiş
furnoxey
hamur işi, unlu mamul
furnoxeydukan
fırın, pastane
furnoyen
fırıncı
fustan
elbise
futbal
Amerikan futbolu
futbalbol
Amerikan futbolu topu
futi
fut (ölçü birimi)
futru
mantar
futruli
mantar, mantara ait
mantar gibi
fuxi
silme
silmek
fuxido
silinmiş
fyordo
fiyort
fyusi
(elektrik) sigorta
Gabon
Gabon
Gabriel
Gabriel
gadibu
kızgın, sinirli
kızgın bir şekilde, öfkeyle
gadibucu
kızma, sinirlenme, öfkelenme
kızmak, sinirlenmek, öfkelenmek
gadibugi
öfkelendirme
kızdırmak, sinirlendirmek, öfkelendirmek
gadibuya
kızgınlık, sinir, öfke
gadolinyum
gadolinyum, Gd
gaga
kekemelik
kekelemek
gagane
kekeler
gagayen
kekeme
galaksi
galaksi, gökada
galaksili
galaktik
galaktik olarak
Galati
Galatya
galon
galon
galyum
galyum, Ga
gambari
karides
Gambi
Gambiya
gamel
deve, Camelini
gami
eş, koca, karı
evlenmek
gami-
kayın-
gamiatre
kayınvalide ve kayınpeder, dünürler
gamibete
gelin, damat
gamicu
düğün, nikah
evlenmek
gamido
evli
gamiduayen
(evli) çift, eşler, karı koca
gamigi
evlendirme
evlendirmek
gamihalke
alyans, evlilik yüzüğü
gamikal
bekar
bekar olarak
gamikalyen
bekar erkek, bekar kadın
gamisodar
kayınbirader, enişte, bacanak, görümce, baldız
gamivada
nişan, nişanlanma
nişanlanmak
gamivadayen
nişanlı
gamiya
evlilik
Gana
Gana
Ganali
Ganalı
Ganayen
Ganalı
gancaw
meyan kökü
ganci
algı, idrak
algılamak, sezmek, (olarak) görmek, saymak
gancikowa
duyu
gandum
buğday
gandumtotal
tam buğday
ganima
ganimet, yağma
yağmalamak, talan etmek
ganimado
yağmalanmış, talan edilmiş
ganjon
duygu, his
hissetmek
ganjoncu
hislenme, duygulanma
hislenmek, duygulanmak
ganjonpul
duygusal
duygusal olarak
ganmoku
çalı
gansa
kaz
gante
eldiven
ganxopu
müdahale, karışma
müdahale etmek, karışmak
ganzo
karaciğer
ganzoitis
hepatit
gao
yüksek, uzun boylu
yüksek bir şekilde
gaobahari
gelgit yükselmesi, met
gaodarajeli
ileri düzey
ileri düzeyde
gaoeskol
lise
gaoje
yükseklik, boy
gaoya
uzun boyluluk
gapsipe
dedikodu
dedikodu yapmak
gapsipefil
dedikoducu
garaku
boğulma
batma
boğulmak, batmak
garakudo
boğulmuş, batmış
garakugi
boğma, batırma
boğmak, batırmak
garakune
boğulan, batan
garanti
garanti
garanti etmek
garantido
garantili, garanti edilmiş
gardan
boyun, ense
gardanbendu
kolye, gerdanlık
gardi
koruma
korumak, muhafaza etmek, bekçilik etmek
gardido
korunmuş, korunan
gardiyen
koruyucu, muhafız, bekçi
garebi
batı
garebili
batıdaki, batısal
batıya doğru
gargare
gargara, gurultu
gargara yapmak, guruldamak
garize
içgüdü, doğa
garizeli
içgüdüsel
içgüdüsel olarak
garu
çizik, tırmalama, kaşıma
çizmek, tırmalamak, kaşımak
garudo
çizilmiş, tırmalanmış
gas
gaz
gazlaştırmak
gazlaşmak
gascu
gazlaşma
gazlaşmak
gasgi
gazlaştırma
gazlaştırmak
gasolin
benzin
gaspul
gazlı, gaz halinde
gawlu
boğaz, gırtlak
gawluli
gırtlaksı
gırtlaksı bir şekilde
gawni
elbise, cüppe
gayser
gayzer
Gaza
Gazze, Gazze Şeridi
gazela
ceylan, Gazella
gazeta
gazete
gebo
kol
geko
geko, Gekkota
general
general (askeri rütbe)
generasi
nesil, kuşak, jenerasyon
geni
gen
genixube
tür (virüs vb.), suş
genu
kök
genulexi
kök kelime
geo
toprak, yer, kara
geobunhway
toprak kayması, heyelan
geogardan
kıstak, berzah
geografi
coğrafya
geokacupa
kara kaplumbağası
geologi
jeoloji
geomaxusgi
ilhak
ilhak etmek
geometri
geometri
geometrili
geometrik
geometrik olarak
geomon
arazi parçası, tarla, arsa
Georgi
George
geosui
yeraltı suyu
geosuidom
akifer, su tabakası
geotreme
deprem, zelzele
gepu
geğirme, geğirti
geğirmek
gepugi
geğirtme
geğirtmek
ger
-rdi (şart kipi eki, 'would' anlamında)
ger abil
-ebilirdi, -abilirdi
ger preferi
tercih ederdim
Germani
Cermen, Germenik
Cermence
germanyum
germanyum, Ge
gey
gey, eşcinsel
gey bir şekilde
geyyen
gey, eşcinsel kişi
gibatu
iftira, karalama, kara çalma
iftira atmak, karalamak, kara çalmak
gibe
verme
vermek, bahşetmek
gibedo
verilmiş
gibefil
cömert
cömertçe
gibenenfil
cimri
cimrice
gida
rehberlik, yol gösterme
rehberlik etmek, yol göstermek
gidado
rehberlik edilmiş, yönlendirilmiş
gidane
rehberlik eden, yol gösteren
gidatul
lejant, açıklama anahtarı
gidayen
rehber, kılavuz
giga
milyar
gigagon
milyargen
giganyan
milyar yıl
gigi
vajina (klinik olmayan)
gile
ıslak, yaş
ıslak bir şekilde
gileya
ıslaklık, yaşlık, nem
gimnasti
jimnastik, cimnastik
gimnastidom
spor salonu, jimnastik salonu
gimnastili
jimnastik, jimnastikle ilgili
gimnastiyen
jimnastikçi, cimnastikçi
gimu
icap eden, yerinde, yapılması gereken, olması gereken
gindu
boylam, meridyen
Gine
Gine
Ginebisaw
Gine-Bissau
gingiva
diş eti
gingivaitis
diş eti iltihabı, jinjivit
gingivali
diş etsel, gingival, alveolar (dilbilim)
gingivarukeli
artdamaksıl, postalveolar
ginyem
hatıra, yadigâr
anmak, hatırasını yâd etmek
ginyemdo
anılmış, hatırası yâd edilmiş
ginyemne
anma amaçlı
anma amacıyla
gipsu
alçı taşı, alçı
alçılamak, sıva yapmak
girbilo
elek, süzgeç, kevgir
elemek, süzmek
girbilodo
elenmiş, süzülmüş
girehe
düğüm, bağ
düğümlemek, bağlamak
gitara
gitar
gitarayen
gitarist
gitay
beklenti, bekleyiş
beklemek, ummak
gitaydo
beklenen, umulan
beklendiği gibi
gitayfrustra
hayal kırıklığı
hayal kırıklığına uğratmak
gitayfrustrado
hayal kırıklığına uğramış
hayal kırıklığı içinde
gixiki
ayin, ritüel
gixim
şüphe, kuşku
şüphelenmek, kuşkulanmak
giximfil
kuşkucu, şüpheci, güvenmeyen
kuşkucu bir şekilde
giximlaye
şüpheli, kuşkulu
şüpheli bir şekilde
giximpul
şüphelenen, kuşkulanan
şüphelenerek
glandu
bez, gland, salgı bezi
glasu
bardak, kadeh
glif
glif, karakter, simge, işaret
globa
dünya, cihan, âlem
globabasa
dünya dili, uluslararası dil
globali
küresel, global
küresel olarak, global olarak
Globasa
Globasa
globatotal
dünya çapında
dünya çapında
glu
içecek, içki
içmek
gluible
içilebilir, içilir
içilebilir şekilde
glukosu
glikoz
glunenible
içilmez
içilemez şekilde
gluten
gluten
glutenkal
glutensiz
gluxey
içecek, meşrubat
godo
aşırı, fazla
aşırı derecede, fazlasıyla
godojaldi
erken, vaktinden önce
erkenden, vaktinden önce
godomo
fazla, çok, aşırı
godoya
aşırılık, fazlalık
gogo
testis (klinik olmayan)
gol
gol, sayı
gol atmak, sayı yapmak
golenjan
havlıcan
golfu
golf
golje
skor, puan durumu
golmon
puan, sayı
Golyat
Golyat, Câlût
gomi
sakız, zamk
zamkalamak
gomyo
nüktedan, zeki, kurnaz, cin fikirli
nükteli bir şekilde, zekice, kurnazca
gomyoya
nükte, hazırcevaplık, zekâ, kurnazlık
gona
açı, köşe
gonali
açısal (açılarla ilgili)
gonapul
köşeli, açılı
gongaw
duyuru, ilan, anons
duyurmak, ilan etmek
gongawdo
duyurulmuş, ilan edilmiş
gongin
tedarik, arz, sağlama
tedarik etmek, sağlamak, temin etmek
gongindo
tedarik edilmiş, sağlanmış, temin edilmiş
gonginyen
tedarikçi, sağlayıcı
gonorey
bel soğukluğu, gonore
gorila
goril
gorona
inilti, inleme
inlemek
goronagi
inletme
inletmek
gotas
dalış, batma, daldırma
dalmak, batmak, daldırmak
gotaspiu
yumurtapiçi, Podicipedidae
gotasyen
dalgıç
gowan
testis, erbezi
gowanli
testise ait, testiküler
goyon
işe alma, istihdam
işe almak, kiralamak
goyonyen
işveren
goyu
çukur, delik
kazmak
goyudo
kazılmış, kazılı
goyutul
kürek
goyuya
kazı, kazma
grafi
kayıt
kaydetmek
grafika
grafik
grafiti
grafiti, duvar yazısı
grafito
grafit
grahana
tutulma
gramati
dil bilgisi, gramer
gramatili
dil bilgisel, gramatik
dil bilgisel olarak, gramatik olarak
gramo
gram
graneda
el bombası
granito
granit
gras
çimen, ot
grasgeo
çayır, mera, otlak
graspul
çimenli, otlu
grava
çakıl
Graw
Grau (denizi)
Gregori
Gregory
Grenada
Grenada
Grenadali
Grenada'ya ait, Grenada
Grenadayen
Grenadalı
gresa
gres, yağ
greslemek, yağlamak
gresapul
yağlı, gresli
grey
gray (birim)
grosela
frenk üzümü, bektaşi üzümü, Ribes
grupo
grup
gruplamak, gruplandırmak
grupoxube
hizip, frakisyon
gubangu
böcek, kın kanatlı, Coleoptera
gubar
toz
gubarofgi
tozunu alma
tozunu almak
gubarofgido
tozu alınmış
gubarpul
tozlu
tozlu bir şekilde
gucam
demet, salkım, buket
gude
gıdıklama
gıdıklamak
gudedo
gıdıklanmış
gudehisifil
kolay gıdıklanan
gudeible
gıdıklanabilir
gufa
mağara
Gujarati
Gucarat (Hindistan'da bir eyalet)
Gujaratili
Gucarat'a ait, Gucarat
Gujaratisa
Gucaratça (dil)
Gujaratiyen
Gucaratlı
guje
kırık, kırılma
kırılmak, kırmak
gujedo
kırık, kırılmış
kırık bir şekilde
gulam
köle, esir
gulamcu
köleleşme, köle olma
köleleşmek, köle olmak
gulamgi
köleleştirme
köleleştirmek
gulamya
kölelik, esaret
gulun
yuvarlanma, rulo
yuvarlanmak
gumbo
sopa, çubuk, değnek, sırık, kazık
gunca
tomurcuk, filiz
tomurcuklanmak, filizlenmek
gungu
yay (silah)
gupan
leğen kemiği, pelvis
gupanli
pelvik, leğen kemiğine ait
guruma
hırıltı, homurtu, mırıltı
hırlamak, homurdanmak, mırıldanmak
gurumagi
hırlatma, homurdatma
hırlatmak, homurdatmak
gurumane
hırlayan, homurdanan, mırıldanan
guti
katı, katı cisim
katılaşmak, katılaştırmak
gutipul
katı, sağlam
katı bir şekilde, sağlam bir şekilde
guton
ağrı, acı, sızı
ağrımak, acımak, acıtmak
gutonne
ağrıyan, sancılı
guxi
eski, modası geçmiş, arkaik
eskimiş bir şekilde, modası geçmiş bir şekilde
Guyana
Guyana
guzruf
kıkırdak
gwaba
guava
gwafu
dul
gwafuya
dulluk
gwaho
parantez
gwakamole
guacamole
gwancan
meydan, alan
gwanxi
ilişki, bağlantı
ilgili olmak, ilişkili olmak, alakası olmak
gwanxido
ilgili, ilişkili, alakalı
gwanxikal
ilgisiz, alakasız
ilgisizce, alakasız bir şekilde
gwanxilinku
bağ (ilişki)
(ilişki) kurmak
gwanxipul
ilgili, alakalı
ilgili bir şekilde, alakalı bir şekilde
Gwatemala
Guatemala
Gwatemalali
Guatemala'ya ait, Guatemala
Gwatemalayen
Guatemalalı
ha
ha (şaşkınlık, kahkaha vb. belirtir)
Habakuk
Habakkuk
Habel
Habil
haberi
haber
haberitim
basın, medya
haberiyen
gazeteci
hadidu
demir, Fe
hadu
yanak
hadya
hediye, armağan
hediye etmek, armağan etmek
hafnyum
hafniyum, Hf
Hagay
Hagay
haha
gülüş, kahkaha
gülmek
hahagi
güldürme
güldürmek
hahagine
gülünç, saçma
gülünç bir şekilde
haja
ihtiyaç, gereksinim
ihtiyaç duymak
hajado
gerekli, lazım
gerektiği şekilde, mutlaka
hajapul
muhtaç, yoksul
muhtaç bir şekilde
haji
hâlâ, henüz
hajul
utangaç, çekingen
utangaç bir şekilde
hajulya
utangaçlık, çekingenlik
hake
hack, bilgisayar korsanlığı
hacklemek
hakedo
hacklenmiş
hakeyen
hacker, bilgisayar korsanı
haki
hak
hakkı olmak
hala
çözüm, çare
çözmek
halaanxi
ipucu
halado
çözülmüş
halaixara
ipucu
halapenyo
jalapeno
halazun
salyangoz
haleluya
halleluya
haliju
körfez
halke
halka, yüzük
halow
alo
Halowin
Cadılar Bayramı
halu
durum, hal, koşul
halulari
durum, vaziyet, ortam
hamaka
hamak
hambo
jambon
hamburger
hamburger
hamile
hamile, gebe
hamile olarak
hamilecu
hamile kalma, gebe kalma
hamile kalmak, gebe kalmak
hamilegi
dölleme, hamile bırakma
döllemek, hamile bırakmak
hamileya
hamilelik, gebelik
hamir
hamur
hamuster
hamster
Hana
Hanna
handaki
hendek, siper, oluk
hanjer
hançer
hançerlemek
hanman
yavaş
yavaşça, yavaş yavaş
hanmancu
yavaşlama
yavaşlamak
hanmangi
yavaşlatma
yavaşlatmak
hanmanya
yavaşlık
hanta
el
elle tutmak, elle kullanmak
hantabendu
bilezik, bileklik
hantabol
hentbol
hantacudu
kapma, yakalama
kapmak, yakalamak
hantagenu
el bileği
hantapamtul
tabanca
hantatul
sap, kulp, kabza
hantatwala
el havlusu
har
ile (sahip olan), -li, -lı
har-
-li, -lı, sahip
har na
-ip, -ıp, -üp, -up, -mış olarak
har posjui tem
-e bakılmaksızın, -e rağmen, ne olursa olsun
harabu
harabe, yıkım, enkaz
mahvetmek, yıkmak, harap etmek, mahvolmak, yıkılmak
harabudo
mahvolmuş, yıkık, harap
harase
taciz, zorbalık
taciz etmek, zorbalık yapmak
hardal
hardal
hardwer
donanım
hare
sahip olma
sahip olmak
haregi
sağlama, temin etme, verme
sağlamak, temin etmek, vermek
hareible
mevcut, müsait, elde edilebilir
mevcut olarak
harenenible
mevcut değil, müsait değil, elde edilemez
harepulya
zenginlik, servet
hariri
ipek
haririsim
ipeksi, ipek gibi
harita
harita
haritasını çıkarmak
haritalari
atlas
harizin
izin
-ebilmek (izin), izni olmak
harka
hareket
hareket etmek, hareket ettirmek
harkakal
hareketsiz, durgun
hareketsizce
harki
ile, -li/-lı olarak, -erek/-arak
harufi
harf
harf harf söylemek
harufisistema
yazım sistemi, imla, ortografi
harufiya
yazım, imla, heceleme
harxaf
pul (balık, sürüngen)
harya
ile olma, -li olma durumu
ile olmak, sahip olmak
Hasan
Hasan
hasaxi
nazik, şefkatli, sevecen, anlayışlı
nazikçe, şefkatle
hasaxiya
nezaket, şefkat
haseda
kıskançlık, haset
kıskanmak, haset etmek
hasedapul
kıskanç, hasetçi
kıskançlıkla, hasetle
hasratu
hasret, özlem, arzu, istek
hasretini çekmek, özlemini duymak, arzulamak
hasyum
hasiyum, Hs
hata
hatta, bile
hata un
bir tane bile, tek bir ... bile
hatali
yine de, buna rağmen, ancak, fakat
hatari
tehlike
tehlikeli olmak, tehlikeli hale getirmek
hatarido
tehlikede olan, nesli tükenmekte olan
hataripul
tehlikeli
tehlikeli bir şekilde
hataya
rağmen
haul
kurt
haulsa
uluma
ulumak
havun
havan
havungumbo
havaneli, tokmak
hawa
hava
hawa-
aero-, hava-
hawagile
nemli, rutubetli
hawagileje
nem, rutubet
hawagileya
nem, rutubet
hawakontamina
hava kirliliği
hawanavi
hava taşıtı, uçak
hawanavidom
havaalanı, havalimanı
hawanavilogi
havacılık
hawanavitim
havayolu şirketi
hawanaviya
havacılık, aeronautik
hawanaviyen
pilot, havacı, aeronaut
haxi
yemek çubuğu, yemek çubukları
haxtagu
etiket, heşteg, #
hay
var
Haya
Ermenistan
Hayasa
Ermenice
Hayayen
Ermeni
Hayti
Haiti
Haywo
Neptün (gezegen)
hayzi
adet, regl, aybaşı
adet görmek, regl olmak
hazam
sindirim, hazım
sindirmek, hazmetmek
hazamdo
sindirilmiş, hazmedilmiş
hazamli
sindirim, hazım
hazina
hazine
hazuni
üzgün, hüzünlü
üzgün bir şekilde, hüzünlü bir şekilde
hazunicu
üzülme, hüzünlenme
üzülmek, hüzünlenmek
hazunigi
üzme, kederlendirme
üzmek, kederlendirmek
hazuniya
üzüntü, hüzün
he
vurgu parçacığı, hiç, herhangi bir, pek, ta kendisi
he alo
herhangi başka bir
he aloloka
başka herhangi bir yerde
he alosu
başka herhangi birinin
he alote
başka herhangi biri
he aloto
başka herhangi bir şey
he ban
herhangi bir
he bankwanti
herhangi bir miktar
he banloka
herhangi bir yer, neresi olursa olsun
he banmo
herhangi bir derecede
he banpul
her türlü, herhangi bir şekilde
he bansu
herhangi birinin
he bante
herhangi biri, her kimse
he banto
herhangi bir şey, her ne ise
he banwatu
herhangi bir zaman, ne zaman olursa olsun
he den
tam o, özellikle o
he dento
tam o, özellikle o
he ete
kendileri, onlar kendileri
he hin
tam bu, özellikle bu
he hinto
tam bu, özellikle bu
he imi
biz kendimiz
he ke
hangisi olursa olsun, her ne ise
he kete
her kimse
he keto
her ne ise
he mi
ben kendim
he moy
her bir
he moyto
her şey
he nil
hiçbir
he nilto
hiçbiri
he sama
tıpatıp aynı
he samato
tıpatıp aynısı
he te
kendisi, o kendisi
he uyu
siz kendiniz
he yu
sen kendin
hedro
yüz, -yüzlü
hegemoni
hegemonya
Helena
Helen
helikoter
helikopter
helmeto
kask, miğfer
helyum
helyum, He
henci
ithaf, adama
ithaf etmek, adamak
hencido
adanmış, ithaf edilmiş
henri
henri (birim)
Henrik
Henry
herba
ot, şifalı bitki, baharat
herbali
bitkisel
bitkisel olarak
Herkule
Herkül
Herkuleli
Herkül'e ait
Herkulesim
Herkül gibi (çok güçlü)
herni
fıtık
fıtık olmak
hero
kahraman
heroina
eroin
heroli
kahramanca
kahramanca
heroya
kahramanlık
herpes
herpes, uçuk
Hervatska
Hırvatistan
herzi
hertz
hesabu
sayma, hesaplama
saymak, hesaplamak
hewan
hayvan
hewandom
hayvanat bahçesi
hewandomyen
hayvanat bahçesi görevlisi
hewandotor
veteriner
hewanlogi
zooloji, hayvanbilim
hewanmedis
veteriner hekimliği
hewanmedisyen
veteriner
hey
hey
Hezekyel
Hezekiel
hidrogen
hidrojen, H
hifazi
tutma, saklama, koruma
tutmak, saklamak, korumak, muhafaza etmek
hifazido
tutulmuş, saklanmış, korunmuş, muhafaza edilmiş
hijera
göç
göç etmek
hijerayen
göçmen
hikaye
hikâye, öykü, anlatı
anlatmak, hikâye etmek
hikayedo
anlatılmış
hikayemon
bölüm
hikayeyen
anlatıcı, hikâyeci
hiku
hıçkırık
hıçkırmak
hilal
hilal
hilu
topuk
hin
bu, bunlar
Hindi
Hintçe (dil)
Hindiko
Hint Okyanusu
Hindiyen
Hintçe konuşan Hintli
Hindu
Hindu
Hinduismo
Hinduizm
hinete
bunlar
hinkwanti
bu kadar, bu miktarda
hinloka
burada
hinlokali
yerel
yerel olarak
hinmaner
böyle, bu şekilde
hinmo
bu derece, bu kadar
hinnumer
bu sayıda, bu kadar
hinoto
bunlar (şeyler)
hinpul
böyle, bunun gibi
hinseba
bu yüzden, bu sebeple
hinsu
bunun
hinte
bu (kişi)
hinto
bu (şey)
hinwatu
şimdi
hinwatuli
çağdaş, güncel
çağdaş olarak, güncel olarak
Hipokrate
Hipokrat
hipopotam
su aygırı
hipotesis
hipotez, varsayım
hipotez kurmak, varsaymak
hipotesisli
hipotetik, varsayımsal
hipotetik olarak, varsayımsal olarak
hipu
kalça
hirbido
hibrit, melez
hirxa
geyik, Cervidae
hirxamaso
geyik eti
hisi
his, duygu, duyum
hissetmek
hisicu
hissetme, duygulanma
hissetmek (belirli bir şekilde)
hisido
hissedilmiş
hisifil
hassas, duyarlı
hassas bir şekilde, duyarlı bir şekilde
histerika
isteri
histerikali
isterik
isterik bir şekilde
histori
tarih
historili
tarihi, tarihsel
tarihi olarak, tarihsel olarak
historimuhim
tarihi (önemli)
historiyen
tarihçi
hobi
hobi
hodaw
ceviz, Juglans, taşak (testis, argo)
hoju
oklu kirpi
hoki
hokey
hokiyen
hokey oyuncusu
hole
kılıf, kın, kovan, mahfaza
holmyum
holmiyum, Ho
holoba
çemen otu, Trigonella
Holocen
Holosen
homa
ateş
homapul
ateşli
Homero
Homeros
honcay
iris (anatomi)
Hondura
Honduras
Hondurali
Honduras
Hondurayen
Honduraslı (kişi)
hongu
delik, boşluk, oyuk
delmek, oymak
hongyo
vatoz, Batoidea
hor
horlama
horlamak
horgi
horlatma
horlatmak
hormona
hormon
hormonali
hormonal
hormonal olarak
horne
horlayan
hortum
hortum
Hosea
Hoşea
hospital
hastane
hosu
göl
hotdogu
sosisli sandviç, hotdog
hotel
otel
hotuba
vaaz, nutuk, söylev
vaaz vermek, nutuk çekmek, konuşma yapmak
hox
mutlu, neşeli, sevinçli
mutlu bir şekilde, neşeyle
hoxcu
mutlu olma, neşelenme
mutlu olmak, neşelenmek, sevinmek
hoxgi
mutlu etme, memnun etme
mutlu etmek, memnun etmek, hoşnut etmek
hoxinlyo
baharat
hoxya
mutluluk, neşe, sevinç
hoy
-e doğru
hoy-
-e doğru, yönünde
hoyo
yön, istikamet, yönelim
yönlendirmek, yöneltmek
hoypospel
çekim, cazibe
çekmek, cezbetmek
hoyya
yönünde olmak, -e doğru olmak
hoza
lavabo, leğen, pelvis
hu
ki, -en/-an
hu da
ki o, ki onlar
hu dasu
ki onun, ki onların
hu denloka
nerede, ki orada
hu in da
içinde olduğu yer, ki içinde
Hudson
Hudson, Hudson Körfezi
huf
toynak
hufax
yarasa, Chiroptera
huhu
baykuş, Strigiformes
huhusa
ötme (baykuş)
ötmek (baykuş)
hukimu
yargı, hüküm
yargılamak, hüküm vermek
hukimudom
adliye, mahkeme binası, mahkeme
hukimutim
mahkeme, heyet, divan
hukimuyen
yargıç, hakim
hulasa
özet
özetlemek
hulasado
özetlenmiş
humor
mizah, espri
şaka yapmak
humorpul
esprili, komik, güldürücü
esprili bir şekilde, komik bir şekilde
humorxey
şaka, fıkra
humus
humus
hunfun
heyecan, coşku, tahrik
heyecanlandırmak, coşturmak, tahrik etmek, heyecanlanmak, coşmak
hura
tezahürat
tezahürat yapmak
yaşasın, oley
hurakef
amigo, ponpon kız
hurma
hurma
huru
özgür, hür
özgürce, hür bir şekilde
hurugi
kurtuluş, özgürleştirme, salıverme
kurtarmak, özgürleştirmek, salıvermek
huruwatu
boş zaman, müsaitlik
huruya
özgürlük, hürriyet
huruyen
özgür insan, hür insan
hwam
esneme
esnemek
hwamgi
esnetme
esnetmek
hwamne
esneyen
hwandun
pirinç
hwanjin
ortam, atmosfer, ambiyans
hwegay
pişmanlık, vicdan azabı
pişman olmak, tövbe etmek
hwepi
kaçınma, sakınma
kaçınmak, sakınmak, atlatmak
hwepido
kaçınılmış, sakınılmış
hwese
gri
gri
hyanatu
ihanet, hainlik
ihanet etmek, hainlik etmek
hyanatudo
ihanete uğramış
hyanatuyen
hain
hyara
salatalık, hıyar
hyena
sırtlan, Hyaenidae
hyerarki
hiyerarşi
hyerarkili
hiyerarşik
hiyerarşik olarak
ibada
ibadet, tapınma
ibadet etmek, tapınmak
ibadadom
ibadethane, kilise, tapınak, mabet
ibadayen
inanan, tapan kimse
ibe
b harfi
ible
mümkün, olası
belki, muhtemelen
iblegi
olanak sağlama, imkan verme
olanak sağlamak, mümkün kılmak
ibleje
olasılık, ihtimal
ibleya
olasılık, imkan
ice
c harfi
ide
d harfi
ideal
ideal
ideal olarak
idey
fikir, düşünce, idea
idi
gitme
gitmek
idol
idol, put
idolize etmek, putlaştırmak
idolibada
putperestlik
puta tapmak
ife
f harfi
ige
g harfi
igwana
iguana
ihe
h harfi
ihtilas
zimmete para geçirme
zimmetine geçirmek
ije
j harfi
ijen
görüş, fikir, kanı
fikir belirtmek, görüş bildirmek
iji
hem (hem... hem de...)
ikaw
bağımlılık
bağlı olmak, güvenmek
ikawkal
bağımsız
bağımsız olarak
ikawkalya
bağımsızlık
ikawne
bağımlı
ikawyen
bağımlı (kişi)
ike
k harfi
ikna
ikna, inandırma
ikna etmek, inandırmak
iknado
ikna olmuş, inanmış
iknane
ikna edici, inandırıcı
ikna edici bir şekilde
ikono
ikon, simge (dini, popüler, bilgisayar)
iksir
iksir, pota
ile
l harfi
ilhamu
ilham, esin
ilham vermek, esinlenmek
ilhamudo
ilham almış, esinlenmiş
ilhamune
ilham verici, esin verici
ilusi
illüzyon, yanılsama
yanıltmak
imaje
resim, görüntü, imge
hayal etmek, tasavvur etmek
imajekrea
betimleme, tasvir, görselleştirme
betimlemek, tasvir etmek, görselleştirmek
imajeli
hayali, imgesel
hayali olarak
imajenenible
hayal edilemez, akıl almaz
imajeya
hayal gücü, imgelem
imanu
inanç
inanmak
imanugi
inandırma
inandırmak
imanuible
inanılır, inandırıcı
inanılır bir şekilde
imanunenible
inanılmaz
inanılmaz bir şekilde
imanuyen
inanan
Imarati
Birleşik Arap Emirlikleri
ime
m harfi
imi
biz
imi am
hadi
imisu
bizim
imisu ete
bizimkiler
imisu oto
bizimkiler
imisu te
bizimki
imisu to
bizimki
imperi
imparatorluk
imperiismo
emperyalizm
imperikef
imparator
imperili
imparatorluğa ait
imparatorluğa ait bir şekilde
in
içinde, -de, -da
in-
içine-, içeri-
inama
eğilerek selamlama, reverans
eğilmek, eğilerek selamlamak
inbao
torbalama
torbaya koymak
inbistar
yatağa girme
yatağa girmek
inbistargi
yatırma
yatırmak
inbotela
şişeleme
şişelemek
inbotelado
şişelenmiş
incesto
ensest
incestoli
ensest (ilişki)
inci
inç
incu
girme, içeri girme
girmek, içeri girmek
indexali
iç, yurtiçi
yurtiçinde
Indonesi
Endonezya
Indonesili
Endonezya (ile ilgili)
Indonesisa
Endonezce
Indonesiyen
Endonezyalı
industri
endüstri, sanayi
industrili
endüstriyel, sınai
endüstriyel olarak
indyum
indiyum, In
ine
n harfi
inergo
işe alınma
işe girmek, işe alınmak
inergogi
işe alma
işe almak
infarto
enfarktüs
infer
aşağıda olma, alt seviyede olma
influenza
grip, influenza
infon
mikrofon
informe
bilgi, enformasyon
bilgilendirmek, haber vermek
informeli
bilgilendirici
bilgi amaçlı olarak
informene
bilgilendirici, bilgi verici
bilgilendirici bir şekilde
informeyen
muhbir, bilgi veren kimse
infra
altında
infra-
alt-, infra-, hipo-
infrafuha
indirme
indirmek
infragebo
ön kol
infragi
baskı, zulüm, boyun eğdirme
baskı yapmak, zulmetmek, boyun eğdirmek, alt etmek
infragiyen
zalim, baskıcı
infraidi
iniş
inmek, alçalmak
infrajeti
aşağı atma
aşağı atmak
infrali
aşağı, alt, daha düşük
aşağıda, altta
infraroso
kızılötesi
kızılötesi olarak
infratermo
hipotermi
infratui
incik
infraxanse
dezavantaj
infraya
aşağıda olma, alt seviyede olma
aşağıda olmak, altında olmak
ingay
tavsiye edilen, salık verilen
-meli, -malı, gerekir
ingi
içeri sokma, yerleştirme, takma
içeri sokmak, yerleştirmek, takmak
ingida
tanıtım, giriş
tanıtmak, tanıştırmak
inhare
içerik
içermek
inhareabilya
kapasite, hacim, içerim
inhatari
tehlikeye atma
tehlikeye atmak
inidi
giriş
girmek
inididom
giriş (yeri)
inidiible
erişilebilir, girilebilir
erişilebilir şekilde
inizin
içeri alma, kabul, giriş izni
içeri almak, içeri sokmak, kabul etmek
injeksi
enjeksiyon, iğne
enjekte etmek, iğne yapmak
injeneri
mühendislik
mühendisliğini yapmak, tasarlamak
injeneriya
mühendislik
injeneriyen
mühendis
injir
incir
inkilabu
devrim, inkılap
devrim yapmak
inkilabuli
devrimci, devrimsel
devrimci bir şekilde
inkilabuyen
devrimci
inkludi
dahil etme, içerme
dahil etmek, içermek, kapsamak
inkopi
indirme
indirmek
inku
mürekkep
inlabas
giydirme
giydirmek
inli
iç, dahili
içten, dahili olarak
inlide
indüksiyon, teşvik
teşvik etmek, ikna etmek
inmemori
ezberleme
ezberlemek
innafasu
nefes alma, soluma
nefes almak, solumak
innetoli
çevrimiçi
çevrimiçi olarak
inoko
içe bakış, iç gözlem
içine bakmak, incelemek
inpesa
gelir
inplasi
girdi, mevduat, depozito
içine koymak, yatırmak
inplasidom
depo, emanet kasası
inporta
ithalat
ithal etmek
inpresen
katılım, hazır bulunma
katılmak, hazır bulunmak
insakfu
tavan
insan
insan
insanduku
kutulama
kutulamak, kutuya koymak
insanlari
insanlık
insanli
insani, insan
insanca
insanlogi
antropoloji, insan bilimi
insanlogiyen
antropolog, insan bilimci
insulin
insülin
interes
ilgi, çıkar, faiz
ilgi duymak, ilgilenmek
interesdo
ilgili
ilgili bir şekilde
interesne
ilginç, ilgi çekici
ilginç bir şekilde
interesyen
ilgili kişi
interviu
röportaj, mülakat, görüşme
röportaj yapmak, görüşme yapmak
interviuyen
röportajcı, görüşmeci
intihal
intihal, aşırma
intihal yapmak, aşırmak
intihaldo
intihal edilmiş, aşırma
intihal edilmiş bir şekilde
intikam
intikam
intikam almak
intikamfil
intikamcı, kinci
intikam dolu bir şekilde
intizar
bekleme, bekleyiş
beklemek
intre
arasında
intre-
arası, inter-
intre aloto
diğer şeylerin yanı sıra, diğerleri arasında
intreaksyon
etkileşim
etkileşmek, etkileşimde bulunmak
intrediskusi
diyalog, karşılıklı konuşma
diyalog kurmak
intregalaksili
galaksiler arası
intrekrasitimli
hükümetlerarası
hükümetlerarası düzeyde
intrelala
ara, perde arası, antrakt
intreli
ara
arada
intreloga
söze karışma, araya girme
söze karışmak, araya girmek
intrelogalexi
ünlem
intrenasyonli
uluslararası
uluslararası alanda
intrepala
sohbet, konuşma, muhabbet
sohbet etmek, konuşmak
intreya
aradalık, arada olma
arasında olmak
inturan
gömme, defin
gömmek, defnetmek
inturandom
mezarlık, kabristan
intyazu
ayrıcalık, imtiyaz
ayrıcalık tanımak
intyazukal
ayrıcalıksız, yoksun
ayrıcalıksız bir şekilde
intyazupul
ayrıcalıklı, imtiyazlı
ayrıcalıklı bir şekilde
invasi
istila, işgal
istila etmek, işgal etmek
invasiyen
istilacı, işgalci
invita
davet, çağrı
davet etmek, çağırmak
inxo
izlenim, etki
etkilemek, etkilenmek
inxodo
etkilenmiş
etkilenmiş bir şekilde
inxone
etkileyici
etkileyici bir şekilde
inya
iç, içeri
içinde olmak
inyo
alıntı, aktarma
alıntı yapmak, aktarmak, atıfta bulunmak
inyosimbolo
tırnak işareti
ipe
p harfi
Iraki
Irak
Irakili
Irak
Irak'a özgü
Irakiyen
Iraklı
Iran
İran
Iranli
İran
İran'a özgü
Iranyen
İranlı
ire
r harfi
iridyum
iridyum, Ir
Iris
İris (mitoloji)
irisplanta
süsen (bitki)
Irminger
Irminger
ironi
ironi, alay
ironipul
ironik, alaycı
ironik bir şekilde
irsal
gönderme
göndermek
irsalyen
gönderen, gönderici
Isak
İshak
ise
s harfi
ishal
ishal
ishal olmak
Islami
İslami, Müslüman
Islamiya
İslam
Islamiyen
Müslüman
Islandi
İzlanda
Islandisa
İzlandaca (dil)
Islandiyen
İzlandalı
Ismael
İsmail
Israel
İsrail
istala
kurulum, montaj
kurmak, monte etmek
istalado
kurulu, kurulmuş
kurulu olarak
istismar
sömürü, istismar
sömürmek, istismar etmek, faydalanmak
istruksi
talimatlar, yönergeler
talimat vermek, yönlendirmek
istruksili
öğretici, eğitimsel
öğretici bir şekilde
istyare
metafor, mecaz, kinaye, söz sanatı
istyareli
metaforik, mecazi
metaforik olarak, mecazi olarak
isula
ada
Isula Kuki
Cook Adaları
isulalari
takımada, arkipelago
Itali
İtalya
Italili
İtalyan
İtalyan tarzında
Italisa
İtalyanca (dil)
Italiyen
İtalyan
ite
t harfi
iteham
suçlama, itham
suçlamak, itham etmek
itehamdo
suçlanmış, itham edilmiş
suçlanmış olarak
iterbyum
iterbiyum, Yb
itis
iltihap, enflamasyon
iltihaplanmak
itisli
iltihaplı, enflamatuar
iltihaplı bir şekilde
itru
parfüm
parfüm sürmek
itryum
itriyum, Y
ituka
tuğla
Ityopi
Etiyopya
Ityopili
Etiyopyalı
Etiyopya usulü
Ityopiyen
Etiyopyalı
ive
v harfi
Ivri
İbrani, İbranice
İbranice olarak
Ivrisa
İbranice (dil)
Ivriyen
İbrani
iwe
w harfi
ixara
işaret, sinyal, belirti
işaret etmek, sinyal vermek, göstermek
ixarabasa
işaret dili
ixarado
işaret edilmiş, belirtilmiş
işaret edilmiş olarak
ixe
x harfi
ixgalu
işgal, meşguliyet
işgal etmek, meşgul etmek
ixgaludo
meşgul, dolu
meşgul olarak
ixgalukal
müsait, boş
müsait olarak
ixgalupul
meşgul
yoğun bir şekilde, meşgul bir şekilde
ixgaluyen
sakin, işgalci
ixi
bilinç, farkındalık
bilinçlendirmek, farkına vardırmak
farkında olmak, bilincinde olmak
ixikal
bilinçsiz
bilinçsizce
ixikalcu
bayılma
bayılmak
ixipul
bilinçli, farkında
bilinçli olarak
ixu
yetişkin, adam, kadın
ixucu
reşit olma, yetişkinliğe erişme
reşit olmak, yetişkin olmak
iya
i harfi
iye
y harfi
ize
z harfi
izin
izin, müsaade
izin vermek, müsaade etmek
izindo
izinli, müsaade edilmiş
izinli olarak
izindoku
izin belgesi, ruhsat, lisans
ja-
hemen bitişik
jabal
dağ
jaballari
sıradağ
jabare
çene
jaci
değer, kıymet
değerinde olmak, değeri olmak
jaciegal
eşdeğer, denk
eşdeğer olarak
jacigi
değerini bilme, takdir, onaylama
değer vermek, takdir etmek, onaylamak
jacipul
değerli, kıymetli
değerli bir şekilde
jacipulxey
değerli eşyalar, kıymetli şeyler
jadala
örgü
örmek
jadin
varsayım, sanı
varsaymak, farz etmek
jadindo
varsayılan, farz edilen
sözde, güya
jage
uyanık
uyanık olarak
jagecu
uyanış
uyanmak
jagegi
uyandırma
uyandırmak
jageya
uyanıklık
jagwar
jaguar, Panthera onca
jahanom
cehennem
jahanomsim
cehennemi
cehennemi bir şekilde
jaka
jak meyvesi, Artocarpus heterophyllus
jaketa
ceket
jaku
vale, bacak (iskambil)
jakulyeli
adrenal, böbrek üstü
adrenal olarak
jaldi
erken
erkenden
jale
az önce, henüz
jaledin
dün
jalefe
hemen önce (+ isim)
jalefe na
(-madan/-meden) hemen önce
jaleki
hemen önce (+ cümle)
jaleli
son, en son
en son
jalenoce
dün gece
jali
bitişik, yan yana
bitişik olarak
jali fe
yanında
jalo
sarı
sarı renkte
jaloya
sarılık, sarı renk
jaluka
sülük, Hirudinea
jame
dondurulmuş, donmuş
jamecu
donma
donmak
jamegi
dondurma
dondurmak
jamegitora
dondurucu
Jameyka
Jamaika
jameyogurtu
dondurulmuş yoğurt
janatu
cennet
janatusim
cennet gibi, göksel
jandan
basit, sade
basitçe, sadece
jandangi
basitleştirme, sadeleştirme
basitleştirmek, sadeleştirmek
jandanya
basitlik, sadelik
janela
pencere
jange
savaş, harp
jangefil
savaşçı, savaşkan
jangemon
muharebe, savaş, çarpışma
jangetim
askeriye, silahlı kuvvetler
jangeyen
savaşçı
janin
fetüs, cenin, embriyo
janinli
embriyonik, fetal
janu
diz
diz çökmek
jao
çit kuşu, çalıkuşu
jara
komşu
jaradom
mahalle, semt, komşuluk
jarden
bahçe
jardenya
bahçıvanlık
jaribi
deney, deneme
deney yapmak, denemek, test etmek
jaribili
deneysel
jaror
çekmece
jaru
süpürge
süpürmek
jarudo
süpürülmüş
jasumin
yasemin
jasusi
casusluk
casusluk yapmak
jasusiyen
casus
javel
çamaşır suyu, ağartıcı
ağartmak
jawabu
cevap, yanıt
cevap vermek, yanıtlamak
jawgu
bakım, ilgi
bakmak, ilgilenmek
jawgudom
kreş, gündüz bakımevi
jawguyen
bakıcı
jawheri
mücevher, değerli taş
jawheridukan
kuyumcu, mücevher dükkanı
jawherilari
mücevherat, takı
jaxa
[-mek] üzere
jaxadin
yarın
jaxafe
hemen sonra (+ isim)
jaxafe na
[-dıktan] hemen sonra
jaxaki
[-r ...-maz]
jaxali
sonraki, bir sonraki, ertesi
sonra, ardından
jaxne
kutlama
kutlamak
jaxnedin
bayram, tatil günü
jayeza
ödül, mükafat
ödüllendirmek
jaymu
borç
borçlu olmak
jaymudo
borçlu olunan
Jazair
Cezayir
Jazairli
Cezayir
Jazairyen
Cezayirli
jazu
caz
jebu
cep
jebulampu
el feneri
jedwal
program, çizelge, tarife
programlamak, planlamak, zamanlamak
jedwaldo
planlanmış, programlanmış
jegami
pipet, kamış
jeksi
enjeksiyon, çekme
enjekte etmek, çekmek
jeksitul
şırınga, enjektör
jelatin
jelatin
jencatu
keşif
keşif yapmak
jenfuku
fetih
fethetmek
jenfukuyen
fatih, zapteden
jeni
öneri, teklif
önermek, teklif etmek
jenido
önerilen, teklif edilen
jenmin
kanıt, ispat, delil
kanıtlamak, ispatlamak
jenmindo
kanıtlanmış, ispatlanmış
jenminmon
delil, kanıt
jensi
cinsiyet, toplumsal cinsiyet
jensikal
cinsiyetsiz
jensikwir
genderqueer
jento
muharebe, çarpışma, dövüş
savaşmak, dövüşmek, çarpışmak
jentodalu
kalkan
jentotul
silah
silahlandırmak
jentoyen
dövüşçü, savaşçı
jeruhi
cerrahi, ameliyat
ameliyat etmek
jeruhikamer
ameliyathane
jeruhili
cerrahi
jeruhiyen
cerrah
jestu
jest, hareket
jest yapmak, el kol hareketi yapmak
jeti
atış
atmak, fırlatmak
jetido
atılmış, fırlatılmış
ji
ve
ji max ete
ve benzeri, vb., ve saire
ji max oto
ve benzeri, vb., ve saire
ji max te
ve benzeri, vb., ve saire
ji max to
ve benzeri, vb., ve saire
ji pia
ayrıca, ve de, yanı sıra
Jibuti
Cibuti
jidi
ciddi
ciddiyetle
jidiya
ciddiyet
jigam
sezgi, içgüdü
sezmek, içine doğmak
jijon
vuruş, isabet
vurmak, isabet ettirmek
jileko
yelek
jinam
eyer, sele
jine
cin
jingen
atasözü, deyim
jingo
uyarı, ikaz
uyarmak, ikaz etmek
jingodo
uyarılmış
jinji
düz, doğru, direkt
doğrudan, direkt olarak
jinjiya
düzlük, doğruluk
jinmaku
damar, toplardamar
jinsen
ginseng
jinsu
kot pantolon, kot
jipu
cip
jirafa
zürafa
jirin
çıngırtı, şıngırtı, tıkırtı
çıngırdamak, şıngırdamak, tıkırdamak
jismu
vücut, gövde, beden
jismukanu
gövde, tors
jismuli
bedensel, fiziksel
bedenen, fiziksel olarak
jismulogi
anatomi
jivaki
cıva
jiwa
hayat, yaşam
yaşamak
jiwagrafi
biyografi, yaşam öyküsü
jiwajotay
yaşam standardı
jiwane
canlı, yaşayan
canlı olarak
jiwapul
canlı
canlı olarak
jixi
bilgi
bilmek, -ebilmek
jixido
bilinen, tanınan
bilinir şekilde
jixifil
öğrenmeye hevesli
öğrenme hevesiyle
jixigi
bildirim, duyuru
bildirmek, haber vermek
jixilogi
epistemoloji, bilgi felsefesi
jixipel
meraklandırma
meraklandırmak
jixipeldo
meraklı
merakla
jixivole
merak
merak etmek
jogay
engel, sakatlık, bozukluk, özür
jogaydo
engelli, sakat, özürlü
engelli bir şekilde
jogule
jonglörlük
jonglörlük yapmak
jogulene
jonglörlük yapan
jonglörlük yaparak
joguleyen
jonglör
jojiha
kirpi
jojiki
doku (biyoloji), histo-
joker
joker (kart)
jongere
ağustosböceği
jongu
tür
jotay
durum, hal, koşul
jotaybon
iyi, iyi durumda
iyi halde, iyi bir şekilde
jovari
sorgum
jowey
çevre, etraf, muhit, civar
jowey-
etrafında, çevresinde, civarda, amaçsızca
joxu
coşku, heyecan, şevk
coşturmak, heyecanlandırmak, coşmak, heyecanlanmak
joxudo
heyecanlı, coşkulu
heyecanla, coşkuyla
joxufil
hevesli, neşeli
hevesle, neşeyle
joxupul
istekli, hevesli
istekle, hevesle
jozi
yemiş, kuruyemiş, fındıkgil
jubin
peynir
jubinhamburger
çizburger
judan
mermi, kurşun
jugu
sürahi, testi
juhudi
çaba, gayret
çabalamak, gayret göstermek
jui
dikkat
dikkat etmek, dikkate almak
juigi
işaret etme, dikkat çekme
işaret etmek, dikkat çekmek
juikal tem
-e bakılmaksızın, -e rağmen, ne olursa olsun
juilaye
dikkate değer, kayda değer
dikkate değer bir şekilde
juimoni
incelemek, muayene etmek, teftiş etmek
juine
dikkatli
dikkatle, dikkatli bir şekilde
juioko
gözlem, izleme
gözlemlemek, izlemek, bakmak
juiore
dinleme
dinlemek
juipul
dikkatli, ihtiyatlı
dikkatle, ihtiyatla
juitim
izleyici, seyirci, dinleyici
juitimdom
odytoryum, konferans salonu, izleyici salonu
jujwe
çiğneme
çiğnemek
jujwedo
çiğnenmiş
çiğnenmiş olarak
jujwegomi
sakız, ciklet
jul
jul, J
jula
ayrı, ayrılmış
ayrı olarak, ayrıca
julacu
ayrılma
ayrılmak
julagi
ayırma
ayırmak
jularesta
kaçınma, sakınma
kaçınmak, uzak durmak
julaya
ayrılık
jumbi
hazır
hazır bir şekilde
jumbicu
hazırlanma
hazırlanmak
jumbigi
hazırlık
hazırlamak
jumbiya
hazır olma, hazırlıklılık
jumhuri
cumhuriyet
jumle
cümle, tümce
jumlemon
ifade, sözcük grubu, deyim
jumun
büyü
büyülemek, büyü yapmak
jumundo
büyülenmiş
büyülenmiş bir şekilde
jumunya
büyücülük, sihirbazlık
jumunyen
büyücü, sihirbaz
jundwan
kesinti, sekte
kesmek, sözünü kesmek, sekteye uğratmak
jundwando
kesilmiş, sekteye uğramış
kesintili olarak
jungla
cengel
jungwi
teğmen
juni
genç
juni-
yavru, küçük
junibabur
kaplan yavrusu
junibaru
ayı yavrusu
junibozi
oğlak
junibwaw
köpek yavrusu, encik
junidrevo
fidan
junihaul
kurt yavrusu
junihirxa
karaca yavrusu
junihuhu
baykuş yavrusu
junikargux
tavşan yavrusu
junikrabe
yengeç yavrusu
junikroa
iribaş
junimeme
kuzu
junimememaso
kuzu eti
junimumu
buzağı
junimyaw
kedi yavrusu
juninini
bebek, yeni yürümeye başlayan çocuk
junipiu
yavru kuş, yeni yumurtadan çıkmış yavru
junisinga
aslan yavrusu
juniswini
domuz yavrusu
juniuma
tay
juniyen
genç, delikanlı, genç kız
junluku
yer çekimi, kütle çekimi
çekilmek, eğilim göstermek
jurisdiksi
yargı yetkisi, yargı çevresi
jurisdiksili
yargısal
yargısal olarak
juruha
yara, yaralanma
yaralamak, yaralanmak
juruhado
yaralı, yaralanmış
yaralı olarak
jusu
meyve suyu, öz su
juyuen
kurtarma, kurtuluş
kurtarmak
juyuenyen
kurtarıcı
juzam
cüzzam
jwan
dönüş, dönme
dönmek, döndürmek
jwando
dönmüş, döndürülmüş
dönmüş olarak
jyen
kızartma
kızartmak
jyendo
kızarmış, kızartılmış
kızarmış olarak
kabaca
kabak, su kabağı
kabel
kablo
kabiji
lahana
kabila
kabile
kabilali
kabilesel
kabju
keklik
kaburi
mezar, kabir
kaburidom
mezarlık, kabristan
kabutar
güvercin
Kabuverdi
Cabo Verde, Yeşil Burun Adaları
kacaku
kaçakçılık
kaçakçılığını yapmak, kaçırmak
kacakudo
kaçak, kaçırılmış
kacakuyen
kaçakçı
kacupa
kaplumbağa
kadam
adım
adım atmak
kadiba
yalan
yalan söylemek
kadibayen
yalancı
kadmyum
kadmiyum, Cd
kadro
çerçeve, iskelet, kadro
kafare
kefaret
kefaret etmek
kafareabil
kefaret edici
kafaredo
kefaret edilmiş
kafareible
kefaret edilebilir
kafarene
kefaret eden
kafas
kafes
kafe
kahve
kafedom
kafe, kahvehane, kafeterya
kafeina
kafein
kafetora
kahve makinesi
kafur
kâfur, kamfor
kafya
kafiye, uyak
kafiyeli olmak, uyaklı olmak
kafyane
kafiyeli, uyaklı
kahabu
fahişe
kahabuergo
fuhuş
fuhuş yapmak
kahabugi
fuhuş yaptırmak
kahabuya
fuhuş
kahruba
kehribar
Kain
Kabil
kaka
kaka
kaka yapmak
kakagi
kaka yaptırmak
kakao
kakao
kakapo
kakapo
kaki
hurma, cennet hurması, trabzon hurması
kakoku
guguk kuşu
kaku
kusmuk, istifra
kusmak, istifra etmek
kakugi
kusturmak
kakutus
kaktüs
kal
boş
kalaci
saksağan
Kalali
Grönland
kalamar
kalamar
kalamu
kalem
kalapa
karıştırma, çırpma
karıştırmak, çırpmak
kalapado
karıştırılmış, çırpılmış
kalapatul
çırpıcı
kalcita
kalsit
kalcu
boşalmak
kalcyum
kalsiyum, Ca
Kaleb
Kaleb
kalebu
kalıp
kalıba dökmek, kalıplamak
kalebudo
kalıplanmış, kalıba dökülmüş
kalendar
takvim
kalgi
boşaltma
boşaltmak
kalibra
kalibrasyon
kalibre etmek
kalibrado
kalibre edilmiş
kalifornyum
kaliforniyum, Cf
kalkulus
kalkülüs, hesap
kalori
kalori
kalorili
kalorili
Kalvin
Kalvin
Kalvinismo
Kalvinizm
kalya
boşluk
kam
mi, mı, mu, mü, yoksa, veya
kama
-ip ... -mediği
kameleon
bukalemun
kamer
oda
Kamerun
Kamerun
Kamerunli
Kamerunlu
Kamerunyen
Kamerunlu
kamisa
gömlek
kamomil
papatya
kampani
kampanya, hareket
kampaniismo
aktivizm
kampaniista
aktivist
kampi
kampçılık
kamp yapmak
kampiatex
kamp ateşi
kampidom
kamp
Kampuci
Kamboçya
Kampucili
Kamboçyalı
Kampucisa
Kmerce, Kamboçyaca
Kampuciyen
Kmer, Kamboçyalı
kanabis
kenevir, esrar
Kanada
Kanada
Kanadali
Kanadalı
Kanadayen
Kanadalı
kanan
sağ
kananhantafil
sağlak
kananhantali
sağ el
kananhantaya
sağlaklık
Kanari
Kanarya (Adaları)
kanaripiu
kanarya
kanca
cam
kancali
camdan, cam
kancer
kanser
kancerdo
kanserli
kancerente
kanserojen
kancerne
kanserojenik
kandela
kandela, cd
kandidato
aday
kanguru
kanguru
kangyo
madencilik
maden çıkarmak
kangyodom
maden
kanho
hemşirelik, bakım
bakmak, hemşirelik yapmak
kanhodo
bakılmış
kanhoyen
hemşire
kanmun
anüs
kanmunli
anal
kanoe
kano
kanon
kanon
kantaka
diken
kantalupu
kantalup kavunu
kanu
gövde, sap, ağaç gövdesi
kanyon
kanyon, vadi
kaos
kaos
kaospul
kaotik
kaotik bir şekilde
kaossim
kaotik
kaotik bir şekilde
kapa
pelerin, manto
kapala
kafatası
kapi
baş, kafa, tepe
kapibara
kapibara
kapiexfon
kulaklık
kapikusen
yastık
kapinoya
başı (hayır anlamında) sallama
başı (hayır anlamında) sallamak
kapisiya
baş sallama
başını sallamak, onaylamak
kapital
sermaye, kapital
kapitalismo
kapitalizm
kapitalista
kapitalist
kapo
burun (coğrafya)
kapuco
kapüşon, kukuleta
Kara
Kara
karakal
karakulak
karamel
karamel
karanfu
karanfil (baharat)
karaoke
karaoke
karar
karar
karar vermek
kararfil
kararlı, kesin
kararlı bir şekilde
kararpul
kararlı, azimli
kararlı bir şekilde, azimle
karate
karate
karavan
kervan
karawi
karaman kimyonu, frenk kimyonu
karay
baharatlı, acı
baharatlı bir şekilde, acı bir şekilde
karayje
acılık, baharatlılık
karayya
acılık, baharatlılık
karbon
karbon, C
kardigan
hırka, kardigan
Kardigan
Cardigan
kardinal
kardinal (katolik, kuş)
kardu
ödünç, borç
ödünç vermek, ödünç almak, borç vermek, borç almak
karducudu
ödünç alma, borç alma
ödünç almak, borç almak
karducududo
ödünç alınmış, borç alınmış
kardugibe
ödünç verme, borç verme
ödünç vermek, borç vermek
kardugibedo
ödünç verilmiş, borç verilmiş
kardulexi
alıntı kelime
karduli basatayti
ödünçleme çevirisi, kalk
kareto
el arabası
karetra
karakter (hikayedeki)
kargux
tavşan, yabani tavşan
kargux ci
tavşancık
kari
satın alma
satın almak, alışveriş yapmak
Karibe
Karayipler
karido
satın alınmış
kariible
satılık, satın alınabilir
karisma
karizma
karismapul
karizmatik
karizmatik bir şekilde
kariyen
alıcı, müşteri
karkumbu
baştankara
Karlo
Carl, Karl
karma
karma
karmali
karmik
Karmel
Karmel, Carmen
Karnataka
Karnataka (Hindistan'da bir eyalet)
Karnatakali
Karnataka'ya ait, Kannada
Karnatakasa
Kannada dili, Kannadaca
Karnatakayen
Kannadiga (kişi)
karneval
karnaval
karnexon
karanfil (çiçek)
karoca
hamam böceği
karote
havuç
karpe
sazan
Karpentari
Carpentaria
karta
kart
karta aya
as (kart)
kartel
kartel
karton
karton
karusel
atlıkarınca, karusel
kasava
manyok, kasava
kasete
kaset
kasino
kumarhane, gazino
kasiru
kırılma, kopma
kırmak, kırılmak
kasirudo
kırık, bozuk
kaso
durum, vaka, dava
Kaspi
Hazar, Hazar Denizi
kasta
kast
kastani
kestane
kastilo
şato, kale
kaswari
tepeli devekuşu, kasuari
kata
kesik
kesmek
katado
kesik, kesilmiş
katalisi
kataliz
katalizlemek
katalu
katal
Katar
Katar
katarata
katarakt
Katarli
Katarlı, Katar'a ait
Kataryen
Katarlı
katatul
bıçak
Katerin
Catherine, Katherine, Katerina
katina
zor, güç
zorlukla
katinagi
zorlaştırma, engelleme
zorlaştırmak, engellemek
katinaxey
zorluk, güçlük
katinaya
zorluk
Katoliki
Katolik
katru
damla
damlamak
kavuke
içi boş, oyuk
boş bir şekilde
kaway
şirin, sevimli
şirince
kawaywao
sevimlilik, şirinlik
sevdirmek, sevimli bulmak
kawaywaodo
sevdirilmiş, sevimli bulunan
kawaywaone
sevimli, cana yakın
kawayya
sevimlilik, şirinlik
kawcu
kauçuk, lastik
kawculi
kauçuk, kauçuktan yapılmış
Kawkasi
Kafkasya, Kafkaslar
kawri
deniz salyangozu, cowrie
kaxa
kutu, kap, kılıf
Kaxmir
Keşmir (Hindistan yarımadasında bir bölge)
Kaxmirli
Keşmir
Kaxmirsa
Keşmirce (dil)
Kaxmiryen
Keşmirli (kişi)
kaxoke
kaşık
kaxu
kaju
kayaki
kayak
kayak yapmak
kaydan
merdiven
kayena
arnavut biberi, cayenne biberi
Kayman
Cayman (Adaları)
kayvutu
canavar
kayvutusim
canavar gibi, canavarsı
Kazaki
Kazakistan
Kazakili
Kazak
Kazakisa
Kazakça (dil)
Kazakiyen
Kazak (kişi)
ke
hangi, ne
kebabu
kebap
kecapu
ketçap
keete
kimler?, hangileri?
kef
patron, şef, amir, usta
kefuku
hayranlık
hayran olmak
kefukudo
hayran olunan
kefukulaye
takdire şayan, hayranlık uyandıran
takdire şayan bir şekilde
kefukuyen
hayran
keji
sülün
keke
kek, pasta
kekwanti
ne kadar
kelne
kene
keloka
nerede, nereye
Kelti
Kelt
Keltiko
Kelt Denizi
kelvin
kelvin, K
kemaner
nasıl, ne şekilde
kemer
bel
Kemeti
Antik Mısır
kemo
ne kadar, ne derecede
kendi
şekerleme, şeker
kentan
keşif
keşfetmek
kentando
keşfedilmiş
kentanyen
kaşif
kentawro
sentor, at-adam
kenumer
kaç tane
Kenya
Kenya
keoto
neler?, hangileri?
kepul
nasıl, ne gibi
Kerala
Kerala (Hindistan'da bir eyalet)
Keralali
Kerala'ya ait
Keralasa
Malayalamca (dil)
Keralayen
Malayali, Keralalı (kişi)
keran
musluk
kerati
karat, ayar
kergedan
gergedan
kermes
kırmız (böcek)
kermeskolordo
kıpkırmızı, karmen kırmızısı
kerosin
kerosen, gaz yağı
kesadiya
quesadilla
keseba
neden, niçin
kesu
kimin
ketani
keten
ketanibija
keten tohumu
kete
kim, hangi
ketif
omuz
keto
ne, hangi
kewatu
ne zaman
kexru
kabuk
ki
ki
kibiriti
kibrit
kido
dua
dua etmek
kigan
trake, soluk borusu
kihoy
fırsat, şans, vesile
kijawi
yeşil
kijawiya
yeşillik, yeşil renk
kikil
eğe
eğelemek
kila
omurga (gemi)
kilo
bin
kilogon
bingen
kilogramo
kilogram
kilometroje
kilometre (uzunluk ölçüsü), kilometre sayacı
kilonyan
bin yıl
kilople
bin kat, bin misli
kiloyum
bininci
kima
fiyat, ücret, maliyet, bedel
mal olmak
kimakal
ücretsiz, bedava
kimamingi
indirim, iskonto
indirim yapmak
kimapul
pahalı
kimci
kimçi
kimika
kimya
kimikali
kimyasal
kimikaxey
kimyasal (madde)
kingem
deneyim, tecrübe
deneyimlemek, tecrübe etmek
kinmyetu
hor görme, aşağılama, küçümseme
hor görmek, aşağılamak, küçümsemek
kinoa
kinoa
Kinsasakongo
Kongo Demokratik Cumhuriyeti
kipa
yığın, küme
Kipros
Kıbrıs
Kiprosli
Kıbrıslı
Kiprosyen
Kıbrıslı (kişi)
kiray
kira
kiralamak
kiraycudu
kira ödeme
kira ödemek
kiraygibe
kiralama, kiraya verme
kiraya vermek
Kirgizi
Kırgızistan
Kirgizisa
Kırgızca (dil)
Kirgiziyen
Kırgız (kişi)
Kiribati
Kiribati
Kiribatisa
Gilbertçe (dil), Kiribatice (dil)
kisencun
parazit, asalak
kisencunli
parazitik, asalak
kismetu
kader, kısmet, yazgı
kitabu
kitap
kitabubao
kitap çantası
kitabudom
kütüphane
kitabudomyen
kütüphaneci
kitabudukan
kitapçı, kitabevi
kitabufilya
bibliyofili, kitapseverlik
kitabufilyen
bibliyofil, kitapsever
kitabukaxa
kitaplık
kitaburafu
kitap rafı
kiwi
kivi (kuş)
kiwifruta
kivi (meyve)
klarinete
klarnet
klase
sınıf, kategori
sınıflandırmak, kategorize etmek
klaselogi
taksonomi
klasiko
klasik
klasik olarak
klavi
tuş
klavilari
klavye
kliente
müşteri, alıcı
klientelari
müşteri kitlesi
kliku
tıklama, tık
tıklamak
klima
hava durumu, iklim
Kliperton
Clipperton
klitoris
klitoris
klixe
klişe, basmakalıp söz, stereotip
kloaka
kloak
klorin
klor, Cl
klosi
kapanış, kapatma
kapatmak
klosido
kapalı, kapanmış
kapalı olarak
klosine
kapanan, kapatan
kapatarak
klover
yonca
klubu
kulüp
koala
koala
kobalto
kobalt, Co
koberi
örtü, kaplama
örtmek, kaplamak
koberido
örtülü, kaplı
örtülü bir şekilde
kobra
kobra
koda
kuyruk
kodakal
kuyruksuz
kuyruksuzca
kodatenmun
kuyruklu yıldız
kodi
kod, şifre
kodlamak, şifrelemek
kodido
kodlanmış, şifrelenmiş
kodlanmış olarak, şifrelenmiş olarak
kof
öksürük
öksürmek
kofgi
öksürtme
öksürtmek
koge
damak
kogebadam
bademcik
kogeli
damaksıl
koheni
din adamı, rahip, papaz, kohen
koka
koka
kokaina
kokain
kokatu
kakadu
koki
pişirme, yemek yapma
pişirmek, yemek yapmak
kokiarte
mutfak (sanatı), aşçılık sanatı
kokido
pişmiş
pişmiş olarak
kokikamer
mutfak
kokikef
şef, aşçıbaşı
kokiyen
aşçı
koko
hindistan cevizi
Kokokilin
Cocos (Keeling) Adaları
kokomilko
hindistan cevizi sütü
kokoyow
hindistan cevizi yağı
koktel
kokteyl
kola
kola (içecek, ağaç, fındık)
kolera
kolera
kolesterol
kolesterol
kolibri
sinek kuşu, kolibri
Kolombi
Kolombiya
Kolombili
Kolombiyalı, Kolombiya'ya ait
Kolombiya usulü
Kolombiyen
Kolombiyalı (kişi)
koloni
koloni, sömürge
kolonigi
kolonizasyon, sömürgeleştirme
kolonize etmek, sömürgeleştirmek
kolor
renk
kolorarko
gökkuşağı
kolorokobimar
renk körü
renk körü olarak
kolorokobimarya
renk körlüğü
kolorokoosis
renk körlüğü
kolorpul
renkli
renkli bir şekilde
Kolose
Kolose
kolube
kulübe, kabin
kolyo
düşünce, dikkate alma
düşünmek, dikkate almak, göz önünde bulundurmak
kom
gibi, kadar, -den daha
koma
koma
kombina
kombinasyon, birleşim
birleştirmek, kombine etmek
kombinado
birleşik, kombine
birleşik olarak
komedi
komedi
komenta
yorum
yorum yapmak
komiki
çizgi roman, manga
Komori
Komorlar
Komorili
Komorlu, Komorlara ait
Komorisa
Komorca (dil)
Komoriyen
Komorlu (kişi)
kompara
karşılaştırma, kıyaslama
karşılaştırmak, kıyaslamak
kompasu
pergel
kompeten
yetkin, ehil
yetkince, ustalıkla
kompetenya
yetkinlik, yeterlilik
komplekso
kompleks (psikoloji)
kompleto
tam, bütün, eksiksiz, mutlak
tamamen, bütünüyle, mutlak olarak
kompletogi
tamamlama, yerine getirme, icra etme
tamamlamak, yerine getirmek, icra etmek
komploto
komplo, suikast, tezgah
komplo kurmak, tezgahlamak
kompostu
kompost, gübre
kompost yapmak
komputa
hesaplama
hesaplamak
komputatora
bilgisayar
komputatul
hesap makinesi
komputer
bilgisayar
komun
ortak, müşterek, komünal
ortaklaşa, müştereken
komunika
iletişim
iletişim kurmak
komunikado
iletilmiş
iletilmiş olarak
komunikafil
konuşkan, girişken
konuşkan bir şekilde
komunikali
iletişimsel
iletişimsel olarak
komunikayen
iletişimci
komunismo
komünizm
komunista
komünist
komuntim
topluluk
konceto
kavram, konsept
koncun
böcek
koncunlogi
entomoloji, böcek bilimi
koncunlogiyen
entomolog, böcek bilimci
koncunmorgiente
böcek ilacı
kondom
prezervatif, kondom
konduta
davranış
davranmak
kone
bilgi, tanışıklık, aşinalık
bilmek, tanımak, aşina olmak
konedo
bilinen, tanınan
bilinir şekilde
konestable
polis memuru
konferensi
konferans, kongre
konfeti
konfeti
konflito
çatışma, anlaşmazlık
çatışmak, anlaşmazlığa düşmek
konflitone
çelişkili, çatışan
çelişkili bir şekilde
konforta
konfor, rahatlık
rahat ettirmek, rahat hissetmek
konfortane
rahat, konforlu
rahatça, konforlu bir şekilde
konfortapul
rahat, konforlu
rahatça, konforlu bir şekilde
Konfuci
Konfüçyüs
konhwoku
kafa karışıklığı, şaşkınlık
kafası karışmak, şaşırmak, kafasını karıştırmak, şaşırtmak
konhwokudo
kafası karışmış, şaşkın
şaşkın bir şekilde
konhwokune
kafa karıştırıcı, şaşırtıcı
kafa karıştırıcı bir şekilde
Konkan
Konkan
Konkanli
Konkani
Konkansa
Konkani dili
Konkanyen
Konkanili
konkreto
somut
somut olarak
konkure
rekabet, yarışma
rekabet etmek, yarışmak
konkurexey
yarışma, müsabaka, maç
konkureyen
rakip, yarışmacı
konsol
konsol
konsonan
ünsüz harf, sessiz harf
kontamina
kirlenme, bulaşma
kirletmek, bulaştırmak
kontaminado
kirlenmiş, bulaşmış
kirli bir şekilde
kontaminaente
kirletici madde
kontato
temas, irtibat
temas kurmak, irtibat kurmak
kontatodo
temas kurulmuş
konte
kont, kontes
kontraste
kontrast, karşıtlık, tezat
kontrast oluşturmak, tezat teşkil etmek
kontrastedo
kontrastlanmış
kontrastlı bir şekilde
kontrastene
kontrastif, karşıtsal
karşıtsal olarak
kontrata
sözleşme, kontrat
konus
koni
kopa
bardak, kupa, kadeh
kopakeke
kapkek
kopernikyum
kopernikyum, Cn
kopi
kopya, suret
kopyalamak, çoğaltmak
kopido
kopyalanmış
kopyalanmış olarak
kopihaki
telif hakkı
korbani
kurban, mağdur
kordo
ip, kordon, halat
Korea
Kore
Koreali
Kore
Korece
Koreasa
Korece
Koreayen
Koreli
koridor
koridor
Korinto
Korint
korku
mantar (malzeme)
korno
korno (müzik aleti)
koronel
albay
korsaro
korsan
korsanlık yapmak
korseto
korse
koryandro
kişniş
kos
-den dolayı, yüzünden, için
kosa
sebep, neden
sebep olmak, neden olmak
kosamon
faktör, etken
kosino
kosinüs
koski
çünkü, zira, -dığı için
kosmo
kozmos, evren
kosmoli
kozmik
kozmik olarak
kosmologi
kozmoloji, evren bilimi
kosmonaviyen
astronot, kozmonot
kosta
kıyı, sahil
kostante
sabit, sürekli
sürekli olarak
Kostarika
Kosta Rika
Kostarikali
Kosta Rikalı
Kosta Rikalı bir şekilde
Kostarikayen
Kosta Rikalı
kostrui
inşaat, yapı
inşa etmek, yapmak
kostruido
inşa edilmiş, yapılmış
inşa edilmiş olarak
kostruixey
bina, yapı
kostruiyen
inşaatçı, yapıcı
kostum
kostüm
kosya
-den dolayıdır, yüzündendir
kosya ki
olmasının sebebi
Kotivwar
Fildişi Sahili
koton
pamuk
kotonli
pamuklu
kotor
kirli
kirli bir şekilde
kotorya
kirlilik
kotu
palto, ceket
kowa
güç, kuvvet
kowakal
güçsüz
güçsüzce
kowapul
güçlü, kudretli
güçlü bir şekilde
koyote
koyot, kır kurdu
krabe
yengeç
krabemaso
yengeç eti
krampe
kasılma, konvülsiyon, nöbet, spazm, kramp
kasılmak, kramp girmek
krasi
yönetim, hükûmet, idare
yönetmek, idare etmek
krasidoku
anayasa
krasine
yöneten
yöneterek
krasisistema
rejim, yönetim sistemi
krasitim
hükûmet
krasiyen
yönetici, hükümdar
krater
krater
kravata
kravat
kraw
karga, kuzgun
krawsa
karga sesi, gaklama
gaklamak
krea
yaratım, yaratılış
yaratmak, yapmak, oluşturmak
kreaabil
yaratıcı
yaratıcı bir şekilde
kreaabilya
yaratıcılık
kreado
yaratılmış, yapılmış, oluşturulmuş
yaratılmış olarak, yapılmış olarak
kreaxey
eser, yaratı
kreayen
yaratıcı, yazar, müellif
kredito
kredi
kredilendirmek, hesabına alacak kaydetmek
kreditokarta
kredi kartı
krema
krem, macun, pasta
kren
turna
krenberi
kızılcık, turna yemişi
kreol
kreol (dil)
kreyon
pastel boya, mumlu boya kalemi
kriban
neredeyse, hemen hemen, az kalsın
krigiri
cırcır böceği
kriketo
kriket
krimen
suç
krimencipen
dolandırıcılık, sahtekarlık
dolandırmak
krimenli
suçlu, cezai
suç teşkil edecek şekilde
krimenyen
suçlu
krimu
krema, kaymak
kriputon
kripton, Kr
krisis
kriz, bunalım
krisispul
kritik, kriz
kritik bir şekilde
kristal
kristal
kristalli
kristal, kristalden yapılmış
kristal gibi
Kristo
Mesih, İsa
Kristodin
Noel
Kristofe
Kristof
Kristoismo
Hristiyanlık
Kristoista
Hristiyan
kroa
kurbağa, kara kurbağası
krokodil
timsah
kromosom
kromozom
kromyum
krom, Cr
kruasan
kruvasan
kruel
zalim, gaddar
zalimce, gaddarca
kruelya
zulüm, gaddarlık
ku
bildirme cümleleri içindeki soru yan cümleleri
Kuba
Küba
kube
kemer, kubbe
kubo
küp
kudu
dirsek
kufi
yeterli, kafi
yeterince, kafi derecede
kufiday
önemli, kayda değer, yeterince büyük
önemli ölçüde
kufimo
yeterince, kafi miktarda
kuflu
kilit
kilitlemek
kufludo
kilitli
kilitli olarak
kuhan
kambur, hörgüç
kukabura
kookaburra
kuki
çerez (bilgisayar)
kuku
tavuk, piliç, horoz
kukuhwa
kasımpatı, krizantem
kukumaso
tavuk eti
kulabu
kanca, çengel
kancalamak, çengellemek
kulom
kulon, C
kultu
kült, tarikat
kultura
kültür
kulturali
kültürel
kültürel olarak
kulunge
kazma
kulye
böbrek
kumari
kumar, bahis
kumar oynamak, bahse girmek
kumax
kumaş parçası, bez
kumi
örümcek
kumifobi
araknofobi
kumineto
örümcek ağı
kunde
küt, kör
küt bir şekilde
kundeya
kütlük, körlük
kungan
alan, boşluk, yer
kunganje
hacim
kunganli
uzaysal, mekansal
uzaysal olarak, mekansal olarak
kunkwatu
kamkat, kumkat
kuo
çapa
çapalamak
kupon
kupon
Kupti
Kıpti, Koptik
Kuran
Kuran, Kuran-ı Kerim
Kurasao
Curaçao
kuri
köri
kurkuma
zerdeçal
kursi
sandalye
kurtina
perde
kurto
kısa
kısaca
kurto watu
bir süre
kurtocu
kısalma
kısalmak
kurtogi
kısaltma
kısaltmak
kurtowatuli
kısa vadeli
kısa vadede
kurtoya
kısalık
kuruca
çıvgın
kuryum
küriyum, Cm
kusen
minder, yastık
kustardi
muhallebi, krema
kutle
topak, küme, kütle, yumru
kutubu
kutup (coğrafi)
kutububaru
kutup ayısı
kutubuli
kutupsal, kutup
kutupsal olarak
kuvu
küf, pas
kuvupul
küflü, paslı
Kuweyti
Kuveyt
kuxti
güreş
güreşmek
kuxtiyen
güreşçi
kuzin
kuzen
kwake
ördek
kwakeconce
ornitorenk, platipus
kwalita
kalite, nitelik, vasıf
kwalitabon
kaliteli, iyi kalite, has
kwalitagao
yüksek kaliteli, has
kwangu
cevher, maden filizi
kwanli
yönetim, idare
yönetmek, idare etmek
kwanlido
yönetilen, idare edilen
kwanlitim
yönetim, idare, idari heyet
kwanliyen
yönetici, idareci
kwanti
miktar, nicelik
kwantilexi
niceleyici
kwantum
kuantum
kwarentin
karantina
karantinaya almak
kwarentindo
karantinaya alınmış
kwarku
kuark
kwarzo
kuvars
kwas
sanki, -mış gibi, -cesine
kwasi
görünürde, görünüşte
görünüşe göre, sanki
kwasiatre
üvey ebeveyn
kwasibete
üvey çocuk, üvey evlat
kwasigi
numara yapma, yapar gibi görünme
numara yapmak, -mış gibi yapmak
kwasilexi
onomatope, yansıma sözcük
kwasipatre
üvey baba
kwasisen
görünmek, gibi gelmek
kwasisodar
üvey kardeş
kweho
neşeli, şen
neşeyle, şen bir şekilde
kweten
kusur, hata, eksiklik
bozmak, bozulmak
kwetendo
kırık, bozuk, kusurlu
kwir
queer
queer bir şekilde
kwota
kota
kyamatu
kıyamet, mahşer günü, dünyanın sonu
kyamatuli
apokaliptik, kıyamet gibi
kyamatusim
apokaliptik, kıyamet gibi
kyosko
kiosk, büfe
kyota
yuva
kyu
q harfi
labas
giysi, kıyafet, giyim
giymek
labasalkoba
gömme dolap, gardırop
labasalmari
gardırop, elbise dolabı
labasgebo
kol (giysi)
labasgi
giydirme
giydirmek
labaskaxa
şifonyer, çekmeceli dolap
label
etiket
etiketlemek
labirin
labirent
lablabu
sarmaşık
Labrador
Labrador
labya
dudak
labyali
dudaksıl, labial
dudaksıl olarak
lafuzu
telaffuz, söyleyiş
telaffuz etmek
lafuzudo
telaffuz edilen
lagun
lagün, gölcük
laklake
leylek
Lakxadwipa
Lakshadweep, Laccadive Adaları
lala
şarkı
şarkı söylemek
lalado
söylenmiş (şarkı)
lalagi
şarkı söyletmek
lalane
şarkı söyleyen
şarkı söyleyerek
lalatim
erkek müzik grubu, kız müzik grubu
lalayen
şarkıcı
lama
eski
lama-
eski, antik, paleo-
lamabiologi
paleontoloji
lamaje
eskilik, yaş
... yaşında olmak (nesne)
lamalogi
arkeoloji
lamameter
yaşını belirlemek, tarihlendirmek
lamaya
eskilik
lamese
dokunma, temas
dokunmak, temas etmek
lamperey
taşemen, lamprey
lampu
lamba
lanca
fırlatma, lansman
fırlatmak, başlatmak
lancado
fırlatılmış, başlatılmış
lanetu
kınama, mahkumiyet, lanetleme
kınamak, mahkum etmek, lanetlemek
lanetudo
kınanmış, mahkum edilmiş, lanetlenmiş
lankan
tırabzan, korkuluk
lantanum
lantan, La
lao
yaşlı
lao-
yaşlı
laocu
yaşlanma
yaşlanmak
laoje
yaş
... yaşında olmak
laonini
ergenlik öncesi, ön ergen
laoya
yaşlılık
laoyen
yaşlı kişi, kıdemli
Laptev
Laptev
lari
grup, koleksiyon, küme, topluluk
toplamak, bir araya getirmek
laringe
larinks, gırtlak
larva
larva
laser
lazer
lateksu
lateks
lateksuli
lateks, lateksten yapılmış
Latin
Latince, Latin
Latinika
Latin Amerika (İspanyolca ve Portekizce konuşan)
Latinikayen
Latin Amerikalı, Latino
Latinsa
Latince
Latvi
Letonya
Latvisa
Letonca
Latviyen
Leton, Letonyalı
lava
lav
lavenda
lavanta
lavraki
levrek, biban
lawfen
sıkıntı, rahatsızlık, can sıkıntısı
rahatsız etmek, canını sıkmak, kızdırmak, rahatsız olmak, canı sıkılmak
lawfendo
rahatsız olmuş, canı sıkkın, kızgın
rahatsız olmuş bir şekilde, canı sıkkın bir şekilde
lawfenne
rahatsız edici, can sıkıcı
rahatsız edici bir şekilde, can sıkıcı bir şekilde
Lawi
Laos
Lawisa
Laoca (dil)
lawrel
defne, defne yaprağı
lawrensyum
lavrensiyum, Lr
laxo
gevşek, sarkık, yumuşak
gevşekçe, sarkık bir şekilde
laxocu
gevşeme, sarkma
gevşemek, sarkmak
laxogi
gevşetme, sarkıtma
gevşetmek, sarkıtmak
laxoya
gevşeklik, sarkıklık, yumuşaklık
laye
değer, layık
değer bir şekilde, layıkıyla
layeya
değer, kıymet, liyakat
hak etmek, layık olmak
Lazarev
Lazarev
lazurdi
laciverttaşı, lapis lazuli, azur mavisi
le
geçmiş zaman belirteci
le-
eski, eski-, sabık
le abil
-ebilirdi, -ebildi
le du-
(eskiden) yapardı, -erdi
le no
yapmadı, -medi, -madı
leaxam
arife
ledin
dün, geçmişte, geçmiş günler
lefe
önce, -den önce
lefe-
ön-
lefe dento
önceden, daha önce
lefe na
-meden önce
lefe or fe
-e kadar, en geç
lefe to
daha önce, eskiden, bundan önce
lefeatre
ata, cet
lefeatrelogi
soyağacı bilimi, şecere
lefeeksame
ön test
lefeeskol
okul öncesi
lefefikso
ön ek
lefegaminame
kızlık soyadı
lefeixara
alamet, kehanet, işaret
...nın habercisi olmak, işareti olmak
lefeixarado
önceden haber verilmiş, işaret edilmiş
önceden haber verilmiş bir şekilde
lefejadin
ön varsayım, peşin hüküm
ön varsayımda bulunmak, farz etmek
lefelexi
önsöz, giriş, prolog
lefeloga
tahmin, öngörü, kehanet
tahmin etmek, öngörmek
lefeoko
öngörü, basiret
öngörmek, önceden görmek
lefeplasilexi
edat, ilgeç
leferesmi
yarı resmi, geçici, deneme niteliğinde
yarı resmi olarak, geçici olarak, deneme amaçlı
lefeyam
meze, aperitif
meze yemek, aperitif almak
lega
yasa, kanun, hukuk
legajeni
yasa tasarısı
legakal
yasa dışı, kanunsuz, illegal
yasa dışı olarak, kanunsuzca
legali
yasal, hukuki
yasal olarak, hukuken
legalogi
hukuk bilimi, içtihat
legami
eski eş
legapul
yasal, meşru
yasal olarak, meşru bir şekilde
legayen
avukat
leim
tutkal, yapıştırıcı
yapıştırmak
leimdo
yapıştırılmış
yapıştırılmış olarak
leki
-meden önce
leli
geçmiş, önceki, eski
önceden, eskiden
lemur
lemur, Lemuroidea
lense
lens, mercek
lenterna
fener
leopar
leopar, pars, Panthera pardus
Leotardo
Léotard
lepresidiyen
eski başkan, eski cumhurbaşkanı
Lesbo
Midilli
lesboyen
lezbiyen
Lesboyen
Midillili
Lesutu
Lesotho
leta
yatma, uzanma
yatmak, uzanmak
letagi
yatırma, uzandırma
yatırmak, uzandırmak
letali
yatay
yatay olarak
letane
yatan, uzanmış
yatarak, uzanarak
letuka
marul
Levante
Levant
Levi
Levi
levita
havada durma, levitasyon
havada durmak, havada asılı kalmak
levura
(bira) mayası, maya
mayalamak
levyatan
leviatan
lexi
kelime, sözcük, terim
ifade etmek, sözcüklere dökmek
lexiasel
etimoloji, köken bilimi
lexilari
söz dağarcığı, kelime hazinesi, leksikon
lexilogi
leksikoloji, sözcük bilimi
leximon
hece
lexiyuxi
kelime oyunu
leya
geçmiş
önce olmak, -den önce gelmek
Liberi
Liberya
Libi
Libya
Libili
Libyalı
Libiyen
Libyalı (kişi)
lici
liçi (meyve)
lide
liderlik, önderlik, yönlendirme, yönetim
öncülük etmek, liderlik etmek, yönlendirmek, yönetmek
lidedo
yönlendirilmiş, yönetilmiş
yönlendirilmiş bir şekilde
lidetim
liderlik takımı, yönetim kurulu
lideyen
lider, önder, yönetici, direktör
lideyenya
liderlik, önderlik
Lidya
Lidya
lifafa
zarf, sargı, ambalaj
sarmak, kaplamak, paketlemek
lifafado
sarılı, paketlenmiş
sarılı bir şekilde
lifti
kaldırma, yükseltme
kaldırmak, yükseltmek
liftido
kaldırılmış, yükseltilmiş
kaldırılmış bir şekilde
liftitora
asansör
liftitul
kaldıraç, manivela
lihemu
kaynak yapma, lehimleme
kaynak yapmak, lehimlemek
lihemudo
kaynaklı, lehimli
kaynaklı bir şekilde
lihemuyen
kaynakçı, lehimci
Lihtenstayn
Lihtenştayn
Lihtenstaynli
Lihtenştaynlı
Lihtenstaynyen
Lihtenştaynlı (kişi)
lijun
kâr (ekonomi), kazanç
kâr etmek, kazanç sağlamak
lika
yalama
yalamak
likado
yalanmış
likakendi
lolipop
likwido
sıvı
sıvılaştırmak, sıvılaşmak
likwidocu
sıvılaşma
sıvılaşmak
likwidodo
sıvılaştırılmış
likwidogi
sıvılaştırma
sıvılaştırmak
likwidopul
sıvı
lil
küçük, az, hafif
azıcık, hafifçe
lil-
küçük, az, -cik, -cık
lilaku
leylak
lilalogi
küçük değişiklik, ayarlama
hafifçe değiştirmek, ayarlamak
lilatex
kıvılcım
lilbage
zerre, benek
lilbardipul
serin
lilbarix
çisenti
çiselemek
lilbaytu
kulübe
lilbete
torun
lilcinon
aptallık, budalalık
lilcu
küçülme
küçülmek
lildahun
broşür, el ilanı
lildexa
mikro ulus
lildolo
dar sokak, geçit
lildrumu
trampet
lileksame
kısa sınav, quiz
kısa sınav yapmak
lileskirti
mini etek
lilflutu
pikolo
lilgi
küçültme
küçültmek
lilgile
nemli
lilhaha
kıkırdama
kıkırdamak
lilhaliju
koy, körfezcik
liljabal
tepe
lilkitabu
kitapçık
lilloga
fısıltı
fısıldamak
lilmegu
bulutçuk
lilmo
biraz, azıcık, hafifçe
lilmwa
hafif öpücük
hafifçe öpmek
lilnahir
dere, çay
lilnavi
tekne, sandal
lilpala
fısıltı
fısıldamak
lilpanda
kızıl panda, küçük panda
lilpetra
çakıl taşı
lilplaneta
küçük gezegen
lilsigaro
sigara
lilsoksu
kısa çorap
lilsomno
kestirme, şekerleme
kestirmek, şekerleme yapmak
liltermopul
ılık
liltunge
küçük fıçı
lilvento
esinti, meltem
hafifçe esmek
lilxaher
kasaba
lilya
küçüklük
lilyao
kemirme
kemirmek
lima
beş, 5
limacen
beş yüz
limades
elli
limadesyum
ellinci
limagon
beşgen
limaple
beş kat, beşli
limayum
beşinci
limite
sınır, limit
sınırlamak, kısıtlamak
limitedo
sınırlı, kısıtlı
limitene
sınırlayan, kısıtlayıcı
limitexey
sınırlama, kısıtlama
limon
limon
limonsui
limonata
limu
misket limonu, lime
limusui
laym içeceği, limeade
linea
çizgi, hat
lineali
doğrusal, lineer
linfa
lenf
linfali
lenfatik
linku
bağlantı, bağ
bağlamak, bağlantı kurmak
linkudo
bağlı, bağlantılı
linkulexi
bağlaç
linkuli falelexi
koşaç, ek-fiil
linkutul
(hiper)bağlantı, link
linxam
köknar
linxe
vaşak
lista
liste
literatur
edebiyat, literatür
literaturli
edebi
litro
litre
lityum
lityum
liu
söğüt
livermoryum
livermoryum
lixiku
faiz
lizarde
kertenkele
lobo
lob
lobuster
ıstakoz
loga
ifade, beyan
söylemek, demek, belirtmek
logado
söylenmiş, ifade edilmiş
logalari
diyalog
logaritma
logaritma
logaritmali
logaritmik
logi
uzmanlık alanı, bilim dalı, -loji
logika
mantık
logikakal
mantıksız
logikali
mantıksal
logikapul
mantıklı
mantıklı bir şekilde
loka
konum, yer, mevki, pozisyon
bulunmak, yer almak
lokado
konumlanmış, bulunan
konumlanmış olarak
lokagi
konumlandırma
konumlandırmak, yerleştirmek
lokali
yerel
yerel olarak
lokamon
nokta, benek, yer
lokayen
yerli, yöre sakini
Lorenso
Laurence, Lawrence, Lorenzo
lori
kamyon
losyon
losyon
loteri
piyango, loto
lotus
lotus, nilüfer
Lubanon
Lübnan
Lubanonyen
Lübnanlı
lubi
aşk, sevgi
sevmek
lubido
sevilen, sevilmiş
sevilerek
lubidoste
partner, sevgili
lubilaye
sevimli, sevilmeye değer
sevimli bir şekilde
lubine
seven, sevecen
severek, sevgiyle
lubiyen
aşık, seven kimse
lubrika
yağlama
yağlamak
lubrikado
yağlanmış
yağlanmış olarak
lubrikaente
yağlayıcı madde, kayganlaştırıcı
ludan
tugay
ludu
huni
huni ile doldurmak
Luis
Lewis, Louis, Louise
Luka
Luke, Lucas
luksi
lüks (birim)
lukso
lüks
luksopul
lüks, gösterişli
lüks bir şekilde
lula
pışpışlama, sakinleştirme
pışpışlamak, sakinleştirmek, sallamak
lumen
lümen (birim)
lumin
ışık, aydınlık
aydınlatmak, ışık vermek
lumindo
aydınlatılmış, ışıklı
aydınlatılmış olarak
luminkal
karanlık
karanlık bir şekilde
luminlil
loş, sönük
loş bir şekilde
luminnyan
ışık yılı
luminpul
parlak, aydınlık
parlak bir şekilde
lumintowa
deniz feneri
Luna
Ay (Dünya'nın uydusu)
lunadin
pazartesi
lunalumin
ay ışığı
lungo
uzun
uzun uzadıya
lungocu
uzama
uzamak
lungogi
uzatma
uzatmak
lungoje
uzunluk
uzunluğunu ölçmek
lungowatuli
uzun vadeli, uzun süreli
uzun vadede
lungoya
uzunluk
Luter
Luther
Luterismo
Lütercilik
lutesyum
lutesyum
lutra
su samuru
Lutsemburgi
Lüksemburg
Lutsemburgili
Lüksemburg
Lutsemburgisa
Lüksemburgca (dil)
Lutsemburgiyen
Lüksemburglu
lutuf
iyilik, nezaket, lütuf
lutuffil
nazik, kibar, iyi kalpli
nezaketle, kibarca
lutufkal
kaba, kötü kalpli
kabaca
lutufpul
nazik, kibar, iyi kalpli
nezaketle, kibarca
lutufxey
iyilik, lütuf
lyama
lama
Lyetuva
Litvanya
Lyetuvali
Litvanya
Lyetuvasa
Litvanca (dil)
Lyetuvayen
Litvanyalı
lyudon
akış, akıntı
akmak
lyutu
lavta
macete
pala
macwi
anestezi
anestezi yapmak, uyuşturmak
macwiente
anestezik madde
Madagaskar
Madagaskar
maderi
madde, cevher
maderiismo
materyalizm, maddecilik
maderiista
materyalist, maddeci
maderili
maddi, fiziksel
maddi olarak
maderixey
madde, cisim, malzeme
mafu
af, bağışlama
affetmek, bağışlamak
mafudo
affedilmiş, bağışlanmış
affedilmiş olarak
mafufil
affedici, bağışlayıcı
affedici bir şekilde
mafupeti
özür
özür dilemek
Magdalen
Magdalene, Madeline, Madeleine
magenta
macenta
macenta renginde
magika
büyü, sihir
magikali
büyülü, sihirli (ile ilgili)
sihirle, büyüyle
magikapul
büyülü, sihirli
büyülü bir şekilde
magikayen
sihirbaz, büyücü
magma
magma
magnesyum
magnezyum
magneto
mıknatıs, (manyetik) çekim
çekmek (manyetik olarak)
magnetoli
manyetik
manyetik olarak
magnetosim
manyetik, çekici
çekici bir şekilde
magnetoya
manyetizma
Magribi
Fas
Magribili
Fas
Magribiyen
Faslı
Magyar
Macaristan
Magyarli
Macar
Magyarsa
Macarca (dil)
Magyaryen
Macar
mahamel
kadife
mahamelsim
kadifemsi
kadife gibi
mahara
beceri, yetenek, hüner
maharakal
sakar, beceriksiz
sakarca
maharapul
becerikli, yetenekli, hünerli
ustaca, becerikli bir şekilde
Maharaxtra
Maharaştra (Hindistan'da bir eyalet)
Maharaxtrali
Marathi
Maharaxtrasa
Marathice (dil)
Maharaxtrayen
Marathi (kişi)
mahi
balık
balık tutmak
mahibujo
balıkçılık, balık tutma
balık tutmak
mahibujoyen
balıkçı
mahilogi
ihtiyoloji, balık bilimi
mahimaso
balık eti
mahiyen
balıkçı
mahiyow
balık yağı
mais
mısır
majam
ilik, öz
majangu
mahjong
Majeli
Marshall Adaları
Majelisa
Marşalca
majin
kızamık
majnuni
deli, çılgın, kaçık
delice, çılgınca
majnuniya
delilik, çılgınlık
majnuniyen
deli, kaçık (kimse)
majoram
mercanköşk
makale
makale (yayın)
Makedoni
Makedonya
Makedonili
Makedon
Makedonisa
Makedonca
Makedoniyen
Makedon, Makedonyalı
maku
(kan) damarı
mal
yanlış, hatalı
yanlış bir şekilde, hatalı olarak
mal-
hatalı-, ters-, yanlış-
maladresu
yanlış adresleme
yanlış adreslemek, yanlış adrese göndermek
malaham
yanlış anlama, yanlış anlaşılma
yanlış anlamak
Malaki
Malaki
malarya
sıtma
Malawi
Malavi
Malawiyen
Malavili
Malaysi
Malezya
Malaysili
Malezya
Malaysisa
Malayca, Malezya dili
Malaysiyen
Malezyalı
maldoxo
yanlış okuma
yanlış okumak
maldoyday
kötü muamele, taciz, suistimal
kötü davranmak, suistimal etmek
malfahuri
kibirli, küstah
kibirli bir şekilde, küstahça
malfahuriya
kibir, küstahlık
malfale
kötülük, yanlış davranış
kötülük yapmak, yanlış yapmak
malforma
yanlış biçimlenme, şekil bozukluğu
yanlış biçimlendirmek, şeklini bozmak
malgida
yanlış yönlendirme
yanlış yönlendirmek
malharufi
yazım hatası
yanlış yazmak
malhesabu
yanlış sayma
yanlış saymak
Mali
Mali
malinforme
yanlış bilgilendirme, dezenformasyon
yanlış bilgilendirmek
Maliyen
Malili
malkadam
yanlış adım, tökezleme
yanlış adım atmak, tökezlemek
mallide
yanıltma, yanlış yönlendirme
yanıltmak, yanlış yönlendirmek
malloga
yanlışlık, hatalılık
yanılmak, hatalı olmak
malpala
dil sürçmesi
dili sürçmek
Malta
Malta
Maltasa
Maltaca
Maltayen
Maltalı
Maluku
Maluku Adaları
malwatuxey
anakronizm
malwatuyen
anakronist, anakronizm
malxanse
şanssızlık, talihsizlik
malxengi
düşük yapma, kürtaj
düşük yapmak, kürtaj olmak
malxey
hata, yanlış
hata yapmak, yanılmak
malxinen
sapkınlık, heterodoksi
malya
yanlışlık
malyongu
kötüye kullanma, israf, suistimal
kötüye kullanmak, israf etmek, suistimal etmek
mama
anne
mama ci
anneciğim
mamba
kaynak, pınar, memba
mamo
meme, göğüs
mamoyen
memeli
mamutu
mamut
man
erkek, eril
erkekçe
man-
erkek
manati
manati, denizayısı
manbete
oğul, erkek evlat
manbwaw
erkek köpek
mandarin
mandalina
mandolin
mandolin
mandoste
erkek arkadaş
manduke
dük
maneken
maneken
maner
tarz, şekil, usul, yol
manerlexi
zarf, belirteç
manete
onlar (erkekler)
mangami
koca, eş (erkek)
manganis
manganez, Mn
mango
mango
mangwafu
dul (erkek)
manhirxa
erkek geyik
manika
mani
manikali
manik, manyakça
manik bir şekilde
Manipur
Manipur (Hindistan'da bir eyalet)
Manipurli
Manipur
Manipursa
Meitei dili, Manipuri dili
Manipuryen
Manipurili, Meitei
manixu
adam, erkek
manjaniku
mancınık
mancınıkla atmak
manjanikudo
mancınıkla fırlatılmış
mankala
mankala
mankonte
kont
mankuku
horoz
mankuzin
kuzen (erkek)
manlilbete
erkek torun
manmeme
koç
manmumu
boğa
mannepoti
yeğen (erkek)
mannini
oğlan, erkek çocuk
manprince
prens
manrahibu
keşiş, rahip
mansenyor
beyefendi, bay
mansi
kehanet
kehanette bulunmak, önceden görmek
mansinga
erkek aslan
mansodar
erkek kardeş, birader
mante
o (erkek)
manteo
tanrı
mantie
amca, dayı
mantol
manto
manuma
aygır, erkek at
manwangu
kral
manya
erkeklik, erillik
manyen
erkek, adam, genç adam, delikanlı
mapa
anne, baba, ebeveynler
mapa ci
anneciğim, babacığım
maple
akçaağaç
mara
kere, defa, sefer
maraton
maraton
mardiben
merdiven
mare
(kadın) papaz, rahibe
Anne (dini unvan)
Margaret
Margaret
margarin
margarin
Maria
Meryem, Maria
Marihi
Mars (gezegen)
marihidin
Salı
Marihiyen
Marslı
marimba
marimba
marine
marinad, terbiye
marine etmek, terbiyelemek
marixal
mareşal
marka
işaret, iz, not (okul)
işaretlemek
markado
işaretli
işaretli bir şekilde
Marko
Mark, Marcus
Markse
Marx
Markseismo
Marksizm
marmelada
jöle, reçel, marmelat
marmor
mermer (malzeme)
marmorli
mermer, mermerden yapılmış
marmota
dağ sıçanı, marmot
marsepan
marzipan, badem ezmesi
marsupi
kese
marsupiyen
keseli
Marta
Martha
marximalo
marşmelov, lokuma benzer şekerleme
maryami
adaçayı
mas
ama, fakat, lakin
mas fe hataya
yine de, bununla birlikte, ama yine de
masaji
masaj
masaj yapmak
masajiyen
masaj terapisti, masör, masöz
mase
kütle (fizik)
masele
mesele, konu, sorun
masku
maske
maskelemek
maskudo
maskeli
maskeli bir şekilde
maskuyen
maskeli kişi
maso
et
masodukan
kasap dükkanı, kasap
Masok
Masoch
Masokismo
Mazoşizm
Masokista
Mazoşist
masonenyamyen
vejetaryen
masoyen
kasap
Masri
Mısır
Masrili
Mısır
Masrisa
Mısırca, Mısır dili
Masriyen
Mısırlı
masul
sorumlu, mesul, yetkili
sorumlu bir şekilde
hesap verebilir şekilde
masulcu
sorumlu olmak, sorumluluk almak
masulcudu
üstlenmek (sorumluluk)
masulgi
sorumlu kılmak, sorumlu tutmak, görevlendirmek
masulwoju
ilgilenmek, halletmek, üstesinden gelmek
masulya
sorumluluk, mesuliyet
sorumluluğunda olmak, sorumlu olmak
matemati
matematik
matematili
matematiksel
matematiksel olarak
matematiyen
matematikçi
Mateo
Matta
materyal
materyal, malzeme
materyalli
maddi, materyal
matrasu
yatak, döşek, şilte
matre
anne, valide
matreli
annesel, anneye ait
annesel bir şekilde
matresim
anaç, anne gibi
anaç bir şekilde
matreya
annelik
matris
matris
matu
mat (satranç), şah mat
maux
fare
Mawris
Mauritius
Mawrisli
Mauritius'a ait
Mawrisyen
Mauritiuslu
Mawson
Mawson
max
daha, daha fazla
max-
daha
max kom
-den daha fazla, -den büyük
max nilte maxus
...-den başka kimse
max or min
aşağı yukarı, üç aşağı beş yukarı
maxamikucu
derinleşme
derinleşmek
maxamikugi
derinleştirme
derinleştirmek
maxbalacu
güçlenme
güçlenmek
maxbalagi
güçlendirme
güçlendirmek
maxboncu
iyileşme, düzelme
iyileşmek, düzelmek
maxbongi
iyileştirme, geliştirme
iyileştirmek, geliştirmek
maxburcu
kötüleşme, fenalaşma
kötüleşmek, fenalaşmak
maxburgi
kötüleştirme
kötüleştirmek
maxcotecu
kısalma
kısalmak
maxcotegi
kısaltma
kısaltmak
maxcu
artma, yükselme
artmak, yükselmek
maxdaifucu
zayıflama, güçsüzleşme
zayıflamak, güçsüzleşmek
maxdaifugi
zayıflatma, güçsüzleştirme
zayıflatmak, güçsüzleştirmek
maxdambocu
incelme, zayıflama
incelmek, zayıflamak
maxdambogi
inceltmek, zayıflatmak
maxdaycu
büyüme, genişleme
büyümek, genişlemek
maxdaygi
büyütme, genişletme
büyütmek, genişletmek
maxgi
artırma, artış
artırmak
maxhanmancu
yavaşlama
yavaşlamak, hız kesmek
maxhanmangi
yavaşlatma
yavaşlatmak
maxim
en
maxim bon
en iyi
maxim nerleli
en son, en yeni, en son zamanlarda
maximum
maksimum, azami, mümkün olduğunca çok
en fazla, en çok
maximum te
mümkün olduğunca çok (canlı)
maximum to
mümkün olduğunca çok (şey), mümkün olduğu kadar
maximummo
mümkün olduğunca, mümkün mertebe, maksimum düzeyde
maximumya
maksimum
maxina
makine
maxkurtocu
kısalma
kısalmak
maxkurtogi
kısaltma
kısaltmak
maxlilcu
küçülme
küçülmek
maxlilgi
küçültme
küçültmek
maxlungocu
uzama
uzamak
maxlungogi
uzatma
uzatmak
maxmelicu
güzelleşme
güzelleşmek
maxmeligi
güzelleştirme
güzelleştirmek
maxmin
aşağı yukarı, az çok
maxmo
daha fazla (daha yüksek derecede)
maxmo bon
daha iyi
maxmo jaldi
daha erken, önceden
maxmo kom
-den daha fazla
maxmo or minmo
aşağı yukarı, az çok
maxmo sahi
daha doğrusu, daha ziyade
maxori
çoğu, çoğunlukla, büyük ölçüde
maxoriya
çoğunluk
maxpahnacu
genişleme
genişlemek
maxpahnagi
genişletme
genişletmek
maxpul
ilave, ek, başka, fazladan
ayrıca, buna ek olarak, üstelik
maxus
artı, ek olarak, -e ilaveten, yanı sıra, dışında, dahil
maxus eger
-dığı sürece, şartıyla, koşuluyla, olur da
maxusgi
ekleme, toplama
eklemek, toplamak
maxusli
pozitif (+1, +2, vb.)
maxusxey
ek, ilave, eklenti
maxvelosicu
hızlanma, ivmelenme
hızlanmak, ivmelenmek
maxya
daha fazlası
maydo
satış
satmak
maydodo
satılmış, satılık
maydotora
otomat, satış makinesi
maydoyen
satıcı
maymun
maymun
mayones
mayonez
mazbahu
sunak, altar
medala
madalya
medan
saha, alan, meydan, avlu
medis
tıp, hekimlik
tedavi etmek
medisdo
tedavi edilmiş
medisdoku
reçete
medisdom
klinik
medisente
ilaç, medikasyon
ilaçla tedavi etmek
medisli
tıbbi, medikal
medisya
tedavi
medisyen
hekim, doktor
medita
meditasyon
meditasyon yapmak
meditali
meditatif, düşünceli
meditayen
meditasyon yapan kişi
medya
medya, iletişim aracı
mega
milyon
megagon
megagon, milyongenin
meganyan
milyon yıl
megayum
milyonuncu
megu
bulut
megupul
bulutlu, kapalı
mehman
misafir, konuk
mehmandom
pansiyon, konukevi
mehmangi
ağırlama, misafir etme
ağırlamak, misafir etmek
mehmangido
ağırlanmış, misafir edilmiş
mehmangiyen
ev sahibi, ağırlayan
mekani
mekanizma
mekanili
mekanik
mekanilogi
mekanik (bilim)
mekaniyen
tamirci, mekanikçi
mekuku
mekik (dikiş aleti veya araç)
melase
melas, pekmez
meli
güzel, hoş
güzel bir şekilde
meli-
güzel-
melibon
hoş, tatlı, şirin
hoş bir şekilde, tatlı bir şekilde
melicu
güzelleşme
güzelleşmek
melieskri
kaligrafi, hüsnühat
kaligrafi yapmak
meligi
güzelleştirme
güzelleştirmek
meliya
güzellik
meliyen
güzel (kişi)
melodi
melodi, ezgi
melodipul
melodik
melodrama
melodram
melon
kavun, meme (argo)
membrana
zar, membran
membro
üye
membrocu
üyelik
üye olmak, katılmak
meme
koyun
memelari
sürü, koyun sürüsü
mememaso
koyun eti
memesa
meleme
melemek
memesim
koyun gibi, pısırık
koyun gibi, pısırıkça
memeyen
çoban
memori
hafıza, bellek, anı, hatıra
hatırlamak, anmak
memorigi
hatırlatıcı, hatırlatma
hatırlatmak
memorikalya
amnezi, hafıza kaybı
memorikarta
bilgi kartı, flaş kart
memorilaye
unutulmaz, hatırlanmaya değer
unutulmaz bir şekilde
memoriosis
amnezi
mena
anlam, mana
anlamına gelmek, demek istemek
menagi
tanım
tanımlamak
menalari
sözlük
menapul
anlamlı, önemli
anlamlı bir şekilde, önemli ölçüde
menasama
eş anlamlı, anlamdaş
eş anlamlı olarak
mendelevyum
mendelevyum, Md
meniki
bağışıklık
bağışıklık kazandırmak, aşılamak
menikido
aşılanmış, bağışıklık kazanmış
aşılanmış olarak, bağışıklık kazanmış olarak
menikipul
bağışık
bağışık olarak
menikiya
bağışıklama, aşılama
menu
menü
menumon
menü öğesi
menxar
testere
testere ile kesmek
merasem
tören, merasim
merasemli
törensel
törenle
mesa
masa, tablo
mesajabal
masa dağı, plato
mesaje
mesaj, ileti
mesaj göndermek, mesaj atmak
mesajeyen
haberci, ulak, kurye
mesakumax
masa örtüsü
mesatenis
masa tenisi, pinpon
mesi
ay
mesi care
nisan
mesi des
ekim
mesi des dua
aralık
mesi des un
kasım
mesi dua
şubat
mesi lima
mayıs
mesi nue
eylül
mesi oco
ağustos
mesi sabe
temmuz
mesi sisa
haziran
mesi tiga
mart
mesi un
ocak
mesi un dua
aralık
mesi un un
kasım
mesiridin
ay dönümü, aylık yıl dönümü
meta
meta, meta-
metabolis
metabolizma
metabolize etmek
metabolisli
metabolik
metabolik olarak
metal
metal
metalli
metalik
metallogi
metalurji
metalpesa
madeni para, sikke
metalsim
metalimsi
metalimsi bir şekilde
metan
metan
meteor
meteor, kayan yıldız
meteorpetra
meteorit, göktaşı
meteortenmun
meteoroit
meter
ölçüm cihazı, ölçer
ölçmek
meterje
boyut
meterya
ölçüm, ölçme
metneryum
meitneriyum, Mt
metode
yöntem, metot, yaklaşım
metodeli
metodik, yöntemsel
metodik olarak, yöntemsel olarak
metodepul
metodik (kişi)
metodik bir şekilde
metro
metre, m
mexale
meşale
Mexiko
Meksika
Mexikoli
Meksika
Mexikoyen
Meksikalı
meyar
kriter, ölçüt
meydey
acil durum
meykapu
makyaj
makyaj yapmak
meylu
eğim, meyil, yokuş, yatıklık
eğmek, eğilmek, yatırmak
meyludo
eğimli, eğik, yatık
eğimli bir şekilde, eğik olarak
meyu
kaş kemeri
meyubelo
kaş
mezadu
müzayede, artırma
müzayedede satmak, artırmayla satmak
mezadudo
müzayedeyle satılmış
müzayedeyle
mezaduyen
müzayedeci
mezmur
mezmur
mi
ben
mida
mide
midaitis
gastrit, mide iltihabı
midi
orta
ortada
mididay
orta boy
orta boyda
midieskol
ortaokul
midinoce
gece yarısı
midinuru
öğle
midiyam
öğle yemeği
miju
yoğun, sık
yoğun bir şekilde, sıkça
mijuje
yoğunluk, konsantrasyon
Mika
Mika
Mikael
Mikail
mikasi
makas
mikro
10^-6, milyonda bir, mikro-
mikrobiologi
mikrobiyoloji
mikrometro
mikrometre
Mikronesi
Mikronezya
mikrookotul
mikroskop
mila
mil
milaje
kilometre, kilometraj
milatu
harç, sıva
mili
10^-3, binde bir
milimetro
milimetre
milki
(arazi) mülk, emlak
milko
süt
Milkodao
Samanyolu
milkoproduti
süt ürünü
mimbay
bariz, apaçık, elbette
bariz bir şekilde, apaçık, belli ki
mimu
mem, internet geyiği
min
daha az
min-
daha az-
min kom
-den daha az
mina
mayın (patlayıcı)
mincu
azalma, düşüş
azalmak, düşmek
mineral
mineral
mingal
orak, tırpan
mingi
azaltma, düşürme
azaltmak, düşürmek
mingu
açık, net, belli
açıkça, net bir şekilde
mingucu
netleşme
netleşmek, açıklık kazanmak
mingugi
açıklama, aydınlatma
açıklamak, aydınlatmak
minguya
netlik, açıklık
Mingwan
Plüton (cüce gezegen)
minim
en az
minimum
minimum, asgari, olabildiğince az
en azından, en az
minimum te
mümkün olduğunca az (canlı)
minimum to
mümkün olduğunca az (şey)
minimumismo
minimalizm
minimumya
minimum, asgari
minmo
daha az (daha düşük derecede)
minmo kom
-den daha az
minori
azınlık, azınlıkta olan
azınlık olarak
minoriya
azınlık
minta
nane
minus
eksi, hariç, dışında
minus eger
-medikçe/-madıkça, eğer ... değilse
minusgi
çıkarma, silme
çıkarmak, silmek
minusli
negatif (-1, -2, vb.), eksi
minusxey
istisna
minuto
dakika, dk.
minxi
sivil, vatandaşlıkla ilgili
minxihaki
sivil haklar, vatandaşlık hakları
minxilogi
yurttaşlık bilgisi
minxiyen
vatandaş, yurttaş
minya
daha az olan şey, eksiklik
mirkato
miriket, Suricata suricatta
misal
örnek, misal
mismari
çivi
misu
benim
misu ete
benimkiler (canlılar)
misu oto
benimkiler (şeyler)
misu te
benimki (canlı)
misu to
benimki (şey)
misyon
misyon, görev
Mitila
Mithila (Hint altkıtasının coğrafi ve kültürel bir bölgesi)
Mitilali
Mithila ile ilgili
Mitilasa
Maithili dili
Mitilayen
Maithil (kişi)
mitin
toplantı
mito
mit, efsane
mitoli
efsanevi, mitolojik
efsanevi bir şekilde
mitologi
mitoloji
mitologili
mitolojik
mitolojik olarak
mixin
batıl inanç, hurafe
mixinpul
batıl inançlı
batıl inançlı bir şekilde
mixtura
karışım
karıştırmak
mixturado
karışık, karıştırılmış
karışık bir şekilde
mixturamon
içerik, malzeme, bileşen
mixturatora
blender, mikser, karıştırıcı
miya
ego, benlik
miza
ayin (din)
mizani
terazi, kantar
moama
muamma, bilmece, bulmaca
mobe
martı, Laridae
mobil
araba, otomobil
mobilkamer
garaj
moda
moda, akım, trend
modapul
modaya uygun, moda
modaya uygun bir şekilde
modelo
model
moderno
modern, çağdaş
modern bir şekilde
modernoya
modernite, çağdaşlık
moge
beyin
mogebadam
amigdala
mogeitis
ensefalit, beyin iltihabı
mogekal
beyinsiz, aptal
beyinsizce, aptalca
mogepul
akıllı, zeki
akıllıca, zekice
mogoki
tanıklık, şahitlik
tanık olmak, şahit olmak
mogokido
tanık olunan, şahit olunan
mogokiyen
tanık, şahit, görgü tanığı
mogun
marangozluk, dülgerlik
mogunyen
marangoz, dülger
Mohamad
Muhammed
moja
dalga
dalgalanmak
moksay
ahşap, odun, tahta
moksayboloku
tahta blok, ahşap blok
moksayli
ahşap, tahta
ahşap bir şekilde
moksayventoli
ağaç üflemeli
mol
mol (birim)
Moldova
Moldova
Moldovali
Moldovalı, Moldova'ya ait
Moldovayen
Moldovalı (kişi)
molekul
molekül
molekulli
moleküler
molidenum
molibden, Mo
moluska
yumuşakça, Mollusca
momento
an, lahza
bir dakika, bekle
momo
meme (klinik olmayan)
mon
unsur, eleman, parça, kısım, birim, bileşen
Monako
Monako
Monakoyen
Monakolu
Mongoli
Moğolistan
Mongolisa
Moğolca
Mongoliyen
Moğol
mongusta
mangust, Herpestidae
monhare
oluşum
-den oluşmak, -den ibaret olmak, kapsamak
moni
kontrol, izleme, muayene, denetim
kontrol etmek, izlemek, muayene etmek, denetlemek
monido
kontrol edilmiş, izlenmiş, muayene edilmiş, denetlenmiş
Monika
Monika
monitul
monitör
monkrea
oluşum, yapı, bileşim, bünye
oluşturmak, teşkil etmek, meydana getirmek
monmaku
retina, ağ tabaka
mopu
paspas
paspaslamak
mopudo
paspaslanmış
mor
ölü, ölmüş
ölü bir şekilde
morcu
ölüm
ölmek
morcuabil
ölümlü, fani
ölümcül bir şekilde
morcuabilya
ölümlülük, fanilik
morcugongaw
ölüm ilanı, nekroloji
morela
kuzu göbeği mantarı, Morchella
morfin
morfin
morfo
morfoloji, biçim bilimi, çekim, bükün
çekimlemek, çekmek (fiil/isim)
morfomon
morfem, biçimbirim
morgi
öldürme, cinayet
öldürmek, cinayet işlemek
morgine
ölümcül, öldürücü
ölümcül bir şekilde
morgiseza
idam cezası, ölüm cezası
idam etmek, ölümle cezalandırmak
morgiyen
katil, cani
morjismu
ceset, kadavra, ölü
Mormon
Mormon
Mormonismo
Mormonluk
Morse
Morse
morya
ölüm
moryen
ölü, merhum
mosaiko
mozaik
Mose
Musa
mosem
mevsim, sezon
moskovyum
moskovyum, Mc
mote
kalın
kalın bir şekilde
motecu
kalınlaşma
kalınlaşmak
motegi
kalınlaştırma
kalınlaştırmak
moteje
kalınlık (derece)
moteya
kalınlık
motif
motif, leitmotif, desen
motor
motor
motormenxar
motorlu testere
motsu
sürtünme
sürtmek, ovmak
motsufono
sürtünmeli ünsüz, frikatif
motsukal
sürtünmesiz, pürüzsüz
sürtünmesizce, pürüzsüzce
motsukawcu
silgi
motsupul
pürüzlü, kaba
pürüzlü bir şekilde, kabaca
moxwere
danışma, konsültasyon
danışmak
moy
her, her bir, bütün, tüm
moy-
her-
moyabil
her şeye gücü yeten, kadir-i mutlak
her şeye gücü yeterek
moyabilya
kudret, her şeye gücü yetme
moydinli
günlük, her günkü
her gün
moydua
her ikisi de
moyete
hepsi
moyjensifil
panseksüel
panseksüel olarak
moyjensifilya
panseksüellik
moyjixi
her şeyi bilme
moykwanti
(bir şeyin) tamamı, tüm miktarı
moyli
evrensel
evrensel olarak
moyloka
her yerde, her tarafta
moymaner
her şekilde, her türlü
moymo
her yönden, her bakımdan
moynumer
hepsi, tümü
moynyanli
yıllık
her yıl
moyoto
her şey
moypul
her türlü, her çeşit
her şekilde
moyseba
her sebepten
moysu
herkesin
moyte
herkes
moyto
her şey
moyun
her biri
moywatu
her zaman, daima
moywatuli
ebedi, daimi, kalıcı
ebediyen, daima, kalıcı olarak
Mozambiki
Mozambik
mubile
mobilya (parçası)
mubilelari
mobilyalar, eşya
mudan
şakayık
mufin
muffin
mugunge
hibiskus, hatmi
muhatu
mukus, sümük
muhim
önemli, ciddi, mühim
önemli bir şekilde, ciddi bir şekilde
muhimxey
ilgi alanları, menfaatler, önemli konular
muhimya
önem
önemli olmak
mujeza
mucize
mujezapul
mucizevi
mucizevi bir şekilde
mujezasim
mucize gibi
mucize gibi bir şekilde
muka
yüz, surat
mukakumax
peçe, duvak
mukali
yüze ait, yüz
yüz ile ilgili olarak
mule
öğütme
öğütmek
muletul
değirmen, öğütücü
mulin
turp
multi
çok, birçok
multimaxmo
çok daha fazla
multiminmo
çok daha az
multimo maxmo
çok daha fazla
multimo minmo
çok daha az
mumu
sığır, boğa, inek, Bos
mumulari
sığır sürüsü
mumumaso
sığır eti
mumurinjon
inek çanı
mumusa
mölemek
mumuyen
kovboy, kovboy kız, sığırtmaç
munte
ağız
muntekumax
peçete
muraba
kare
murace
karınca, Formicoidea
Muritani
Moritanya
murto
mersin, Myrtus
museum
müze
musi
yükümlü, zorunda olan, mecbur
zorunda olmak, mecbur kalmak
musigi
zorlama
zorlamak, mecbur etmek
musika
müzik
musikali
müzikal
müzikal olarak
musikatim
müzik grubu
musikatul
müzik aleti, enstrüman
musikaxow
konser
musikayen
müzisyen
musiya
zorunluluk, görev, yükümlülük
muskada
küçük hindistan cevizi
muske
misk
muskete
misket tüfeği
mustax
bıyık
musu
mus, sığın, Alces
muswada
taslak, çizim, ana hat
taslağını çizmek, eskizini yapmak, ana hatlarını belirtmek
muswadado
taslağı çizilmiş, eskizi yapılmış, ana hatları belirtilmiş
muta
mutasyon
mutasyona uğramak
mutado
mutasyona uğramış
Muxtari
Jüpiter (gezegen)
muxtaridin
perşembe
muxti
yumruk
mwa
öpücük
öpmek
mwado
öpülmüş
mwayen
öpen kişi
mwin
ünlü, sesli harf
mwinli
ünlüsel, sesli
Myanma
Myanmar
Myanmasa
Birmanca (dil)
myaw
kedi
myawsa
miyav
miyavlamak
na
-mek, -mak (mastar eki)
nabiza
nabız, vuruş
nabız gibi atmak, vurmak, çarpmak
nabizane
nabız gibi atan, vuran, çarpan
nabxox
solungaç
nadir
nadir, seyrek
nadiren, seyrek olarak
nafasu
nefes, soluk
nefes almak, solumak
nafiku
ikiyüzlülük
nafikupul
ikiyüzlü
ikiyüzlü bir şekilde
nafikuyen
ikiyüzlü (kişi)
nafil
göbek, göbek deliği
nafilkordo
göbek kordonu
nagal
saban, pullluk
sabanla sürmek, toprağı sürmek
nagaldo
sürülmüş
nage
kemirme
kemirmek
nagedo
kemirilmiş
nageyen
kemirgen, Rodentia
nahir
nehir, ırmak
nahirbyen
nehir kıyısı, ırmak kenarı
nahirsokutu
şelale, çağlayan
Nahum
Nahum
naive
saf, naif, içten, masum, sanatsız, basit
safça, içtenlikle, masumca, basitçe
naiveya
saflık, naiflik
nakun
tırnak (anatomi)
namake
tuz
namakekaxa
tuzluk
namakepul
tuzlu
tuzlu bir şekilde
name
isim, ad
adında olmak, adlandırılmak
namegi
isimlendirme, adlandırma
isim vermek (ad vermek), adlandırmak
namekal
anonim, isimsiz
anonim olarak, isimsizce
namekalya
anonimlik, isimsizlik
namelexi
isim, ad
Namibi
Namibya
Namibili
Namibyalı
Namibiyen
Namibyalı (kişi)
namoka
sivrisinek, Culicidae
nanahu
irin, cerahat
irinlenmek, cerahatlenmek
nanahudo
irinlenmiş, cerahatlenmiş
nano
10^-9, milyarda bir
nanometro
nanometre
napi
çocuk bezi
Narciso
Narkissos (isim), Narsis (isim)
narcisoismo
narsisizm
narcisoista
narsist
narcisosim
kibirli, kendini beğenmiş
kibirle, kendini beğenmiş bir şekilde
narem
yumuşak, nazik, hafif
yumuşakça, nazikçe, hafifçe
naremcu
yumuşama
yumuşamak
naremgi
yumuşatma
yumuşatmak
naremkogeli
artdamaksıl, velar
artdamaksıl olarak
nasa
burun
koklamak
nasacu
koku
kokmak
nasafono
genizsil, nazal
nasakumax
mendil
nasali
nazal, genizsil
nazal olarak, genizden
nasaya
koku alma duyusu
naseri
düzyazı, nesir
nasibu
uygunluk
uymak, uygun olmak, yakışmak
nasibukal
uygunsuz, yersiz
uygunsuzca, yersizce
nasibune
uygun, münasip, yerinde
uygun bir şekilde, gereğince
nasibupul
uygun, münasip, yerinde
uygun bir şekilde, gereğince
nasiha
tavsiye, öğüt
tavsiye etmek, öğüt vermek
nasihamon
tüyo, tavsiye
nasihatim
konsey, kurul, kabine
nasihayen
danışman, müşavir
nasru
akbaba
nasyon
ulus, millet
nasyonkef
devlet başkanı
nasyonli
ulusal, milli
ulusal olarak
nasyonya
milliyet, uyruk
Natan
Natan
Natanael
Nathanael
natura
doğa, tabiat
naturaafatu
doğal afet
naturali
doğal
doğal olarak
Natzi
Nazi
Natziismo
Nazizm
Natziista
Nazi
Nauru
Nauru
Naurusa
Nauruca
navi
gemi, tekne
gemiyi/tekneyi yüzdürmek, seyretmek
naviharabu
gemi kazası
gemi kazası geçirmek
navikef
kaptan
navilari
filo
naviya
denizcilik, seyrüsefer, navigasyon
naviyen
denizci, gemici, navigatör
nawtilus
nautilus
Nayjeri
Nijerya
Nayjerili
Nijerya'ya ait, Nijeryalı
Nayjeriyen
Nijeryalı
naylon
naylon
naytu
şövalye
Nederi
Hollanda, Hollanda Krallığı
Nederili
Hollandalı, Hollanda'ya ait
Nederisa
Felemenkçe, Hollandaca
Nederiyen
Hollandalı
nefra
nefret
nefret etmek
nefrado
nefret edilen
nefrayen
nefret eden kişi
Nehemia
Nehemya
nelufar
nilüfer
nen-
-sız, -siz, olmayan, gayri-, na-
nenabil
yapamaz, aciz, kabiliyetsiz
-ememek, -amamamak, yapamamak
nenabilgi
etkisiz hale getirme
yeteneksizleştirmek, etkisiz hale getirmek
nenabilya
yeteneksizlik, kabiliyetsizlik, acizlik
nenadabu
kabalık, nezaketsizlik
nenadil
adaletsiz, haksız
adaletsizce, haksızca
nenadilxey
haksızlık
nenadilya
adaletsizlik
nenandin
dengesiz, kararsız, istikrarsız
nenandinya
dengesizlik, kararsızlık, istikrarsızlık
nencanedo
taranmamış, darmadağınık
nencinon
aptallık, ahmaklık
nencipen
dürüstlük, samimiyet
nendodukuli
ahlak dışı, amoral
ahlak dışı olarak
nendoxodo
okunmamış
nenduali
ikili olmayan, non-dual
nene
yeğen
neneskoldo
eğitimsiz, okumamış
nenfil
isteksiz, eğilimsiz
nengami
bekar
nengibefil
cimri, pinti
cimrice
nengitaydo
beklenmedik, umulmadık
beklenmedik bir şekilde
nenhajado
gereksiz, lüzumsuz
gereksizce
nenhar
-sız, -siz, olmadan (sahip olmamak)
nenhar jui tem
-e bakılmaksızın, -e aldırmadan, -e rağmen
nenhar na
-meden, -madan, -meksizin, -maksızın
nenhuru
özgür olmayan, tutsak
nenible
imkansız, olanaksız
imkansız bir şekilde
nenikaw
bağımsızlık
nenixu
reşit olmayan, küçük
nenjenmindo
kanıtlanmamış, ispatlanmamış
nenjinji
dolaylı
dolaylı olarak
nenjixido
bilinmeyen
nenjundwando
kesintisiz, aralıksız
nenkarardo
kararlaştırılmamış, kararsız
nenkararfil
kararsız
nenkimapul
ucuz
ucuza
nenkokido
pişmemiş, çiğ
nenkom
-ın/in aksine, farklı olarak
nenkompleto
eksik, tamamlanmamış
eksik olarak
nenkonedo
tanınmayan, bilinmeyen
nenkufiya
yetersizlik, eksiklik
nenmingu
belirsiz, anlaşılmaz, muğlak
belirsiz bir şekilde
nenmuhim
önemsiz
önemsizce
nennasibune
uygunsuz, yakışıksız
uygunsuzca
nennasibupul
uygunsuz, yakışıksız
uygunsuzca
nennaturali
doğal olmayan, suni
doğal olmayarak
nennormapul
anormal
anormal bir şekilde
nenojetoli
geçişsiz
geçişsiz olarak
nenojetoli falelexi
geçişsiz fiil
nenperfeto
kusurlu, eksik
kusurlu bir şekilde
nenperfetoxey
kusur, eksiklik
nenpesado
parasız, züğürt
nenpimpan
seyrek, nadir, olağandışı
seyrek olarak
nenplanido
planlanmamış
nenpolitili
apolitik, siyasi olmayan
politik olmayarak
nenpreciso
kesin olmayan, yaklaşık, belirsiz
kesin olmayarak
nenresmi
gayriresmi, resmi olmayan
gayriresmi olarak
nensabar
sabırsız
sabırsızca
nensehagiible
tedavi edilemez, çaresiz (hastalık)
nensekrasine
özerk olmayan
nensim
farklı, benzemeyen
farklı olarak, farklı bir şekilde
nensuido
susuz kalmış, dehidre
nensungayne
zararsız
zararsızca
nensyensipul
bilimsel olmayan, gayriilmi
bilimsel olmayarak
nentermodo
ısıtılmamış
nenton
-sız, -siz, -den/dan ayrı olarak
nentu
kil, çamur
nenwazenpul
hafif
hafifçe
nenxekastedo
yenilmemiş, mağlup olmamış
nenyakin
belirsiz, emin olmayan
belirsizce
nenyon
kullanmadan, -sız, -siz
nenyon na
-meden, -madan, -meksizin, -maksızın
neo
yeni
neo-
neo-
neodimyum
neodimyum, Nd
neoklasiko
neoklasik
neon
neon, Ne
Neonyandin
Yılbaşı
neoxey
yenilik
Neozelandi
Yeni Zelanda
Nepal
Nepal
nepoti
yeğen
nepotiismo
nepotizm, kayırmacılık
ner
yakın
ner-
yakın
ner fe
yakınında, yaklaşık olarak
ner lefe
hemen önce (+ isim)
ner lefe na
-den hemen önce
ner leki
kısa bir süre önce (+ cümle)
ner of
yakınında
ner xafe
hemen sonra (+ isim)
ner xafe na
-den hemen sonra
ner xaki
kısa bir süre sonra (+ cümle)
nercu
yaklaşım
yaklaşmak
nerledin
birkaç gün önce
nerleli
yakın zamanki
son zamanlarda, yakınlarda
nerxadin
bu günlerde
nerxali
yakında
nerya
yakınlık, civar
netar
nektar
neto
ağ, şebeke
netodom
web sitesi, internet sitesi
netoposta
e-posta
netopostali adresu
e-posta adresi
netunyum
neptünyum, Np
newtral
nötr, tarafsız
newtralya
tarafsızlık, nötrlük
newtron
nötron
nexaste
nişasta
Nice
Nietzsche
nicode
sıkma, sıkıştırma
sıkmak, sıkıştırmak
nicodedo
sıkılmış, sıkıştırılmış
nicodene
sıkan, sıkıştıran
nigalu
yutkunma, yudum
yutmak
nigaludo
yutulmuş
nigaluible
yutulabilir
nihonyum
nihonyum, Nh
Nijer
Nijer
Nikaragwa
Nikaragua
nikel
nikel, Ni
Nikolas
Nikolas
Nikot
Nicot
nil
sıfır, 0
hiç, yok, hiç- (hiçbir şey, hiç kimse vb.)
nil alote kom
başkası değil
nilete
hiçbiri
nilkwanti
hiçbir miktar, hiç
nilloka
hiçbir yerde
nilmaner
hiçbir şekilde
nilmo
hiçbir şekilde, hiç
nilnumer
hiçbiri, hiç
niloto
hiçbir şey
nilpul
hiçbir tür
nilseba
sebepsizce, nedensiz
nilsu
hiç kimsenin
nilte
hiç kimse
nilto
hiçbir şey
niltogi
yok etme, imha
yok etmek, imha etmek
nilwatu
asla, hiçbir zaman
nimatu
lütuf, inayet
ninfa
nemf (mitoloji), su perisi (mitoloji)
nini
çocuk
ninijarden
anaokulu
ninikamer
çocuk odası
ninimedis
pediatri, çocuk hastalıkları
ninimedisyen
pediyatr, çocuk doktoru
ninisim
çocuksu
niniya
çocukluk
Nipon
Japonya
Niponsa
Japonca (dil)
nispatu
oran, orantı
nispatukal
orantısız
nispatupul
orantılı
nitrogen
azot, N
no
hayır, değil
no abil
-emez, -amaz
no haji
artık değil
no hata
bile değil
no hay seba
rica ederim, bir şey değil
no uje
henüz değil
Noa
Nuh
nobelyum
nobelyum, No
noce
gece
noceli
gececil, geceye ait
geceleyin
nohudu
nohut
nokotina
nikotin
noli
negatif, olumsuz
nomune
örnek, numune
nongyo
tarım, ziraat, yetiştirme
tarım yapmak, yetiştirmek
nongyobaytu
çiftlik evi
nongyodom
çiftlik, tarla
nongyogeo
kırsal bölge, kır
nongyoyen
çiftçi
nor
ne de
Norge
Norveç
Norgesa
Norveççe
Norgeyen
Norveçli
norma
norm
normakal
anormal
anormal bir şekilde
normapul
normal
normal olarak
normapulya
normallik
noro
ne (...ne de...)
noru
karaca, Capreolus
nostalji
nostalji
nostaljifil
nostaljik
nostaljipul
nostaljik
nota
not
not almak, not etmek
novela
roman (edebiyat)
noya
olumsuzlama, inkar, ret
hayır demek, reddetmek, inkar etmek
nubwa
kehanet
kehanette bulunmak
nubwado
kehanet edilmiş
nubwali
profetik, kehanet niteliğinde
profetik olarak
nubwayen
peygamber, kâhin
nudel
erişte
nudi
çıplak
çıplak bir şekilde
nudihalazun
sümüklüböcek
nudiismo
nüdizm, natürizm
nudiismodom
nüdist kampı
nudiista
nüdist
nue
dokuz, 9
nuecen
dokuz yüz
nuedes
doksan
nuedesyum
doksanıncı
nuegon
dokuzgen
nueple
dokuz kat
dokuz katı
nueyum
dokuzuncu
nukleus
çekirdek, nüve, öz
numer
sayı, numara
numaralandırmak, saymak
numerlexi
sayı sıfatı
numerli
sayısal, nümerik
sayısal olarak, nümerik olarak
nun
geniş/şimdiki zaman belirteci, şimdi
nun-
şimdiki-, mevcut-, güncel-
nunar
ben, doğum lekesi, nevüs
nundin
bugün
nunli
şimdiki, mevcut, güncel
şu anda, halihazırda
nunligi
güncelleme
güncellemek
nunligido
güncellenmiş, güncel
nunto
şey, hadi, eh, peki
nunya
şimdiki zaman, şimdi
nuru
gündüz
nururoya
gündüz düşü, hayal
hayal kurmak
nyame
yam
nyan
yıl, sene
nyanli
yıllık
yılda bir, her yıl
nyanridin
yıl dönümü
nyatu
niyet, kasıt
niyet etmek, kastetmek
nyatudo
kasıtlı, amaçlanan, niyet edilen
nyobyum
niyobyum, Nb
nyuro
sinir
nyurologi
nöroloji
nyurologiyen
nörolog
nyuton
newton (birim)
o
o, ah
oasis
vaha
Obadia
Obadya
obelisko
obelisk, dikilitaş
oboe
obua
obsesi
takıntı, saplantı
takıntılı olmak
obsesido
takıntılı
obsesili
obsesif, takıntılı
obsesif bir şekilde
obsidyan
obsidyen
ocelote
oselot, Leopardus pardalis
oco
sekiz, 8
ococen
sekiz yüz
ocodes
seksen
ocodesyum
sekseninci
ocogon
sekizgen
ocopeda
ahtapot, Octopoda
ocople
sekiz kat
sekiz katı
ocoyum
sekizinci
of
-den, -dan
of-
kesir yapar, -den, -dan
ofaselli
yerli, aborjin
ofata
köken, menşe
-den gelmek
ofcen
yüzde bir, yüzde
ofcori
soygun
soymak
ofcu
inme
inmek
ofcudu
alma, kaldırma
almak, kaldırmak
offol
-e bağlı olarak, -e göre
offolo
bağımlılık, bağlılık
bağlı olmak
ofgeo
kalkış, havalanma
kalkmak, havalanmak
ofgi
çıkarma
çıkarmak
ofisi
makam, mevki, pozisyon, görev
ofisikamer
ofis, büro
ofplasi
kaldırma, çıkarma
kaldırmak, çıkarmak
ofresulta
sonuç, netice
ile sonuçlanmak
ofxerca
arama, araştırma
aramak, araştırmak
ofxey
yan ürün, türev
ofya
köken
-li olmak, -den olmak
oganeson
oganesson, Og
ogar
ev, konut, yuva
yaşamak, ikamet etmek, oturmak
ogardom
habitat, yaşam alanı, konut, mesken
ogarfilyen
münzevi, ermiş
ogarhewan
evcil hayvan
ogarible
yaşanabilir
yaşanabilir bir şekilde
ogarli
evcil, yerli, ev içi
yurt içinde, evde
ogaryen
sakin, mukim
Ohom
Assam (Hindistan'da bir eyalet)
Ohomli
Assamca
Ohomsa
Assamca (dil)
Ohomyen
Assamlı (kişi)
Ohotski
Okhotsk
ojeto
nesne (dilbilgisi), tümleç (dilbilgisi)
ojetoli
geçişli
geçişli olarak
ojetoli falelexi
geçişli fiil
okey
tamam, okey
oko
göz
görmek, bakmak, izlemek, seyretmek
okoabil
gören, görme yetisi olan
okobisu
görülmesi gereken
okocu
görünüş, görünüm
görünmek (belirli bir görünüme sahip olmak)
okodo
görülmüş, izlenmiş
okoible
görünür, görülebilir
görünür bir şekilde
okoilusi
optik illüzyon, göz yanılsaması
okokolor
göz rengi
okolense
gözlük
okoli
görsel
okomedis
oftalmoloji, göz bilimi
okomedisyen
oftalmolog, göz doktoru
okonenabil
kör
körü körüne
okonenabilya
körlük
okonenible
görünmez
görünmez bir şekilde
okoxey
manzara, görünüm
okoya
görme, görme duyusu
okoyen
izleyici, seyirci
okre
okra, aşıboyası
oksigen
oksijen, O
okur
olay, vaka
olmak, meydana gelmek, vuku bulmak
okurgi
sebep olmak, neden olmak, yol açmak
okurhikaye
anlatım, hikaye, rapor
okurxey
olay, vaka, hadise
Olandi
Åland Adaları, Åland
om
ohm (birim)
Oman
Umman
Omar
Ömer
omelete
omlet
onexa
gösteri, gösterim, demonstrasyon, sergileme
göstermek, sergilemek, izhar etmek
onexado
gösterilmiş, sergilenmiş
onexalexi
gösterimsel, işaret (sıfatı/zamiri)
onikse
oniks
onsa
ons
onxala
umut, ümit
ummak, ümit etmek
onxalakal
umutsuz, ümitsiz
umutsuzca, ümitsizce
onxalakalya
umutsuzluk, ümitsizlik
onxalapul
umutlu, ümitli
umutla, inşallah
opal
opal
opera
opera
opos
karşıt, zıt, ters
karşıt olarak, zıt olarak
opos-
karşı-
oposaksyon
karşı eylem, mukabele
karşı koymak, etkisizleştirmek
oposatake
karşı saldırı, karşı atak
karşı saldırıda bulunmak
oposmenalexi
karşıt anlamlı, zıt anlamlı, antonim
oposum
oposum, Didelphimorphia
oposya
karşıt, zıt
...nın karşıtı olmak
opsyon
seçenek, opsiyon
opsyonli
isteğe bağlı, seçmeli, opsiyonel
isteğe bağlı olarak
or
veya, ya da
orange
turuncu (renk)
orangutan
orangutan, Pongo
ordenu
düzenleme, sıra, dizi
düzenlemek, sıralamak
ordinari
sıradan, olağan, tipik
genellikle, olağan olarak
ore
kulak
duymak, dinlemek
oreabil
duyan, işitme yetisi olan
orecu
ses çıkarma, tınlama
ses çıkarmak, gibi gelmek (kulağa)
oredo
duyulmuş
orefon
kulaklık
oregano
kekik, Origanum vuglare
oreible
duyulabilir, işitilebilir
duyulabilir bir şekilde
orenenabil
sağır
sağır bir şekilde
orenenabilya
sağırlık
oretim
izleyici kitlesi, dinleyiciler
orewaksu
kulak kiri, serumen
oreya
duyma, işitme duyusu
organisa
organizasyon, örgütlenme
organize etmek, örgütlemek
organisado
organize, örgütlü
organisatim
organizasyon, kuruluş, kurum
organo
organ (vücut veya kuruluş parçası)
orgen
org (müzik aleti)
Orisa
Odişa, Orissa (Hindistan'da bir eyalet)
Orisali
Odişa, Orissa
Orisasa
Odia dili, Oriya dili
Orisayen
Odia, Oriyalı (kişi)
orkestra
orkestra
orkestrakef
orkestra şefi, kondüktör
orkestrali
orkestral
orkide
orkide
oro
ya (...ya da...)
oroojetoli
çift geçişli, ergetiv
çift geçişli olarak
oroojetoli falelexi
çift geçişli fiil, ergetiv fiil
orto
dik, doğru
dik olarak, doğru olarak
ortogon
dikdörtgen
ortogonali
dik, dikey, ortogonal
dikey olarak, ortogonal olarak
oruga
kırışıklık, buruşukluk
kırışmak, buruşmak
orugado
kırışık, buruşuk
osel
eşek, Equus (africanus) asinus
osis
patoloji
osisli
patolojik
patolojik olarak
Osman
Osman
Osmanli
Osmanlı
osmosi
osmoz, geçişme
osmozla geçmek
osmyum
osmiyum, Os
ospuro
serçe
Osteri
Avusturya
Osteriyen
Avusturyalı (kişi)
osto
kemik
ostodotor
ortopedi doktoru, ortopedist
ostomedis
ortopedi
ostomedisyen
ortopedi doktoru, ortopedist
otima
optimal, en iyi, harika (gayriresmi)
optimal şekilde, en iyi şekilde
otimaismo
iyimserlik, optimizm
otimaismoli
iyimser, pozitif
iyimser bir şekilde, pozitif olarak
otimaya
optimallik, mümkün olanın en iyisi
oto
onlar (cansız)
otosu
onların (cansız)
otosu ete
onlarınki (o şeylere ait olan canlılar)
otosu oto
onlarınki (o şeylere ait olan şeyler)
otosu te
onlarınki (o şeylere ait olan canlı)
otosu to
onlarınki (o şeylere ait olan şey)
ovari
yumurtalık
ovarili
ovaryan, yumurtalıkla ilgili
ovo
yumurta
ovofigurali
oval, yumurta şeklinde
ovokexru
yumurta kabuğu
oya
o harfi
Ozbeki
Özbekistan
Ozbekili
Özbek
Özbekçe
Ozbekisa
Özbekçe (dil)
Ozbekiyen
Özbek (kişi)
ozon
ozon
Pacifiko
Pasifik, Pasifik Okyanusu, Büyük Okyanus
padelu
kürek
kürek çekmek
pagan
pagan, putperest
paganyen
pagan, putperest
pahna
geniş
genişçe, geniş bir şekilde
pahnacu
genişlemek
pahnaday
engin, uçsuz bucaksız
pahnagi
genişletme
genişletmek
pahnaje
genişlik, en
pahnaya
genişlik
paketi
paket
paketlemek
paketido
paketli, paketlenmiş
Paki
Pakistan
Pakili
Pakistanlı, Pakistan
Pakiyen
Pakistanlı
pala
konuşma, söylev
konuşmak
palado
konuşulmuş, sözlü
paladyum
paladyum, Pd
palafil
konuşkan, geveze
konuşkan bir şekilde
palali
sözlü, sözel
sözlü olarak
palalogi
retorik, hitabet
palasi
saray
palayen
konuşmacı, konuşan, hatip
Palestin
Filistin, Filistin Devleti
palme
palmiye, Arecaceae
pam
atış
ateş etmek, vurmak
pamdo
ateşlenmiş, vurulmuş
pamesto
ateşkes
ateşkes yapmak
pamne
ateş eden
pampasi
kaburga
pampudra
barut
pamtul
silah
pamtulhole
silah kılıfı
Panama
Panama
panda
panda
pandemi
pandemi
panden
tırmanış
tırmanmak
pandendo
tırmanılmış, tırmanmış
pandenyen
tırmanıcı, dağcı
panel
panel
panellemek, panelle kaplamak
pangu
düz, yassı
pangudunyaista
düz dünyacı
pangugeo
ova, düzlük
pangugi
düzleştirme
düzleştirmek, yassılaştırmak
panguxey
düzlem
pangwan
mesane, idrar torbası, kese, kist
paniko
panik
paniğe kapılmak, paniklemek
panikodo
paniklemiş, paniğe kapılmış
panikokrisis
panik atak
panikone
panikleyen, paniğe kapılan
Panjabi
Pencap
Panjabili
Pencap
Panjabisa
Pencapça
Panjabiyen
Pencaplı
pankreas
pankreas
panlan
isyan, ayaklanma
isyan etmek, ayaklanmak
panlanyen
asi, isyancı
pantalun
pantolon
pantera
panter, Pantherinae
papa
baba
papa ci
babacık, babacığım
papaya
papaya
paper
kağıt
paperpesa
kağıt para
papertwala
kağıt havlu
paprika
paprika, kırmızı biber
papugay
papağan, Psittacoidea
Papwa Neogini
Papua Yeni Gine
parabol
parabol
paracutu
paraşüt
paraşütle atlamak
paracutune
paraşütle atlayan
paracutuyen
paraşütçü
parade
geçit töreni, yürüyüş
geçit töreni yapmak, yürüyüş yapmak
paradene
yürüyen, geçit töreni yapan
paradis
cennet
paradoksa
paradoks, çelişki
paradoksali
paradoksal, çelişkili
paradoksal olarak, paradoksal bir şekilde
paragraf
paragraf
Paragway
Paraguay
Paragwayyen
Paraguaylı
paralel
paralel
paralelkosmo
paralel evren, boyut
paralisi
felç
felç etmek, felç olmak
paralisido
felçli, felç olmuş
parametre
parametre
paranoy
paranoya
paranoyak olmak, paranoya yapmak
paranoyak etmek
paranoydo
paranoyak
paranoyakça
paranoypul
paranoyak
paranoyakça
pare
papaz, rahip, pastör
Peder
parke
park
parkin
park etme
park etmek
parkindo
park edilmiş
parkindom
otopark, park yeri
parlamen
parlamento, meclis
Parsi
Persia
Parsili
Fars, Acem, İran
Parsisa
Farsça
Parsiyen
Fars, Acem, İranlı
parti
parti, eğlence, ziyafet
parti yapmak, eğlenmek
partikul
parçacık, partikül
pas
içinden, yoluyla, vasıtasıyla, aracılığıyla
pas-
baştan başa
pasa
geçiş, geçit
geçmek, geçirmek (zaman)
pasadoku
pasaport
pasalexi
şifre, parola
pascu
içinden geçme
içinden geçmek
pasdoxo
okuyup bitirme
okuyup bitirmek
pasgi
geçirme
geçirmek
pasidi
katetme
katetmek, boydan boya geçmek
pasivo
pasif, edilgen
pasif bir şekilde, edilgen bir şekilde
pasivogi
pasifleştirme, etkisizleştirme, kapatma
pasifleştirmek, etkisizleştirmek, kapatmak
pasjiwa
yaşayıp görme, tecrübe etme
yaşayıp görmek, tecrübe etmek
paskal
paskal (birim), Pa
pasli
içinden geçen
içinden geçerek
paslide
iletim, kondüksiyon
iletmek
paspasa
katetme, boydan boya geçme
katetmek, boydan boya geçmek
pasta
makarna
pasya
bitmiş olma
bitmiş olmak, içinden geçmiş olmak
pata
tekme, vuruş
tekmelemek, vurmak
patado
tekmelenmiş
patamu
uçurtma
patato
patates
patre
baba
patreya
babalık
Patrico
Patrick
patu
pat (satranç), beraberlik
berabere kalmak
pavilyon
pavyon, köşk
pawbu
koşu
koşmak
pawbugi
koşturma
koşturmak
pawbuyen
koşucu
Pawlo
Paul
pawndu
sterlin
pay
turta
paya
ödeme
ödemek
payaco
palyaço
payado
ödenmiş
payagi
ücretlendirme
ücretlendirmek, ödettirmek
payayen
ödeyen kişi, mükellef
payeta
payet, pul
paype
kaval, düdük
kaval/düdük çalmak
paypu
boru, künk
peari
peri
peda
ayak
basmak, adımlamak
pedabendu
halhal
pedabol
futbol
pedadao
kaldırım, yaya yolu
pedagenu
ayak bileği
pedamarka
ayak izi
pedatul
pedal
pedazungu
ayak izi
pekan
pekan cevizi
pel
itme, itki, dürtü
itmek, sürmek
pelake
göz kapağı
göz kırpmak
pelakebelo
kirpik
pelakegi
göz kırptırma
göz kırptırmak
pelakeixara
göz kırpma (işaret)
göz kırpmak (işaret)
peldo
itilmiş, sürülmüş
pelikan
pelikan
pelipis
şakak
pena
köpük
köpürmek
penci
düzenleme, redaksiyon
düzenlemek, redakte etmek
pencido
düzenlenmiş, redakte edilmiş
penciyen
editör, redaktör
pende
asılı durma, sarkma
asılı olmak, sarkmak
pendedo
asılmış, asılı
pendegi
asma
asmak
pendekuflu
asma kilit
pendulo
sarkaç, pandül
pengwin
penguen
penicilin
penisilin
penis
penis
penli
uygun, elverişli, kullanışlı
uygun bir şekilde, kolayca
pensil
kurşun kalem
pentu
boya
boyamak
pentukumax
tuval, kanvas
pentuxey
tablo, resim
pepe
pipi (argo)
pepero
kelebek, amcık (argo)
peperolarva
tırtıl
per
üzerinde, üstünde
per-
üzerine-, üstüne-
percu
binme, üzerine çıkma
binmek, üzerine çıkmak
peresil
maydanoz
perfeto
mükemmel, kusursuz
mükemmel bir şekilde, kusursuzca
perfetogi
mükemmelleştirme
mükemmelleştirmek
perfetoya
mükemmellik, kusursuzluk
perfiksa
bağlama (bilgisayar)
bağlamak (bilgisayar)
perfiksado
bağlanmış, monte edilmiş
perfleksi
katlama, kıvrım
katlamak
perfora
delik, açıklık
delmek, perfore etmek
perforado
delinmiş, delikli
pergeo
iniş
inmek, karaya çıkmak
pergeogi
indirme
indirmek
pergi
giyme, takma
giymek, takmak
peridi
binme
binmek
peridotu
peridot, zebercet
perkusi
perküsyon, vurma
vurmak
perli
yüzeysel
yüzeysel olarak
perofil
profil
perplasi
giyme, takma
giymek, takmak
persaluba
çarmıha germe, çarmıh
çarmıha germek
persika
şeftali
person
kişi, şahıs, birey
personli
kişisel, bireysel
kişisel olarak, şahsen
personya
kişilik, bireysellik
Peru
Peru
Peruli
Perulu
Perulu gibi
Peruyen
Perulu
perya
yüzey
üzerinde olmak, yüzeyinde olmak
peryaje
(yüzey) alanı
pesa
para
fon
pesabao
cüzdan, para kesesi
pesadahun
banknot, kağıt para
pesakal
fakir, yoksul
pesakalya
fakirlik, yoksulluk
pesali
parasal, mali
parasal olarak, mali olarak
pesalogi
finans (bilim)
pesamon
madeni para, kağıt para, para birimi
pesapul
zengin
pesapulya
zenginlik, servet
pesaseza
para cezası
para cezası vermek
pesatoken
madeni para, jeton
pesima
olabilecek en kötü, berbat (gayriresmi)
pesimaismo
pesimizm, kötümserlik
pesimaismoli
pesimist, kötümser, negatif
kötümser bir şekilde, negatif bir şekilde
pesimaista
pesimist, kötümser
petalo
taç yaprak
peti
rica, istek, talep, sipariş
rica etmek, istemek, sipariş etmek
petido
istenmiş, talep edilmiş
petidoku
dilekçe
petra
kaya, taş
petra, mikasi, paper
taş, kağıt, makas
Petro
Petro, Peter
pia
de, da, ayrıca, dahi
pifu
deri, cilt
(deriyle) dokunmak, temas etmek
pifucu
his (dokunma yoluyla)
hissetmek (dokunarak)
pifuitis
dermatit, deri iltihabı
pifumedis
dermatoloji, cildiye
pifumedisyen
dermatolog, cilt doktoru
pifuya
dokunma duyusu
pijama
pijama
pijin
pidgin, karma dil
pikapu
pikap (kamyonet)
piklebal
pickleball
pikniku
piknik
piknik yapmak
piko
piko, 10^-12
pikometro
pikometre
piksel
piksel, görüntü elemanı
Pilipina
Filipinler
Pilipinali
Filipinli, Filipinler'e özgü
Pilipinasa
Filipince (dil)
Pilipinayen
Filipinli (kişi)
pilo
yorgunluk, bitkinlik
yormak, yorulmak
pilodo
yorgun, yorgun bir şekilde
pilopul
yorgun, yorgun bir şekilde
pilpil
(kara) biber
pilpilminta
nane
pilula
hap, tablet
pimento
biber (dolmalık biber, acı biber)
pimpan
sık, yaygın, düzenli
sık sık, genellikle, düzenli olarak
pimpanje
sıklık, frekans, oran
pinatu
yer fıstığı
pinatukrema
fıstık ezmesi
pinca
çimdik
çimdiklemek
pincado
çimdiklenmiş
pingo
elma
pingun
ortalama
pinguncu
ortalama
ortalaması olmak
pingungi
ortalama
ortalamasını almak
pinku
pembe
pinta
pint (ölçü birimi)
pipa
pipo
pipi
çiş
çiş yapmak
pipigi
(birini) işetme
(birini) işetmek
piramide
piramit
piranya
piranha
pistacyo
antep fıstığı, şam fıstığı
piston
piston
Pitagora
Pisagor
piton
piton
pitza
pizza
piu
kuş
piulogi
ornitoloji, kuş bilimi
pixi
idrar, çiş
idrar yapmak, işemek
pixigi
idrar yaptırma
idrar yaptırmak, işetmek
plagu
tıpa, tıkaç, fiş, konektör
tıkamak, fişe takmak
plagudo
tıkalı, fişe takılı
planeta
gezegen
plani
plan
planlamak
planibasa
yapay dil, planlanmış dil
planido
planlanmış
plankuton
plankton
planta
bitki
plantalogi
botanik, bitki bilimi
plasi
yerleştirme, konumlandırma, pozisyon
koymak, yerleştirmek, konumlandırmak
plasido
konulmuş, yerleştirilmiş
plasilexi
edat, ilgeç
plasma
plazma
plaster
sıva, alçı
sıvamak
plastiko
plastik
plastikoli
plastik
plastik olarak
platforma
platform
platinum
platin, Pt
Platon
Platon, Eflatun
Platonli
Platonik, Eflatuni
plax
sıçrama, püskürtme
sıçramak, sıçratmak, püskürtmek
plaxdo
sıçramış, püskürtülmüş
pley
oynatma, çalma
oynatmak (video, müzik), çalmak (müzik)
plu
çoklu, çoğul eki
plu-
çok-, çoklu-
plubasayen
poliglot, çok dilli kimse
plucelulli
çok hücreli
plucu
çoğalma
çoğalmak
plugi
çoğaltma
çoğaltmak
plugon
çokgen, poligon
pluhedro
çokyüzlü
plujensifil
poliseksüel
poliseksüel olarak
plujensifilya
poliseksüellik
pluteoismo
politeizm, çok tanrıcılık
pluteoista
politeist, çok tanrıcı
plutonyum
plütonyum, Pu
pluya
çokluk, çoğulluk
pluyali
çoğul
çoğul olarak
podikasti
podcast
podcast yapmak
poema
şiir, manzume
poemaya
şiir (sanatı)
poemayen
şair
pohyo
kükreme
kükremek
poker
poker
pole
köprü
polisi
polis
polisidom
polis karakolu
polisiyen
polis memuru, polis
politi
politika, siyaset
politili
politik, siyasi
politik olarak
politiyen
politikacı, siyasetçi
polixo
cila, parlaklık, vaks
cilalamak, parlatmak, vakslamak, perdahlamak
polixodo
cilalanmış, parlatılmış
polo
polo (spor)
polonyum
polonyum, Po
Polska
Polonya
Polskali
Polonyalı, Leh
Polskasa
Lehçe
Polskayen
Polonyalı, Leh
polyester
polyester
pom
patlama sesi, patlama
patlamak
pat!
pomdo
patlamış
pommais
patlamış mısır
pompu
pompa
pompalamak
ponci
panç (içecek)
pondu
libre (ağırlık ölçüsü)
popi
haşhaş, Papaveraceae
popu
pop (müzik, kültür)
populer
popüler
popüler bir şekilde
populergi
popülerleştirme
popülerleştirmek
populerya
popülerlik, ün
por
karşılığında
por-
karşılığında
por moyun
başına, her biri için
porcelen
porselen
porgi
değiş tokuş, takas
değiş tokuş etmek, takas etmek
pori
gözenek
poriji
lapa, yulaf ezmesi
porli
karşılığında olan
pornamelexi
zamir, adıl
porno
porno, pornografi
poro
pırasa
porta
taşıma, götürme
taşımak, götürmek
portado
taşınmış, götürülmüş
portaible
taşınabilir, portatif
taşınabilir bir şekilde
portal
portal
portreto
portre
tasvir etmek, portresini yapmak
Portugal
Portekiz
Portugalsa
Portekizce
Portugalyen
Portekizli
porya
karşılığında olmak
pos-
karşıt-, zıt-
posabone
abonelikten çıkma
abonelikten çıkmak
posadil
adaletsiz, haksız, yanlış, kötü
adaletsizce, haksızca, yanlış bir şekilde, kötü bir şekilde
posadilxey
haksızlık, adaletsizlik
posadilya
adaletsizlik
posamiku
sığ
sığ bir şekilde
posamikuya
sığlık
posamusa
sıkıntı
sıkmak, canını sıkmak
posamusado
sıkılmış, canı sıkkın
posamusane
sıkıcı
sıkıcı bir şekilde
posaproba
onaylamama
onaylamamak, kınamak, ayıplamak
posaprobane
eleştirel
eleştirel bir şekilde
posarmoni
uyumsuzluk, ahenksizlik
posasan
zor, güç
zor bir şekilde
posasanya
zorluk, güçlük
posbinde
çözme, gevşetme
çözmek, gevşetmek
posbuton
düğmelerini çözme
düğmelerini çözmek, iliklerini açmak
poscane
dağıtmak (saç vb.)
poscosan
eleştiri, yergi
eleştirmek, yermek
poscosanne
eleştirel
eleştirel bir şekilde
posdongwi
anlaşmazlık
aynı fikirde olmamak
posdoste
düşman
posehtiram
saygısızlık
saygısızlık etmek
posehtiramfil
saygısız
saygısızca
posenfeksi
dezenfeksiyon
dezenfekte etmek
posenfeksiente
dezenfektan
posetatu
itaatsizlik
itaat etmemek, ihlal etmek
posetatudo
itaat edilmemiş
posetatufil
itaatsiz
itaatsizce
posfil
karşı, isteksiz
posfilya
nefret, isteksizlik
posfobi
korkusuzluk
posfol
karşısında (ters yönde)
posfol satumeter
saat yönünün tersine
posfolloga
çelişki
çelişmek, aksini iddia etmek
posfolya
karşı olma
karşı olmak
posfuha
boşaltma, hafifletme, rahatlama
boşaltmak, hafifletmek, rahatlatmak
posgami
eski eş
boşamak
posgamicu
boşanma
boşanmak
poshay
eksik olmak, kayıp olmak
poshifazi
kurtulma
kurtulmak
poshuru
tutsak, esir, özgür olmayan
tutsak olarak
poshurudom
hapishane, cezaevi
poshurugi
alıkoyma
alıkoymak, tutsak etmek
poshuruyen
mahpus, tutsak, esir
posikna
vazgeçirme, caydırma
vazgeçirmek, caydırmak
posizin
yasak, yasaklama
yasaklamak
posizindo
yasak, yasaklanmış
yasaklanmış olarak
posjijon
ıskalama
ıskalamak, kaçırmak
posjixi
cehalet, bilgisizlik
bilmemek
posjui
göz ardı etme
göz ardı etmek, aldırmamak
boş ver
poskoberi
ortaya çıkarma
ortaya çıkarmak, açığa vurmak
poskolonigi
dekolonizasyon, sömürgesizleştirme
dekolonize etmek, sömürgesizleştirmek
poskom
aksine, -den farklı olarak
poslifti
indirme, alçaltma
indirmek, alçaltmak
posmasku
maskesini indirme
maskesini indirmek
posnaturali
yapay, suni
yapay olarak
pospel
çekme
çekmek
posplagu
fişten çekme
fişten çekmek
posplagudo
fişi çekilmiş
possahay
engel
engellemek
possangu
ortaya çıkarma, ifşa etme
ortaya çıkarmak, ifşa etmek
possim
farklı, benzemeyen
farklı bir şekilde
possukses
başarısızlık
başarısız olmak
posswikara
ret, reddetme
reddetmek, geri çevirmek
posta
posta
postalamak
postadom
postane
postakaxa
posta kutusu
postakima
posta ücreti
postamarka
(posta) pulu
posti
gönderi, ilan
göndermek, yayınlamak, ilan etmek
postido
yayınlanmış, gösterilen
postriunfa
yenilgi, mağlubiyet
yenilmek, kaybetmek
postura
duruş, pozisyon, poz
posxuli
bozma
bozmak
posxwexi
öğrenileni unutma
öğrenileni unutmak
posyesen
evcil
uysalca
posyesengi
evcilleştirme
evcilleştirmek
posyukwe
nahoş, tatsız
nahoş bir şekilde, tatsızca
potasyum
potasyum, K
prabu
lord, leydi, efendi
praseodimyum
praseodim, Pr
pratika
pratik, uygulama
uygulamak, pratiğe dökmek
pratikali
pratik, uygulanabilir
pratikte, uygulamada
pre-
buraya, beri
preata
varış, geliş
varmak, gelmek
preciso
kesin, tam, doğru
kesin olarak, tam olarak, doğru bir şekilde
precisoya
kesinlik, hassasiyet, doğruluk
precu
görünme, belirme
görünmek, belirmek
preferi
tercih
tercih etmek
preferido
favori, gözde, tercih edilen
favori olarak, tercihen
pregi
çağırma, celp etme
çağırmak, celp etmek
prehay
işte, buyur, buyurun
preporta
getirme
getirmek
prepospel
cazibe, çekim
cezbetmek, çekmek
presen
mevcudiyet, varlık, hazır bulunma
mevcut olmak, hazır bulunmak
presenli
mevcut, hazır
mevcut olarak, hazır bir şekilde
presenne
mevcut, hazır
mevcut olarak, hazır bir şekilde
presenta
sunum, tanıtım
sunmak, tanıtmak
presentado
sunulmuş, tanıtılmış
presentayen
sunucu, tanıtımcı
presidi
başkanlık
başkanlık etmek
presidiyen
başkan, cumhurbaşkanı
presidiyenli
başkanlık
başkanlık düzeyinde, başkanlık olarak
prespetiva
perspektif, bakış açısı
presyon
basınç, baskı
basınç uygulamak, baskı yapmak
presyondo
basılmış, baskı uygulanmış, preslenmiş
presyonmeter
barometre
prevoka
çağırma, celp
çağırmak, celp etmek
primate
primat
prince
prens, prenses
principi
prensip, ilke
printi
baskı, basım
basmak, yazdırmak
printido
basılı, basılmış, yazdırılmış
printitora
yazıcı, matbaa makinesi
prisma
prizma
privato
özel, mahrem
özel olarak
privatoya
gizlilik, mahremiyet
pro
lehinde, taraftarı, pro-
pro-
pro-, yanlısı, -den yana
probioente
probiyotik
problema
problem, sorun, dert
problemapul
problemli, sorunlu
problemli bir şekilde, sorunlu bir şekilde
proceso
süreç, işlem
işlemek, işlemden geçirmek
produti
ürün
üretmek
produtidom
depo, ambar
produtiya
üretim
produtiyen
üretici
profesi
meslek, profesyonellik, kariyer
profesili
profesyonel
profesyonelce, profesyonel olarak
programa
program
programlamak
projeto
proje
projui
kabul, onaylama, tanıma
kabul etmek, onaylamak, tanımak
prokrastina
erteleme
ertelemek
proli
lehte olan, taraftar olan
lehte olarak
prometyum
prometyum, Pm
propaganda
propaganda
propaganda yapmak
propan
propan
propul
lehte, uygun, olumlu
lehte olarak, olumlu bir şekilde
prostata
prostat (bezi)
prostesi
protez
protatinyum
protaktinyum, Pa
protein
protein
protesta
protesto
protesto etmek
protokol
protokol (bilişim)
proton
proton
provoka
kışkırtma, tahrik
kışkırtmak, tahrik etmek, yol açmak
proya
lehtarlık, taraftarlık
tarafında olmak, lehinde olmak
proyeksi
projeksiyon, yansıtma
yansıtmak, yansımak
proyeksido
yansıtılmış, projelendirilmiş
prumu
erik, Prunus
prute
osuruk, yellenme
osurmak, yellenmek
prutegi
yellendirme, osurtma
yellendirmek, osurtmak
pudin
puding
pudra
toz, pudra
toz haline getirmek, ufalamak
pul
dolu, tam
tamamen, dolu dolu
pulga
pire, Siphonaptera
pulgi
doldurma
doldurmak
pulya
doluluk, tamlık
puma
puma, dağ aslanı
pumica
pomza taşı, süngertaşı
punku
punk (tür, altkültür)
pupa
pupa, krizalit
pupe
oyuncak bebek
pure
püre
püre yapmak, ezmek
purpuro
mor, erguvani
mor renkte
puto
üzüm
putojusu
üzüm suyu
Putunhwa
Mandarin (dil), Putonghua
puzle
yapboz, bulmaca (oyun)
pyale
kase, çanak
pyano
piyano
pyanoyen
piyanist
pyara
armut, Pyrus
pyon
piyon
rabin
haham
radar
radar
radon
radon, Rn
radya
ışın, hüzme
ışın yaymak, radyasyon yaymak
radyagrafi
röntgen filmi, röntgen görüntüsü
radyan
radyan, rad
radyaya
radyasyon
radyo
radyo (cihaz)
radyofon
radyo vericisi, radyo
radyum
radyum, Ra
radyus
yarıçap, radyus
Rafael
Rafael
rafu
raf
rahatu
dinlenme, mola, istirahat
dinlenmek, mola vermek
rahatugi
dinlendirme
dinlendirmek
rahatune
dinlenen
Rahel
Rahel
rahema
merhamet, rahmet
rahemafil
merhametli
rahemapul
merhametli
rahibu
keşiş, rahip, rahibe
rahibudom
manastır
rahim
rahim, döl yatağı
rakun
rakun, Procyon
Ram
Ram
ramadu
kül
Ramses
Ramses
rande
planya, rende
planyalamak, rendelemek
randedo
planyalanmış, rendelenmiş
randevu
randevu, görüşme, buluşma
randevulaşmak, buluşmak
ranko
rütbe, sıra, derece, mevki, yer
sıralamak, rütbelendirmek
rapu
rap (müzik)
rap yapmak
rapuyen
rapçi
rasa
ırk
rasaismo
ırkçılık
rasaista
ırkçı
rasali
ırksal
ırksal olarak
rasamu
çizim, resim, illüstrasyon
çizmek, resimlemek
rasamudo
çizilmiş, resimlenmiş
rasamuyen
illüstratör, çizer, ressam
rasona
akıl, muhakeme, mantık
akıl yürütmek, muhakeme etmek
rasonali
rasyonel, akılcı
rasyonel olarak, akılcı bir şekilde
rasonapul
makul, akla uygun
makul bir şekilde
rasuberi
ahududu, Rubus idaeus
rato
sıçan
raxwa
rüşvet
rüşvet vermek
raxwaya
rüşvet
rayfle
tüfek
real
gerçek, reel
gerçekten, reel olarak
realcu
gerçekleşme
gerçekleşmek
realgi
gerçekleştirme
gerçekleştirmek
realgido
gerçekleştirilmiş
realsim
gerçekçi
gerçekçi bir şekilde
realya
gerçeklik, realite
Rebeka
Rebeka
recepe
reçete, tarif
reçete yazmak, tayin etmek
recepedo
reçete edilmiş, öngörülmüş
recitu
fiş, makbuz
referendum
referandum, halk oylaması
reforma
reform
reform yapmak, ıslah etmek
reformado
reform edilmiş, ıslah edilmiş
regula
kural, yönetmelik, politika
reguladoku
tüzük, berat, ferman
regulapul
düzenli, kurallı
düzenli olarak
rehani
fesleğen, reyhan
reheni
ipotek
ipotek etmek
rehina
rehine
rekabu
üzengi
reki
tırmık, tapan
tırmıklamak, tapanlamak
reklama
reklam, ilan
reklam yapmak, ilan etmek
reklamado
reklamı yapılmış, ilan edilmiş
reklamatahta
reklam panosu
rekomenda
tavsiye, öneri
tavsiye etmek, önermek
rekomendado
tavsiye edilen, önerilen
rekordi
(dünya) rekoru
relativo
göreceli, izafi, bağıl
göreceli olarak
relativomo
nispeten, oldukça, epey
Remon
Raymond
remora
remora, vantuzlu balık
ren
insan, kişi
rengenyum
röntgenyum, Rg
rensu
insanın, kişinin
renyum
renyum, Re
reporti
rapor
rapor etmek, bildirmek
reportido
rapor edilmiş, bildirilmiş
reportiya
raporlama, bildirme
reputasi
itibar, şöhret, ün
reserci
araştırma
araştırma yapmak
resercido
araştırılmış
reserciyen
araştırmacı
reserva
rezervasyon
rezervasyon yapmak, ayırtmak
reservado
rezerve edilmiş, ayrılmış
resini
reçine
resmi
resmi, formal
resmen, resmi olarak
resmixey
formalite
resmiya
resmiyet, formallik
resta
kalan, geri kalan
kalmak
restado
kalan, artakalan
restagi
bırakma, alıkoyma
bırakmak, alıkoymak, saklamak
restane
kalan
restoran
restoran, lokanta
resulta
sonuç, netice
sonuçlanmak, ile sonuçlanmak
resurso
kaynak, araç
retil
sürünme, emekleme
sürünmek, emeklemek
retilyen
sürüngen
revende
ravent, Rheum
reviu
eleştiri, kritik, inceleme
eleştirmek, incelemek
reviudo
eleştirilmiş, incelenmiş
reviuyen
eleştirmen, hakem
rewmati
romatizma
reylu
ray
ri-
yeniden-, tekrar-
riadresu
yönlendirme (posta)
yönlendirmek (posta)
Ricardo
Richard
ricu
tekrarlanma, tekerrür
tekrarlanmak
ridoxo
yeniden okuma
yeniden okumak
rieksame
tekrar test etme, tekrar sınava girme
tekrar test etmek, tekrar sınava girmek
rieskri
yeniden yazma
yeniden yazmak
rifale
yeniden yapma
yeniden yapmak
rigi
tekrar, tekrarlama
tekrarlamak
rikrimenyen
mükerrer suçlu
rilabel
yeniden etiketleme
yeniden etiketlemek
rili
tekrar eden
yeniden, tekrar, yine
rilide
yönlendirme, havale
yönlendirmek, havale etmek
rimarali
tekrar, bir kez daha
rinjon
zil, çan
çalmak
rioko
tekrar görme, tekrar görüşme
tekrar görmek, tekrar görüşmek
riokur
tekrar meydana gelme, nüksetme
tekrar meydana gelmek, nüksetmek
riokurne
tekrarlayan, nükseden
ripul
tekrar eden
yeniden, tekrar
ripulgi
yeniden doldurma
yeniden doldurmak
risasi
kurşun, Pb
Riser-Larsen
Riiser-Larsen
risi
pirinç
risko
risk, riziko
riske atmak, risk almak, göze almak
riskojui
ihtiyat, tedbir
dikkatli olmak, tedbirli olmak
riskojuine
ihtiyatlı, tedbirli
ihtiyatlı bir şekilde, tedbirli bir şekilde
riskopul
riskli, rizikolu
ritmo
ritim
ritmoli
ritmik
ritmopul
ritmik
Roberto
Robert
roboti
robot
robotili
robotik
robotilogi
robotik
robotisim
robot gibi
robotitekno
robotik
rodyum
rodyum, Rh
roketi
roket
roku
rock (müzik)
rol
rol, pay
rol almak, katılmak, yer almak
rolyen
katılımcı
rolyuxi
rol yapma oyunu, RYO
rol yapmak
Roma
Roma
Romani
Roman
rombo
eşkenar dörtgen, baklava dilimi
rosa
gül
rosbif
rosto biftek, rosto
rosmari
biberiye
roso
kırmızı, kızıl
rosopanda
kızıl panda, küçük panda
Ross
Ross (denizi)
rota
dönme, rotasyon
dönmek, döndürmek
rotacune
dönen
rotado
döndürülmüş
roti
ekmek
rotidukan
fırın
roya
rüya, düş
rüya görmek, düşlemek
royayen
hayalperest
ru-
geri-
ruaksyon
tepki, reaksiyon
tepki vermek, reaksiyon göstermek
ruata
geri dönüş
geri dönmek
rubahe
tilki
Ruben
Reuben
rubidyum
rubidyum, Rb
rubin
yakut
rucudu
geri alma
geri almak
rucuki
geri dönüşüm
geri dönüştürmek
ruderfordyum
rutherfordiyum, Rf
rufleksili
retroflex, üst damaksıl
rugbi
ragbi
rugbiyen
ragbi oyuncusu
rugibe
iade, geri verme
iade etmek, geri vermek
ruho
ruh, can
ruholi
manevi, ruhsal
manevi olarak, ruhsal olarak
ruhologi
maneviyat, ruhanilik
ruidi
geri gitme
geri gitmek
ruirsal
geri gönderme, iade
geri göndermek, iade etmek
rujiwa
diriliş, canlanma
dirilmek, canlanmak, hayata dönmek
Rujiwadin
Paskalya
rujiwagi
diriltme, canlandırma
diriltmek, canlandırmak, hayata döndürmek
ruke
arka, sırt
rukebao
sırt çantası
rukemajam
omurilik
rukesahni
arka plan, fon
rukesutun
omurga, belkemiği
rukesutunyen
omurgalı
rukone
tanıma
tanımak
rum
rom
Rumani
Romanya
Rumanili
Rumen
Rumanisa
Rumence
Rumaniyen
Rumen, Romanyalı
Rundi
Burundi
rune
run, rün
runeogi
yenileme, renovasyon
yenilemek, renove etmek
ruoko
geriye bakış
geriye bakmak
rupaya
geri ödeme
geri ödemek
rupel
geri itme, püskürtme
geri itmek, püskürtmek
rupelente
kovucu, böcek savar
rupesa
geri ödeme, para iadesi
geri ödemek, iade etmek
rupul
geri
geriye, geriye doğru
rusehacu
iyileşme
iyileşmek
Rusi
Rusya
Rusili
Rus
Rusisa
Rusça
Rusiyen
Rus
rusoti
eko, yankı
rutenyum
rutenyum, Ru
rutina
rutin
rutinali
rutin
rutin olarak
Rutu
Ruth
rutyao
sekme, geri tepme
sekmek, geri tepmek
ruwoju
destek
desteklemek, arka çıkmak
Rwanda
Ruanda
sabar
sabırlı
sabırla
sabarya
sabır
sabe
yedi, 7
sabecen
yedi yüz
sabedes
yetmiş
sabedesyum
yetmişinci
sabegon
yedigen
sabeple
yedi kat, yedi misli
sabeyum
yedinci
sabike
yarış
yarışmak
sabotaje
sabotaj
sabote etmek, sabotelemek
sabotajedo
sabote edilmiş
sabun
sabun
sabunlamak
sabunkaxa
sabunluk
sabunli bulbula
sabun köpüğü
sabunpul
sabunlu
sabzi
sebze
sabziyow
bitkisel yağ, sebze yağı
Sad
Sade
sadafa
deniz kabuğu, kabuk
sadafamahi
kabuklu deniz hayvanı
Sadismo
sadizm
Sadista
sadist
safe
temiz
temizce, temiz bir şekilde
safegi
temizleme, temizlik
temizlemek
safeya
temizlik
safir
büyükelçi, elçi
safran
safran
safta
hafta
saftafini
hafta sonu
sahay
yardım, destek
yardım etmek, desteklemek
sahaybasa
yardımcı dil
sahayli
yardımcı
yardımcı olarak
sahayli falelexi
yardımcı fiil
sahayyen
yardımcı
sahel
plaj, sahil, kumsal
saheltwala
plaj havlusu
sahem
hisse senedi, hisse
sahembazar
borsa, hisse senedi piyasası
sahi
doğru, düzgün
doğru bir şekilde, doğruca
sahigi
düzeltme, tashih
düzeltmek
sahigili
düzeltici
sahiloga
haklılık
haklı olmak
sahimoni
redaksiyon, düzeltme okuması
düzeltme okuması yapmak, redakte etmek
sahixey
düzelti, düzeltme
sahixinen
ortodoksluk, doğru inanç
sahiya
doğruluk
sahni
sahne
sahnidixan
sahne (yer)
sahnidom
sahne dekoru, dekor
sahte
sert, katı
sertçe, sert bir şekilde
sahtebala
sağlam, dayanıklı, dinç
sahteya
sertlik, katılık
Sakartwelo
Gürcistan
Sakartwelosa
Gürcüce, Gürcü dili
Sakartweloyen
Gürcü
sakfu
çatı, tavan
sakfudom
tavan arası, çatı katı
saksofon
saksafon
salada
salata
salamandra
semender
salami
salam
salmon
somon, somon balığı
salom
selam, selamlama
selamlamak
selam, merhaba
Salomon
Süleyman
Salomoni
Solomon Adaları
salomyen
karşılayıcı
salsa
salsa (dans)
saluba
haç, çarmıh
salun
salon
Salvadori
El Salvador
sama
aynı
samaete
aynıları (kişiler)
samaijen
aynı fikirde olma, hemfikirlik
aynı fikirde olmak, hemfikir olmak
samajensifil
eşcinsel
eşcinsel olarak
samajensifilya
eşcinsellik
samakwanti
aynı miktarda
samaloka
aynı yerde
samamaner
aynı şekilde
samamenalexi
eş anlamlı, sinonim, anlamdaş
samamenapul
eş anlamlı, sinonim
samamo
aynı şekilde, aynı derecede
samanumer
aynı sayıda
samaoto
aynıları (şeyler)
samapul
aynı tür, aynı çeşit
aynı şekilde
Samari
Samiriye
samaryum
samaryum, Sm
samaseba
aynı sebeple
samasu
aynı kişinin
samate
aynısı (kişi)
samato
aynısı (şey)
samawatu
aynı zamanda
samawatuli
çağdaş, eş zamanlı
çağdaş olarak, eş zamanlı olarak
Samoa
Samoa
Samoali
Samoa'ya özgü, Samoalı
Samoasa
Samoaca, Samoa dili
Samoayen
Samoalı
sampo
yürüyüş, gezinti
yürüyüş yapmak, gezmek
sampogi
yürüyüş yaptırma, gezdirme
yürüyüşe çıkarmak, gezdirmek
samrudi
refah, zenginlik, gönenç
gelişmek, serpilmek, zenginleşmek
samrudine
müreffeh, gelişen, zengin
samrudipul
müreffeh, gelişen
Samwel
Samuel
San Kristofer ji Nevis
Saint Kitts ve Nevis
San Lorenso
Aziz Lawrence
San Lusia
Saint Lucia
San Marino
San Marino
San Tome ji Prinsipe
São Tomé ve Príncipe
San Vinsent ji Grenadin
Saint Vincent ve Grenadinler
sandal
sandalet
sandan
saçma
sanduku
kutu, sandık
sandwici
sandviç
sangu
saklanma
saklanmak
sangucu
saklanma
saklanmak
sangudo
saklı, gizli
sangudom
saklanma yeri, sığınak, in
sanobar
çam, Pinaceae
Sanskritam
Sanskritçe
Santari
Santali (dili)
santo
kutsal, mukaddes
Santo Biskopodom
Papalık Makamı, Kutsal Makam
Santo Papa
papa
santogi
kutsama, takdis etme
kutsamak, takdis etmek
santolala
ilahi
santoyen
aziz, evliya
sapatu
ayakkabı
sapatudukan
ayakkabı mağazası, ayakkabıcı
Sapfo
Sapfo
Sapfoli
Sapfo'ya ait, Sapfik
Sara
Sara
sardina
sardalya
Sargaso
Sargasso, sargassum
sari
sığırcık
sarjenti
çavuş
sarkasmo
sarkazm, iğneleme, alay
sarpen
yılan
sarpenmahi
yılan balığı, Anguilliformes
satari
sıra, dizi, satır
satelite
uydu, peyk
sati
gerçek
gerçekten, doğrusu
satiya
gerçek, hakikat, doğruluk
satu
saat, zaman
satumeter
saat
Saul
Saul
savana
savan
Sawdi
Suudi Arabistan
Sawdili
Suudi, Suudi Arabistanlı
Sawdiyen
Suudi, Suudi Arabistanlı
sawna
sauna
sawsa
sos, salsa
saye
gölge
sayfa
sayfa
sayni
imza
imzalamak
saynido
imzalanmış
saypan
duruşma, dava, yargılama
yargılamak
sayso
tahmin
tahmin etmek
se
dönüşlülük zamiri, kendi, kendini
se-
kendi-, oto-
sealimdo
kendi kendine öğrenmiş, alaylı
seanalisi
öz analiz, kendini analiz etme
kendini analiz etmek
seasosya
katılmak, (kendini) ilişkilendirmek
seba
sebep, neden, gerekçe
sebakal
sebepsiz, keyfi
sebepsizce, keyfi olarak
sebanyo
yıkanmak, banyo yapmak
Sebastyan
Sebastian
sebawe
öz savunma, nefsi müdafaa
kendini savunmak
sedabihu
fedakarlık, kendini feda etme
kendini feda etmek
sedabihune
fedakar
Sefani
Sefanya
Sefardi
Sefarad, Sefardi
sefide
beyaz, ak
sefidebalena
beluga, beyaz balina, Delphinapterus
sefidemo
açık (renk tonu)
sefideya
beyazlık, beyaz renk
sefil
bencil
sefoto
özçekim, selfie
özçekim yapmak, selfie çekmek
segil
siğil
segoyondo
serbest meslek sahibi
seha
sağlıklı
sağlıklı bir şekilde
sehacu
iyileşme, sağlığına kavuşma
iyileşmek, sağlığına kavuşmak
sehagi
iyileştirme, tedavi etme
iyileştirmek, tedavi etmek
sehagine
şifalı, sağlığa yararlı
sehaya
sağlık, sıhhat
seinoko
iç gözlem, öz gözlem
iç gözlem yapmak
seismo
egoizm, bencillik
seismofil
egoist, bencil
sejiwagrafi
otobiyografi, öz yaşam öyküsü
sekrasine
özerk, otonom
özerk bir şekilde, otonom olarak
sekretari
sekreter
sekretaridom
sekreterlik, sekretarya
seksi
seksi
seksi bir şekilde
seksiya
seksilik, cazibe
sekso
seks, cinsel ilişki
seks yapmak, sevişmek
seksobawlu
cinsel saldırı, tecavüz
cinsel saldırıda bulunmak, tecavüz etmek
seksofilya
libido, cinsel dürtü
seksoli
cinsel, seksüel
cinsel olarak
seksomalfilya
şehvet (günah)
seksopel
seksapel, cinsel çekicilik
cinsel olarak cezbetmek
seksopeldo
şehvetli, istekli, azgın
şehvetle, istekli bir şekilde
seksovole
cinsel uyarılma
cinsel olarak uyarılmak, azmak
sekundo
saniye, s
sela
sel, tufan, su baskını
sel basmak, su basmak
selado
sel basmış, su altında kalmış
selenyum
selenyum, Se
seleri
kereviz
seleti
seçim, seçme, tercih
seçmek, tercih etmek
seletido
seçilmiş
seletifil
seçici
seçici bir şekilde
seli
kendi
selsyus
santigrat, celsius, °C
semi
yarı, kısmen, -imsi, -ımsı
yarım, parça
semi semi
şöyle böyle, eh işte
semiblue
mavimsi
semibruno
kahverengimsi
semidayra
yarım daire, yarım çember
semihwese
grimsi
semiisula
yarımada
semijalo
sarımsı
semikijawi
yeşilimsi
seminyan
sömestir, yarıyıl
semipurpuro
morumsu
semiroso
kırmızımsı
semisodar
üvey kardeş
semisyahe
siyahımsı
semiteo
yarı tanrı
semoni
içgözlem
içgözlem yapmak
semorgi
intihar
intihar etmek
sempay
dar
dar bir şekilde
sempayya
darlık
sen
olmak
sen peldo
canı istemek
senaryo
senaryo
senato
senato
senatoyen
senatör
sencu
olma, dönüşme
olmak, haline gelmek, dönüşmek
Senegal
Senegal
Senegalli
Senegalli
Senegalyen
Senegalli (kişi)
sengi
-laştırma, -leştirme, haline getirme
-laştırmak, -leştirmek, haline getirmek, dönüştürmek
senmun
glottis, ses yarığı
senmunli
glotal, gırtlaksı
sentay
kara yosunu, yosun
senyor
bay, bayan, beyefendi, hanımefendi
Serbi
Sırbistan
Serbisa
Sırpça
Serbiyen
Sırp
serotonin
serotonin
serum
serum
serval
serval
servi
hizmet, servis
hizmet etmek, servis yapmak
servido
servis edilmiş
servimusiya
kulluk, esaret
servimusiyen
hizmetçi, uşak
servitora
sunucu (makine), server
servitul
sunucu (araç/makine), server
serviyen
hizmetli, garson, servis elemanı
serye
seri, dizi
sesam
susam
sesekso
mastürbasyon
mastürbasyon yapmak
sesu
kendi
sesyon
oturum, seans
setin
ayar, ayarlama
ayarlamak
setreyna
kendini eğitmek, antrenman yapmak
sewdo
sahte, sözde, yalancı
sahte bir şekilde
sewdosyensi
sözde bilim, sahte bilim
sexinloy
özgüven
sexinloypul
kendine güvenen, özgüvenli
kendine güvenerek, özgüvenle
seya
benlik, kendi
Seycel
Seyşeller
seyeku
yemin, ant
yemin etmek, ant içmek
seyekudo
yeminli, yemin edilmiş
seza
ceza
cezalandırmak
sezado
cezalandırılmış
sezaible
cezalandırılabilir
cezalandırılabilir bir şekilde
sezamorgi
idam
idam etmek
si
evet
Sibiri
Sibirya
siborgyum
seaborgiyum, Sg
sicu
onaylamak, kabul etmek, evet demek
sicunki
ergenlik
side
oturma
oturmak
sidegi
oturtma
oturtmak
sidene
oturan
oturarak
sidetul
koltuk, sandalye, oturak
sifa
özellik, nitelik, vasıf
sifabon
iyi huylu, karakterli
sifalari
karakter, kişilik, huy
sifalexi
sıfat
sifre
düdük, ıslık
ıslık çalmak, düdük çalmak
sifretul
düdük
sifrexey
ıslık, düdük
sigaro
puro
Siki
Sih
siko
zihin, akıl
sikobimar
akıl hastası
akıl hastası olarak
sikobimarya
akıl hastalığı
sikohospital
psikiyatri hastanesi, akıl hastanesi
sikoli
zihinsel, akli
zihinsel olarak, aklen
sikologi
psikoloji
sikologiyen
psikolog
sikomedis
psikiyatri
sikomedisyen
psikiyatrist
sikoosis
psikoz
sikoosisli
psikotik
psikotik bir şekilde
sili
olumlu
olumlu bir şekilde
silikon
silikon, Si
silofon
ksilofon
silsila
zincir
silsilamon
halka (zincir)
silweta
silüet
Silweta
Silüet
sim
benzer, gibi
benzer şekilde
simbolo
sembol, simge
simbologidatul
lejant
simbololi
sembolik, simgesel
sembolik olarak, simgesel olarak
simensu
simens, S
simetri
simetri
simetrili
simetrik
Simon
Simon
simpati
sempati, merhamet, acıma
simpatilaye
acınacak halde, zavallı
acınacak bir şekilde
simpatipul
şefkatli, anlayışlı, duygudaş
simula
simülasyon
simüle etmek
simulado
simüle edilmiş, benzetilmiş
simulatora
simülatör, benzetici
simya
benzerlik
sindan
örs
Sindi
Sind (Pakistan'da eyalet)
Sindili
Sindce
Sindce
Sindisa
Sindce (dil)
Sindiyen
Sindli (kişi)
sindrom
sendrom
sindrom Asperger
Asperger sendromu
sindrom Dawn
Down sendromu, trizomi 21
sinfoni
senfoni
sinfonili
senfonik
sinfonisim
senfonik
singa
aslan, Panthera leo
Singapura
Singapur
singasa
kükreme
kükremek
Sinhala
Sinhala
Sinhala
Sinhalasa
Sinhalaca (dil)
sinjabu
sincap, Sciuridae
sinkroniza
senkronizasyon, eşzamanlama
senkronize etmek, eşzamanlamak
sinkronizado
senkronize, eşitlenmiş
sino
sinüs
sintaksu
sözdizimi, sentaks
sintaksuli
sözdizimsel, sentaktik
sözdizimsel olarak, sentaktik olarak
sintesis
sentez
sentezlemek
sintesisli
sentetik
sintoma
belirti, semptom
sintomali
semptomatik
semptomatik olarak
sinus
sinüs (anatomi)
sipul
olumlu, kesin
gerçekten, elbette, kesinlikle, olumlu bir şekilde
siri
sır, gizem
sirifil
gizli, ketum
sirili
gizli, sır
gizlice
sisa
altı, 6
sisacen
altı yüz
sisades
altmış
sisadesyum
altmışıncı
altmışıncı olarak
sisagon
altıgen
sisamesi
altı aylık dönem, sömestir, yarıyıl
sisaple
altı kat, altı misli
altı kat, altı misli
sisayum
altıncı
altıncı olarak
sistema
sistem, dizge
sistemali
sistemik
sistemik olarak
sistemapul
sistematik, dizgesel
sistematik olarak, dizgesel olarak
sitafel
tarçın elması, guanabana, annona
siu
dikiş
dikmek
siudo
dikilmiş
siutora
dikiş makinesi
siuyen
terzi, dikici
sivertu
sievert
six
şiş
siya
onay, onaylama
onaylamak, evet demek (-e)
soba
sabah
sobayam
kahvaltı
kahvaltı etmek
soberen
egemen
egemen bir şekilde
soberenya
egemenlik
socebu
kasık
soda
gazoz, sodalı içecek, gazlı içecek
sodar
kardeş
sodarya
kardeşlik
sodyum
sodyum, Na
sofa
kanepe, koltuk, sedir, divan
sofi
bilgelik, akıl
Sofi
Sofi, Sophia
sofilogi
felsefe
sofilogiyen
filozof, felsefeci
sofipul
bilge, akıllı
bilgece, akıllıca
softwer
yazılım
soho
karşılıklı
karşılıklı olarak, birbirine
sohokoberi
örtüşme, çakışma
örtüşmek, çakışmak
sohovada
anlaşma, uzlaşma, sözleşme
anlaşmak, uzlaşmak
sokitan
kömür
Sokrate
Sokrates
soksu
çorap
sokutu
düşüş, düşme
düşmek
sokutudo
düşmüş
sokutugi
düşürme
düşürmek
sol
sadece, yalnızca, tek
sol-
tek-, sadece-, yalnız-
Sola
Güneş (bizim gezegen sistemimizde)
solabanyo
güneş banyosu
güneşlenmek
soladin
pazar
solaflura
ayçiçeği, günebakan
solainfracu
gün batımı, gurup
gün batmak
solali
güneş, solar
güneşle ilgili olarak, solar olarak
solapul
güneşli
güneşli bir şekilde
solasupracu
gün doğumu, şafak
gün doğmak
solli
saf, sırf, salt
sadece, sırf, saf olarak
solo
yalnız, tek
yalnız, tek başına
solokrabe
keşiş yengeci, pagur
solosekso
mastürbasyon
mastürbasyon yapmak
soloya
yalnızlık, tek başınalık
soloyapul
yalnız, münzevi
yalnız bir şekilde
soloyen
yalnız kimse, münzevi
solunbete
tek çocuk
solunpul
eşsiz, benzersiz, yegane
eşsiz bir şekilde
solusi
çözelti, solüsyon (kimya)
çözmek, çözünmek
solusido
çözünmüş, erimiş
solya
saltlık, sadelik
Somali
Somali
Somalisa
Somalice (dil)
somno
uyku
uyumak
somnobao
uyku tulumu
somnogi
uyutma
uyutmak
somnokamer
yatak odası
somnone
uyuyan, uykuda
uyurken
somnoosis
uykusuzluk, insomnia
somnopeldo
uykulu
uykulu bir şekilde
somnovole
uykulu olma
uykusu gelmek
Somov
Somov (denizi)
somu
sarımsak
somupul
sarımsaklı
somuroti
sarımsaklı ekmek
sonxi
kayıp, zarar, zayi
kaybetmek
sonxido
kayıp, kaybolmuş
sonzay
varoluş, mevcudiyet
var olmak, mevcut olmak
sonzaylogi
ontoloji, varlık bilimi
sonzayne
var olan, mevcut
soprano
soprano
soseji
sosis, sucuk, yarak (penis, argo)
soso
kanka, birader, bacı, kardeş (samimi)
sosyal
sosyal, toplumsal
sosyal olarak, toplumsal olarak
sosyallogi
sosyoloji, toplum bilimi
sosyaltim
toplum, cemiyet
soti
ses
ses çıkarmak
sotigi
ses çıkarma, seslendirme, çalma (enstrüman)
ses çıkarttırmak, seslendirmek, çalmak (enstrüman)
sotije
ses seviyesi, sesin şiddeti
sotikal
sessiz, sakin
sessizce, sakin bir şekilde
sotikalya
sessizlik, sükûnet
sotilil
kısık, hafif (ses)
kısık sesle, hafifçe
sotilogi
akustik, ses bilimi
sotimon
nota, ton, ses
sotipul
yüksek sesli, gürültülü
yüksek sesle
Sovyeti
Sovyet
soxo
heykel
soya
soya, soya fasulyesi
soyo
kaşıntı
kaşınmak
soyone
kaşındıran, kaşıntılı
su
-in/-ın/-un/-ün (iyelik eki)
submiti
sunma, arz etme, teslim etme
sunmak, arz etmek, teslim etmek, vermek (belge, teklif vb.)
submitido
sunulmuş, teslim edilmiş
Sudan
Sudan
sude
güney
Sudeafrika
Güney Afrika
Sudeafrikali
Güney Afrikalı
Sudeafrikayen
Güney Afrikalı
sudedongu
güneydoğu
sudegarebi
güneybatı
Sudekorea
Güney Kore
sudeli
güney, güneyli
güneye, güneyde
Sudesudan
Güney Sudan
sudino
iğne
suferi
acı, ıstırap, çile
acı çekmek, ıstırap çekmek, -den muzdarip olmak
sugu
deyim, kalıplaşmış ifade, tabir
suhe
kuru
kuru bir şekilde
suhecu
kuruma
kurumak
suhegeo
çöl
suhegi
kurutma
kurutmak
suhegras
kuru ot, saman
suheprumu
kuru erik
suheputo
kuru üzüm
sui
su
suibloki
baraj
suifobi
hidrofobi, su korkusu
suikal
susamış
suipeldo
susamış
suipul
sulu, su almış, hidrate olmuş
suisokutu
yağış
sujeto
özne (dil bilgisi)
sukeri
şeker
sukeripul
şekerli
sukerosu
sakkaroz, sükroz
suki
beğeni, hoşlanma
beğenmek, hoşlanmak
sukigi
memnuniyet, hoşa gitme
memnun etmek, hoşuna gitmek, cezbetmek
sukses
başarı
başarmak, başarılı olmak
suksespul
başarılı
başarıyla, başarılı bir şekilde
sukwa
karpuz
Sulawesi
Sulawesi, Celebes
sulfur
kükürt, S
sulfurli
sülfürik
suli
kendi
suli namelexi
özel ad, özel isim
suli tosifulexi
özel sıfat-zarf kelimesi
Sulu
Sulu
sumake
sumak, Rhus
sumbole
başak
sumul
kuyu, şaft
suna
suni, yapay, insan yapımı
suni olarak, yapay olarak
sunami
tsunami
sunatofa
peruk, takma saç
sunayen
android
sungay
hasar, zarar, yaralanma
hasar vermek, zarar vermek, incitmek, yaralamak, hasar görmek, zarar görmek, incinmek, yaralanmak
sungayne
zararlı, dokunaklı
zararlı bir şekilde
sungen
itibar, haysiyet, şeref
sungenkal
aşağılayıcı, küçük düşürücü
aşağılayıcı bir şekilde
sungenkalgi
aşağılama, küçük düşürme
aşağılamak, küçük düşürmek, itibarını sarsmak
sungo
boynuz
suo
sol
sola, solda
suohantafil
solak
suohantali
sol el
suohantaya
solaklık
supa
çorba
super
üstünlük
supra
üstünde, üzerinde
supra-
süper-, hiper-, üstün-, aşırı-
supracu
yükseliş, doğuş
yükselmek, doğmak
suprafuha
yükleme
yüklemek (internete)
supragebo
pazı, kolun üst kısmı
supragi
üste koymak, yükseltmek
üste koymak, yükseltmek, kaldırmak
supraidi
yükseliş, tırmanış
yükselmek, yukarı çıkmak, tırmanmak
suprali
üst, daha üstün
yukarıda, üstte
suprarealsim
hiperrealist, gerçeküstü
supratui
uyluk
supraxanse
avantaj, üstünlük
supraya
üstünlük
üstünde olmak, üstün olmak
suprayen
amir, üst
suprem
en yüce, en üstün, olağanüstü, aşırı
mükemmel, harika, süper (samimi)
supremmo
son derece, aşırı derecede, fazlasıyla
supremya
üstünlük, egemenlik
sura
güneş (bir gezegen sistemindeki herhangi bir yıldız)
suratu
mektup
surfi
sörf
sörf yapmak
surfiyen
sörfçü
Suri
Suriye
Surinam
Surinam
surka
sirke
surprisa
sürpriz
şaşırtmak, sürpriz yapmak
surprisaatake
sürpriz saldırı, baskın
surprisado
şaşırmış, sürpriz
susana
zambak
Susana
Susan
susu
emme
emmek
sutun
sütun, direk
sutyen
sütyen
suxey
mülk, iyelik
suya
iyelik, sahiplik
sahip olmak
suyali pornamelexi
iyelik zamiri
suyali sifalexi
iyelik sıfatı
suyayen
sahip, malik
suyon
yüzme
yüzmek
suyondom
(yüzme) havuzu
suyongi
yüzdürme
yüzdürmek
suyonkostum
mayo
suyonlabas
mayo
suyontul
yüzgeç, palet
suyonyen
yüzücü
Swahili
Svahili
Svahilice
Swahilisa
Svahili dili, Svahilice
Swahiliyen
Svahili (kişi)
swal
soru
sormak
Swatini
Esvatini
swe
vergi
vergilendirmek
swedo
vergilendirilmiş
Sweri
İsveç
Swerili
İsveç
Swerisa
İsveççe
Sweriyen
İsveçli
sweta
ter
terlemek
swetagi
terletme
terletmek
swetane
terleyen
swetapul
terli
terli bir şekilde
sweter
kazak, süveter
swici
(elektrik) düğmesi, anahtar
(düğmeden) açmak, (düğmeden) kapatmak
swikara
kabul
kabul etmek
swikarado
kabul edilmiş
swikaraible
kabul edilebilir
swikaranenible
kabul edilemez
kabul edilemez bir şekilde
swimo
denizanası
swini
domuz
swinimaso
domuz eti
Switze
İsviçre
Switzeli
İsviçre
Switzeyen
İsviçreli
Swomi
Finlandiya
Swomili
Fin
Swomisa
Fince
Swomiyen
Fin
syahe
siyah
syahe prumu
hint eriği, jambolan
syaheberi
böğürtlen
syahemo
koyu (renk)
syaheya
siyahlık, siyah renk
syensi
bilim
syensili
bilimsel
bilimsel olarak
syensipul
bilimsel
bilimsel olarak
syensiyen
bilim insanı, bilimci
Syeraleon
Sierra Leone
Syon
Siyon
tabako
tütün
tabar
balta
yontmak, kesmek
tabasum
gülümseme, tebessüm
gülümsemek, tebessüm etmek
tabasumgi
gülümsetme
gülümsetmek
tabel
tablo, çizelge
tableta
tablet
tabriku
tebrik
tebrik etmek
tebrikler
tabu
tabu
tabutu
tabut
taco
deve kuşu
tadiku
onay, teyit
onaylamak, teyit etmek
tafasir
yorum, yorumlama
yorumlamak
tahal
dalak
tahamul
tolerans, hoşgörü, tahammül
tolere etmek, tahammül etmek, katlanmak
tahta
tahta, kalas
tahtu
taht
tahyo
uzlaşma, taviz, anlaşma
uzlaşmak, taviz vermek, anlaşmak
tair
(araba) lastiği
taji
taç
takibu
takip, kovalama
takip etmek, kovalamak
taklidu
taklit
taklit etmek
taklidudo
taklit edilmiş
takliduyen
taklitçi
tako
tako
taksi
taksi
taksiyen
taksi şoförü, taksici
talento
yetenek
yetenekli olmak, yetenekli kılmak
talentopul
yetenekli
talisman
tılsım, muska
talitipu
kaya midyesi
taluji
kar
kar yağmak
talujibunhway
çığ
talujimon
kar tanesi
talujitahta
snowboard, kar kaykayı
talyum
talyum, Tl
tamadun
medeniyet, uygarlık
medenileştirmek, uygarlaştırmak
tamadundo
medeni, uygar
tamaduntim
medeniyet, uygarlık
tamal
tamal
tamaluku
dalkavukluk, pohpohlama
dalkavukluk etmek, pohpohlamak
tamarin
demirhindi
tamba
bakır, Cu
tamburin
tef
tami
tatlı
tatlı bir şekilde
Tamil
Tamil Nadu
Tamilli
Tamil
Tamilsa
Tamilce
Tamilyen
Tamil (kişi)
tamipatato
tatlı patates
tamixey
tatlı, şekerleme
tamiya
tatlılık
tamlam
açgözlülük, hırs, tamah
göz dikmek, imrenmek
tampon
tampon
tange
sıkı, dar
sıkıca, sıkı bir şekilde
tangente
teğet (matematik)
tanke
tank (askeri)
tantalum
tantal, Ta
tanxiku
iç çekiş, ah
iç çekmek, ah etmek
tanxikugi
iç çektirme
iç çektirmek
Tanzani
Tanzanya
tapir
tapir
taradudu
tereddüt, duraksama
tereddüt etmek, duraksamak
taraf
taraf, yan
tarafkal
tarafsız, yansız
tarafsızca, yansızca
taraftim
(siyasi) parti
tarafya
taraf tutma, önyargı, yanlılık
tarahon
tarhun
tarbux
fes
tarhaxkun
karahindiba
tarihe
tarih
tarki
hindi (kuş)
tarkimaso
hindi (eti)
taroto
tarot (kartları)
taru
katran
taruta
dökülme, saçılma
dökülmek, saçılmak
tarutagi
dökme, koyma
dökmek, koymak
tas
-a/-e (yönelme durumu), için (alıcı)
tasaduf
tesadüf, rastlantı
tesadüf etmek, rast gelmek, denk gelmek
taseri
etki, nüfuz
etkilemek
taserido
etkilenmiş
taseriyen
etkileyici kişi, nüfuzlu kişi, influencer
taslum
alma, teslim alma
almak, teslim almak
taslumyen
alıcı
Tasman
Tasman, Tasman Denizi
tasswal
sorgu, sorgulama
sorgulamak, sorguya çekmek
tasya
içindir
tatika
taktik
tatmini
değerlendirme, takdir, kıymetlendirme
değerlendirmek, takdir etmek, kıymetlendirmek
tatminimarka
not (okul)
not vermek, değerlendirmek
tatminiyen
değerlendirici, bilirkişi, hakem
tatua
dövme
dövme yapmak
tavusi
tavus kuşu
tawa
tava
tawakeke
pankek, krep
tawni
veba, salgın hastalık, istila
istila etmek, sarmak
Tay
Tayland
taydu
tavır, tutum
tayga
tayga
tayla
fayans, kiremit, karo
Tayli
Tayland, Tay
Tayca
taymi
kekik
taypu
yazma (daktilo/klavye), yazım
yazmak (daktilo/klavye)
tayputora
daktilo
Taysa
Tayca
tayti
değiştirme, yerine koyma, ikame
değiştirmek, yerine koymak, ikame etmek
Taywan
Tayvan
Tayyen
Taylandlı
taze
taze
taze, yeni
te
o
teatro
tiyatro
teatroxey
oyun (tiyatro), piyes
tehdidu
tehdit
tehdit etmek
tejam
keskin
keskin bir şekilde
teknesyum
teknesyum, Tc
teknika
teknik
teknikali
teknik
teknik olarak
tekno
teknoloji
teknoli
teknolojik
teknolojik olarak
televisi
televizyon
televizyonda yayımlamak
teli
uzak
uzaktan
teli-
tele-, uzaktan
teli fe
-den uzak
teli lefe
çok önce (+ isim)
teli lefe na
-meden çok önce
teli leki
-meden çok önce
teli of
-den uzak
teli xafe
çok sonra (+ isim)
teli xafe na
-dıktan çok sonra
teli xaki
-dıktan çok sonra
teliergo
uzaktan çalışma
uzaktan çalışmak
telifikir
telepati
telepati kurmak
telifon
telefon
telefon etmek, aramak
teligrafi
telgraf
teliharka
telekinezi
telekinezi yapmak
telije
mesafe, uzaklık
telileli
çok eski, çok zaman önce
teliokotul
teleskop
telixali
uzun bir süre sonra, uzun zaman sonra
teliya
uzaklık
Telugu
Telugu
Teluguca
Telugusa
Teluguca
Teluguyen
Telugu (kişi)
teluryum
tellür, Te
tem
hakkında, üzerine, ilgili
tem-
hakkında, ilgili
tema
konu, tema
hakkında olmak, ile ilgili olmak
tembal
tembel
tembelce
temfikir
hakkında düşünce
hakkında düşünmek
temki
hakkında olduğu, ki o konuda
templato
şablon
temwawa
yas, keder, ağıt
yasını tutmak, için ağlamak, ağıt yakmak
temya
hakkında olmak, ile ilgili olmak
tenda
çadır
tendon
tendon, kiriş
tenesin
tenesin, Ts
tengu
asma, sarmaşık
tenis
tenis
tenjire
tencere, kaserol
tenmun
gök cismi, astro-
tenmunlogi
astronomi, gök bilimi
tenor
tenor
tensor
tensör (matematik)
tentakul
dokunaç
Tenwo
Uranüs (gezegen)
teo
tanrı, tanrıça, ilah, Tanrı
teoamiru
(tanrı) buyruğu, emir
teoista
teist, tanrıcı
teokalismo
ateizm, tanrıtanımazlık
teokalista
ateist, tanrıtanımaz
teologi
teoloji, ilahiyat
teologiyen
teolog, ilahiyatçı
teori
teori, kuram
teorili
teorik, kuramsal
teorik olarak, kuramsal olarak
tera
10^12, trilyon, tera-, T
terakota
terakota, pişmiş toprak
terapi
terapi, tedavi
terapi uygulamak, tedavi etmek
terbyum
terbiyum, Tb
Teresa
Teresa
teritori
bölge, arazi, toprak
terminal
terminal (havaalanı, bilgisayar vb.)
termo
ısı, sıcaklık
sıcak olmak, ısınmak, ısıtmak
termoday
sıcak
sıcak bir şekilde
termodo
ısıtılmış, ısınmış
ısıtılmış şekilde
termoje
sıcaklık
termokrasitul
termostat
termokumax
battaniye
termolil
ılık
ılık bir şekilde
termometer
termometre, ısıölçer
sıcaklığını ölçmek
termomosem
yaz
termopul
sıcak
sıcak bir şekilde
teror
terör, dehşet
terörize etmek, dehşete düşürmek
Tesaloni
Selanik
tesis
tez
tesla
tesla (birim), T
teslimu
teslimiyet, pes etme
teslim olmak, pes etmek, vazgeçmek
tesu
onun
tesu ete
onunkiler (canlılar için)
tesu oto
onunkiler (nesneler için)
tesu te
onunki (canlı için)
tesu to
onunki (nesne için)
teve
televizyon, TV
textil
kumaş, dokuma, tekstil
texto
metin, text
textura
doku, tekstür
teyan
teklif, öneri
teklif etmek, önermek, arttırma yapmak (açık arttırmada)
tibya
kaval kemiği, tibia
tie
teyze, hala, amca, dayı
tiga
üç, 3
tigabasali
üç dilli
üç dilli olarak
tigacen
üç yüz
tigades
otuz
tigadesyum
otuzuncu
otuzuncu olarak
tigadimensili
üç boyutlu, 3D
tigagon
üçgen
tigagonlogi
trigonometri
tigagontul
üçgen (müzik aleti)
tigamwin
üçlü ünlü
tigaple
üç kat, üçlü
üç katı olarak
tigaxey
trio, üçlü
tigaya
üçlü birlik, teslis
tigayen
trio, üçlü
tigayum
üçüncü
üçüncü olarak
tika
tiktak
tiktak etmek
tiketo
bilet
tilapya
tilapya
tim
takım, ekip
Timoteo
Timoteos
timpani
timpani
tipo
tip, tür, çeşit, cins
tipoli
tipik
tipik olarak
tir
ok
Tireni
Tiren Denizi, Tiren
titanyum
titanyum, Ti
titi
amcacık, teyzecik
Tito
Titus
titulo
başlık (kitap, şarkı vb.)
to
o (cansız varlıklar ve kavramlar için)
Tobago
Tobago
todzi
yatırım
yatırım yapmak
todziyen
yatırımcı
tofa
saç (baş)
tofabroxa
saç fırçası
tofakal
kel
tofamon
saç teli
tofayen
kuaför, berber
tofu
tofu
Togo
Togo
tohin
hakaret, aşağılama
hakaret etmek, aşağılamak
Tojiki
Tacikistan
Tojikili
Tacik, Tacikistanlı
Tacikçe
Tojikisa
Tacikçe (dil)
Tojikiyen
Tacik (kişi)
toka
tıklama, tıkırtı, vuruş
(kapıyı) çalmak, tıklatmak
tokapiu
ağaçkakan
token
jeton, fiş
token des
on sentlik
token dua lima
yirmi beş sentlik, çeyreklik
token lima
beş sentlik
token un
bir sentlik, sent
Tomas
Tomas
tomate
domates
tomatesawsa
domates sosu
ton
ile, birlikte
ton-
eş-, birlikte
tona
ton, ses tonu
tonaksyon
işbirliği
işbirliği yapmak
tonali
tonal
tonal olarak
tonata
toplanma, toplantı, bir araya gelme
toplanmak, bir araya gelmek
tonatatim
toplantı, meclis
toncu
birleşme
birleşmek, bir araya gelmek
toncudu
koleksiyon, toplama
toplamak, bir araya getirmek
tonder
gök gürültüsü
tonderbofun
fırtına, gök gürültülü fırtına
tonergo
işbirliği, kolaborasyon
işbirliği yapmak
tonergoyen
meslektaş, iş arkadaşı
Tonga
Tonga
Tongali
Tongalı
Tongasa
Tongaca
Tongayen
Tongalı
tongi
bağlama, birleştirme
bağlamak, birleştirmek
tongibe
katkı, katkıda bulunma
katkıda bulunmak
tongilexi
türemiş kelime, türev kelime
tongo
birlikte
tongocu
birleşme
birleşmek, bir araya gelmek
tongogi
bağlantı, birleşim
bağlamak, birleştirmek, kombine etmek
tongoya
birliktelik, arkadaşlık
tongoyen
arkadaş, yoldaş, partner
tonhare
paylaşım
paylaşmak
tonidi
eşlik etme, refakat
eşlik etmek, refakat etmek
tonkarar
anlaşma, mutabakat, rıza
anlaşmak, razı olmak
tonlala
birlikte şarkı söyleme
birlikte şarkı söylemek
tonporta
(yanında) götürmek, (yanında) getirmek
tonpresyon
kompres, sıkıştırma
sıkıştırmak
tontexto
bağlam, içerik
tonya
arkadaşlık, birliktelik
birlikte olmak, arkadaşlık etmek
tonyen
arkadaş, yoldaş, partner
tonyongu
paylaşım, ortak kullanım
paylaşmak, ortak kullanmak
topazi
topaz
topi
şapka
topifutru
mantar (şapkalı mantar)
topo
köstebek
tora
cihaz, alet, aygıt, makine
tornado
tornado, hortum
tortiya
tortilla
torus
tor, torus
toryum
toryum, Th
tosa
katliam, kırım
katletmek, kırımdan geçirmek
tosifu
tanım, betimleme, tasvir
tanımlamak, betimlemek, tasvir etmek
tosifulexi
sıfat, zarf, sıfat-zarf kelimesi
tosta
kızartma, kavurma
kızartmak, kavurmak
tostaroti
tost (ekmeği), kızarmış ekmek
tosu
onun
tosu ete
onun olanlar (canlılar)
tosu oto
onun olanlar (şeyler)
tosu te
onun olan (canlı)
tosu to
onun olan (şey)
total
bütün, tüm, mutlak
tamamen, bütünüyle
total dur
boyunca
total wey
her yerinde, baştan başa
totalglobali
evrensel, dünya çapında
evrensel olarak
totalmo
tamamen, bütünüyle, hepten
totalya
bütün, tümü, toplam, bütünlük
totalyakin
kesin, mutlak
kesinlikle, mutlaka
towa
kule
trafiko
trafik
tragedi
trajedi, facia
trampolin
trambolin
tramu
tramvay
trankwilo
sakin
sakince
trankwilogi
sakinleştirme
sakinleştirmek
trankwilogitul
sakinleştirici
trankwiloya
sükunet, sakinlik
trapesi
yamuk, trapez
tras
(bir uçtan bir uca) karşıya, ötesine
tras-
trans-, karşıya, öteye
trasatlantikoli
transatlantik
transatlantik olarak
trascu
geçiş, aktarma
karşıya geçmek, aktarılmak
trasgi
aktarma, transfer
karşıya geçirmek, aktarmak
trasidi
geçiş
karşıya geçmek
trasjensili
transseksüel, transgender
trasli
karşı, diğer taraftaki, trans, transgender
karşıya, karşı tarafta
traspasa
içinden geçme
içinden geçmek
trasplanta
nakil, transplantasyon
nakletmek
trasplasi
aktarma, transfer
aktarmak, transfer etmek
trasporta
ulaşım, taşıma, nakliye
taşımak, nakletmek
trasya
karşıda olmak, diğer tarafta olmak
trator
traktör
trawma
travma
treme
titreme, sarsıntı
titremek, sarsmak
tren
tren
trendom
(tren) istasyonu, gar
trey
tepsi
treyna
antrenman, eğitim, koçluk
eğitmek, antrenman yaptırmak
treynayen
antrenör, eğitmen
Trinidad
Trinidat
Trinidad ji Tobago
Trinidad ve Tobago
triunfa
zafer, utku
kazanmak, zafer kazanmak
triunfamusi
kazanması gereken
trofe
trofe, kupa
trol
trol (fantastik, internet)
trollemek
trombon
trombon
trompeta
trompet
trompo
topaç
tropika
tropik, tropikler
trufel
trüf mantarı, trüf
truta
alabalık
truti
memnun
memnuniyetle
trutigi
memnuniyet, tatmin
memnun etmek, tatmin etmek
trutigine
tatmin edici, yeterli
tatmin edici bir şekilde, yeterli bir şekilde
tuba
tuba
tubihu
azarlama, paylama
azarlamak, paylamak, kınamak, uyarmak
tubo
tüp, boru
tuborinjon
tübüler çanlar, borulu çanlar
tufan
kasırga, tayfun, siklon
tui
bacak
tukan
tukan, Ramphastidae
tuko
tükürük
tükürmek
tuksedo
smokin
tul
alet, araç
tulipa
lale
tullari
ekipman, teçhizat, donanım
tulyum
tulyum, Tm
tumor
tümör, ur
tuna
ton balığı, orkinos, Thunnini
tundra
tundra
tunel
tünel
tunge
fıçı, varil
tungesten
tungsten, volfram, W
tunika
tunik
Tunisi
Tunus
tupyo
oy, rey
oy vermek, oy kullanmak
tupyodom
sandık, oy verme yeri
tupyogi
anket, kamuoyu yoklaması
anket yapmak
tupyokarta
oy pusulası
turan
toprak
turban
türban
turbin
türbin
turi
gezi, tur, seyahat
gezmek, seyahat etmek
turiya
turizm
turiyen
turist
Turki
Türkiye
Turkili
Türk
Türkçe, Türk usulü
Turkisa
Türkçe (dil)
Turkiyen
Türk
Turkmeni
Türkmenistan
Turkmenili
Türkmen
Türkmence, Türkmen usulü
Turkmenisa
Türkmence (dil)
Turkmeniyen
Türkmen (kişi)
turno
sıra
sırası gelmek, sıra ...-da olmak
turxi
turşu
turşu kurmak, tuzlamak
turxisawsa
turşu sosu, relish
tute
dut, Morus
tutum
kalp, yürek
tutuminfarto
kalp krizi, miyokart enfarktüsü
tutumli adolaitis
miyokardit, kalp kası iltihabı
tutumlogi
kardiyoloji
tutumnarem
nazik, yumuşak huylu, şefkatli
nazikçe, yumuşak bir şekilde, şefkatle
Tuvalu
Tuvalu
Tuvaluli
Tuvalulu
Tuvalu usulü
Tuvalusa
Tuvalu dili, Tuvaluca
Tuvaluyen
Tuvalulu (kişi)
twala
havlu
twalete
tuvalet, klozet
twaletekamer
tuvalet, lavabo, WC
twaletepaper
tuvalet kağıdı
tweji
emeklilik
emekli olmak
tyan
nokta
tyanvirgul
noktalı virgül
tyao
atlama, sıçrama, zıplama
atlamak, sıçramak, zıplamak
tyenga
kuğu, Cygnus
tyojan
meydan okuma, kafa tutma
meydan okumak, kafa tutmak, sorgulamak
u
(genel şimdiki zaman belirteci; 'şimdi' anlamına gelen isteğe bağlı fiil parçacığı)
uflasi
iflas, aciz
iflas etmek
ufue
iğrenme, tiksinti
iğrenmek, tiksinmek, iğrendirmek, tiksindirmek
iğrenç, öf, tü
ufuku
ufuk
Uganda
Uganda
Ugandali
Ugandalı
Uganda usulü
Ugandayen
Ugandalı (kişi)
uje
zaten, bile, çoktan
ujira
maaş, ücret
ukabu
kartal
Ukraina
Ukrayna
Ukrainali
Ukraynalı
Ukrayna usulü
Ukrainasa
Ukraynaca (dil)
Ukrainayen
Ukraynalı (kişi)
ukungu
sis, pus
ulcera
ülser, yara
ülserleşmek, yara olmak
ultra
ötesinde, aşırı
ultra-
süper-, ultra-, ötesi-, aşırı-
ultradose
aşırı doz, doz aşımı
ultrajiwa
hayatta kalma, sağ kalma
hayatta kalmak, sağ kalmak
ultrali
öteden, öteki (dünyadan)
öteden
ultranaturali
doğaüstü
doğaüstü bir şekilde
ultraordinari
olağanüstü, istisnai
olağanüstü bir şekilde, istisnai olarak
ultrapasa
geçme, aşma
geçmek, aşmak, geride bırakmak
ultraya
ötelik
ötesinde olmak
uma
at
umami
umami
umasa
kişneme
kişnemek
umumi
genel
genellikle, genel olarak
un
bir, 1
un-
tek-, mono-
un ofcare
çeyrek, dörtte bir
un ofcen
yüzde bir
un ofdes
onda bir
un ofdua
yarım
un oflima
beşte bir
un ofnue
dokuzda bir
un ofoco
sekizde bir
un ofsabe
yedide bir
un ofsisa
altıda bir
un oftiga
üçte bir
un solo
tek bir
unabi
hünnap
unbasali
tek dilli
tek dilli olarak
unbasayen
tek dilli (konuşan)
uncu
birlik, birleşme
birleşmek
uncudo
birleşik
uncutim
birlik, sendika, lig
ungi
birleştirme
birleştirmek
ungido
birleştirilmiş
universita
üniversite
unpersonli
bireysel, ferdi
bireysel olarak, tek tek
unsungoyen
tek boynuzlu at
unteoismo
monoteizm, tek tanrıcılık
unteoista
monoteist, tek tanrıcı
unvibrafono
tek vuruş, kapak sesi
unxey
tek şey, birim
unya
birlik, bütünlük
unyen
tek kişi, bekar, solo
unyum
birinci, ilk
ilk olarak, öncelikle
upwasa
oruç
oruç tutmak
uranyum
uranyum, U
Urdu
Urduca
Urdun
Ürdün
urjuha
salıncak
sallanmak
Urugway
Uruguay
Usa
ABD, Amerika Birleşik Devletleri
Usali
Amerikan (ABD)
Usayen
Amerikalı (ABD'li)
usta
uzman, deneyimli
ustaca, uzmanca
ustaya
uzmanlık, deneyim
ustayen
uzman, usta
ustore
ustura
tıraş etmek
utara
kuzey
utaradongu
kuzeydoğu
utaragarebi
kuzeybatı
Utarakorea
Kuzey Kore
utarali
kuzey
Utaramakedoni
Kuzey Makedonya
utu
ütü
ütülemek
uvula
küçük dil, uvula
uvulali
uvular, küçük dil ile ilgili
uya
u harfi
uyu
siz
uyusu
sizin
uyusu ete
sizinkiler (canlılar)
uyusu oto
sizinkiler (nesneler)
uyusu te
sizinki (canlı)
uyusu to
sizinki (nesne)
vada
söz, vaat
söz vermek, vaat etmek
vagina
vajina
vakasi
tatil
tatile çıkmak, tatil yapmak
vaki
balıkçıl
vaksina
aşı
aşılamak
Valentin
Valentin
valvu
valf, vana, supap
vampiri
vampir
van
kamyonet, van
vanadyum
vanadyum, V
vanila
vanilya
Vanwatu
Vanuatu
varano
varan
varnis
vernik, cila
verniklemek, cilalamak
vaselin
vazelin
vaysu
mengele
vegan
vegan
veganyen
vegan
vegetari
vejetaryen
vegetariyen
vejetaryen
velosi
hızlı, çabuk
hızlıca, çabucak
velosigi
hızlanma, ivmelenme
hızlandırmak, ivmelendirmek
velosije
hız, sürat
velosimeter
hız göstergesi, takometre
velosiya
hızlılık, sürat
Venezwela
Venezuela
Venezwelali
Venezuela
Venezwelayen
Venezuelalı
vento
rüzgar
ventopul
rüzgarlı
rüzgarlı bir şekilde
ventorinjon
rüzgar çanı
ventotul
vantilatör, yelpaze
versyon
versiyon, sürüm, varyant
vetor
vektör
vibaja
bölme, bölünme
bölmek
vibra
titreşim
titremek, titreştirmek
vibrafono
titrek ünsüz, tril
Vicenti
Vincent
video
video
vinamra
alçakgönüllü, mütevazı
alçakgönüllülükle, tevazuyla
vinamragi
alçakgönüllü yapma
alçakgönüllü yapmak, mütevazı kılmak
vinamraya
alçakgönüllülük, tevazu
vinil
vinil
vinildisko
(vinil) plak
vino
şarap
viperi
engerek, Viperidae
virgul
virgül
virtwal
sanal, virtüel
sanal olarak, fiilen
virus
virüs
virusli
viral
viral olarak
visa
vize
visita
ziyaret
ziyaret etmek
visitayen
ziyaretçi
vitamin
vitamin
vite
vida
vidalamak
vodka
votka
voka
ses, çağrı
çağırmak
vokafon
mikrofon
vole
irade, istek
istemek
volepul
istekli, hevesli
isteyerek, seve seve
volkano
volkan, yanardağ
volkanoli
volkanik
volkanik olarak
volti
volt, V
voluntir
gönüllülük
gönüllü olmak
voluntirli
gönüllü
gönüllü olarak
voluntiryen
gönüllü
vulva
vulva
vuvu
vulva (klinik olmayan)
vyalu
şişecik, flakon
vyata
ifade, anlatım
ifade etmek
vyayama
egzersiz (fiziksel hareket)
egzersiz yapmak
vyayamadom
spor salonu
vyayamagi
egzersiz (fiziksel hareket)
egzersiz yaptırmak
Vyetnam
Vietnam
Vyetnamli
Vietnam
Vyetnamsa
Vietnamca (dil)
Vyetnamyen
Vietnamlı
vyola
viyola
vyoleta
menekşe (çiçek), Viola
vyolin
keman
vyoloncel
viyolonsel, çello
wadi
vadi
wadisusana
müge, inci çiçeği, Convallaria
wafle
waffle, gofret
wagon
vagon
wahyu
vahiy, kıyamet
wair
tel
wairkal
kablosuz
kablosuz olarak
wakil
temsil
temsil etmek
wakilyen
temsilci, vekil
waksu
balmumu, mum
wakufa
mola, ara
ara vermek, duraklamak
wakufacu
duraklama
duraklamak
wal
-sız, -siz, -suz, -süz
wal-
-sız, -siz, -suz, -süz
wal na
-madan, -meden
wala
eksiklik, yokluk
sahip olmamak, eksik olmak, yoksun olmak
walaganjon
özlemek, yokluğunu hissetmek
walrus
mors, Odobenidae
wangu
hükümdar, kral, kraliçe
hüküm sürmek
wangubeze
kraliçe arı
wangudom
krallık
wangukrasi
monarşi, hükümdarlık
wanguya
krallık, kraliçelik, hükümdarlık
wanji
unutma, unutulma
unutmak
wao
şaşkınlık, hayret
şaşırtmak, hayrete düşürmek, hayran kalmak
vay be, vay canına
waone
şaşırtıcı, harika, müthiş
şaşırtıcı bir şekilde, harika bir şekilde
waoxey
harika, mucize
warisa
miras
miras almak
warum
şişlik, şişme
şişmek
wasabi
wasabi, Eutrema japonicum
wasyatu
vasiyet, vasiyetname
vasiyet etmek
wati
vat, W
watu
zaman, vakit
watuhuru
müsait, boş
watuje
süre
sürmek
watumeter
kronometre
watumon
süre, dönem, vade
watumonli
periyodik, dönemsel
periyodik olarak
wawa
ağlama, feryat
ağlamak
wawagi
ağlatma
ağlatmak
way
ay (sevimlilik belirtir)
wazen
ağırlık
wazenje
ağırlık
ağırlığında olmak, çekmek (ağırlık)
wazenlil
hafif
hafifçe
wazenmeter
terazi, kantar
tartmak
wazenpul
ağır
ağır bir şekilde
waziri
bakan, sekreter
wazirikef
başbakan
waziritim
kabine, bakanlar kurulu
weber
weber, Wb
weda
veda
veda etmek
hoşça kal, güle güle, elveda
wedali
veda
veda ederek
Wedel
Weddell
weji
kama, takoz
wendu
bezelye
wenwen
vızıltı, uğultu
vızıldamak, uğuldamak
wenwenne
vızıldayan, uğuldayan
vızıldayarak, uğuldayarak
wenxi
ilkel, primordial, proto-
ilkel bir şekilde
wermu
solucan, kurtçuk
wey
etrafında, çevresinde
wey-
çevre-, etraf-
wey total
her tarafında, boyunca
weycu
etrafına yayılma, dolanma
etrafına yayılmak, dolanmak
weygebo
kucaklama, sarılma
kucaklamak, sarılmak
weygi
etrafına koyma, çevreleme, kuşatma
etrafına koymak, çevrelemek, kuşatmak
weykumax
atkı, şal
weyli
çevreleyen, etrafındaki
çevresinde
weylungoje
çevre, çeper
weyya
etrafında olmak, çevrelemek, kuşatmak
widu
enlem
wifi
Wi-Fi, kablosuz ağ
wiki
viki
Wilyemu
William
wisen
hijyen
wiski
viski
wisterya
salkım, mor salkım
wixin
prestij, itibar
wixinpul
prestijli, saygın
prestijli bir şekilde
woju
tutma
tutmak (elde vb.)
wojutul
sap, kulp
woxa
yıkama
yıkamak
woxatora
çamaşır makinesi
xa
-acak, -ecek (gelecek zaman eki)
xa-
gelecek-
xa no
-mayacak, -meyecek
xabahu
hayalet, hortlak, ruh
musallat olmak
xabahubaytu
perili ev, hayaletli ev
xabahuhikaye
hayalet hikayesi
xabahuli
hayalet gibi
xabahunavi
hayalet gemi
xadin
yarın, daha sonra, gelecekte
xafe
sonra, -den sonra
xafe-
sonrası, post-
xafe dento
ondan sonra, daha sonra, sonra
xafe morcu
ölüm sonrası
xafe na
-dıktan sonra
xafe to
ondan sonra, daha sonra, sonra
xafe xengi
doğum sonrası
xafebete
torun, soyundan gelen kimse
xafefikso
sonek
xafemorculi
öldükten sonraki
öldükten sonra
xafeplasi
erteleme
ertelemek
xafeplasilexi
sontakı, ilgeç
xafesoba
öğleden sonra
xafexengili
doğum sonrası
xafeyam
tatlı
tatlı yemek
xahedi
tanıklık, şahitlik, ifade
tanıklık etmek, ifade vermek
xahediyen
tanık, şahit (ifade veren kimse)
xaher
şehir, kent, kasaba
xaherdom
belediye binası
xaherkef
belediye başkanı
xaherli
kentsel, şehirle ilgili
kentsel olarak
xaheryen
şehirli, kentli
xahidu
şehit
xahin
şahin, doğan, Falconiformes
xahu
satranç, şah (satrançta)
şah çekmek
xahumatu
satranç, şah mat
xahutahta
satranç tahtası
xaki
-dıktan sonra, -ince
xalaf
fahişe, orospu
xalgam
şalgam
xali
gelecek
gelecekte, daha sonra
xama
mum
xamahole
şamdan
xaman
şaman
xampu
şampuan
şampuanlamak
xamxir
kılıç
xanho
mercan
xanhun
yara izi
yara izi bırakmak
yara izi kalmak
Xani
Satürn (gezegen)
xanidin
Cumartesi
xanka
şüphe, kuşku
şüphelenmek, kuşku duymak
xankakal
şüphesiz, kuşkusuz
şüphesiz, kesinlikle
xankamenapul
belirsiz, muğlak
belirsiz bir şekilde
xanse
şans, talih, kısmet
xansebon
şanslı, talihli
şans eseri, neyse ki
xansebur
şanssız, talihsiz
maalesef, ne yazık ki
xansia
şemsiye
xantaje
şantaj
şantaj yapmak
xanti
barış, huzur
merhaba, hoşça kal
xantipul
huzurlu, barışçıl
huzurlu bir şekilde, barış içinde
xanxwi
manzara, peyzaj
xarke
köpek balığı, Selachimorpha
xarmu
gürgen, Carpinus
Xaron
Sharon
xarti
şart, koşul
xartikal
koşulsuz, şartsız
koşulsuz olarak, şartsız olarak
xartili
koşullu, şartlı
koşullu olarak, şartlı olarak
Xatan
Şeytan
xatu
kum
xatubofun
kum fırtınası
xatumeter
kum saati
xatupul
kumlu
Xaveri
Xavier
xaya
gelecek
ardından gelmek, sonrasında olmak
xayri
arpa, Hordeum vulgare
xehi
övünme, böbürlenme
övünmek, böbürlenmek
xekaste
yenilgi, mağlubiyet
yenmek, mağlup etmek
xekastedo
yenilmiş, mağlup
yenilmiş bir şekilde
xekastenenible
yenilmez
yenilmez bir şekilde
xekaye
şikayet
şikayet etmek
xekayefil
huysuz, dırdırcı
huysuzca
xelange
hortum
xen
doğmuş
xencu
doğum
doğmak
xencudin
doğum günü
xenculi
doğuştan
doğuştan
xengi
doğurma
doğurmak
xenon
ksenon, Xe
xerafu
onur, şan, şeref
onurlandırmak, yüceltmek
xerca
arama, arayış
aramak
xeritu
çizgi, şerit
xeto
dil
tatmak, tadına bakmak
xetocu
tat, lezzet
tadı olmak
xetocubon
lezzetli
lezzetli bir şekilde
xetoya
tat alma duyusu
xetoyukwe
lezzetli, nefis
lezzetli bir şekilde
xey
şey, nesne, eşya
xeylari
eşyalar, şeyler
xidu
deneme, girişim
denemek
xigo
kaza
xijere
kavga, tartışma
kavga etmek, tartışmak
xikar
av
avlamak
xikaryen
avcı, yırtıcı hayvan
xikenje
işkence
işkence etmek
xikenjeli kamer
işkence odası
xikudo
yemek borusu
xilepu
şaplak, tokat
şaplak atmak, tokatlamak
xilo
iplik, tel, sicim
(iplik) eğirmek
ximbi
gizem, sır
xinen
inanç, iman, itikat
xinenmal
sapkın
sapkınca
xinensahi
ortodoks
ortodoks bir şekilde
xinloy
güven, itimat
güvenmek, itimat etmek
xinloylaye
güvenilir
güvenilir bir şekilde
xinyon
uçurum, abis
xirani
bit
xiropu
şurup
xiwon
dilek, istek, arzu
dilemek, istemek, arzulamak
xobi
tüketim
tüketmek
xofer
sürüş, şoförlük
(araba) sürmek, kullanmak
xoferyen
şoför, sürücü
xogyo
ticaret
ticaret yapmak
xogyobloki
ambargo
ambargo koymak
xogyoli
ticari
ticari olarak
xohra
ün, şöhret
ünlü olmak, meşhur etmek
xohrapul
ünlü, meşhur
ünlü bir şekilde
xohrapulyen
ünlü (kişi), şöhret
xoku
şok
şok olmak, şoke etmek
xomin
açıklama, izah
açıklamak, izah etmek
xominnenible
açıklanamaz
açıklanamaz bir şekilde
xor-
-maya başlamak (действиенин башталышы)
xoraham
farkına varma, idrak etme
farkına varmak, idrak etmek
xorata
varış, geliş
varmak, gelmek
xoratex
tutuşturma, ateş alma
alev almak, tutuşturmak
xorestay
ayağa kalkma
ayağa kalkmak
xorewreka
keşif
keşfetmek
xorexku
aşık olma
aşık olmak
xorfe
-den beri, -den itibaren
xorfe nunya
bundan sonra, bundan böyle
xorfirmayen
girişimci, müteşebbis
xorfley
kalkış, havalanma
kalkış yapmak, havalanmak
xorganci
tespit etme, saptama
tespit etmek, saptamak
xorhare
edinme, kazanım
edinmek, kazanmak, elde etmek
xoridi
ayrılış, yola çıkma
ayrılmak, yola çıkmak
xorimanu
inanmaya başlama
inanmaya başlamak
xorixi
farkına varma, bilinçlenme
farkına varmak, bilinci yerine gelmek
farkına vardırmak, bilincini yerine getirmek
xorjanu
diz çökme
diz çökmek
xorjixi
öğrenme
öğrenmek, anlamak
xorjui
fark etme
fark etmek
xorjuiible
fark edilebilir, göze çarpan
fark edilir derecede, göze çarpar bir şekilde
xorki
-dığından beri, -alı/-eli
xorkone
tanışma
tanışmak
xorkonegi
tanıştırma
tanıştırmak
xorlefe
-den önceden beri
xorleki
-madan/-meden önceden beri
xorleta
uzanma, yatma
uzanmak, yatmak
xornavi
(gemiyle) yola çıkma
denize açılmak, (gemiyle) yola çıkmak
xoroko
anlık görme
gözüne ilişmek, bir anlığına görmek
xorsen
olma, dönüşme
olmak, dönüşmek
xorside
oturma
oturmak
xorsomno
uykuya dalma
uykuya dalmak
xortu
şort
xoru
başlangıç
başlamak, başlatmak
xorufilya
inisiyatif, girişim
xoruli
ilk, başlangıçtaki
başlangıçta, ilk olarak
xoruyen
yeni başlayan, acemi
xorwala
kayıp, kaybetme
kaybetmek
xorxugwan
alışma
alışmak
xoryunki
cesaretini toplama
cesaretini toplamak, cesaret bulmak
xosu
az, biraz
az, biraz
xosu xafe xosu
azar azar, yavaş yavaş
Xovin
Chauvin
Xovinismo
şovenizm
xow
gösteri, şov, performans
sergilemek, gösteri yapmak
xowpul
görkemli, olağanüstü
görkemli bir şekilde
xube
dal, kol, şube (biyoloji)
xucyo
talep, gereksinim
talep etmek, gerektirmek
xucyofil
katı, sert, talebkar
katı bir şekilde, sıkı bir şekilde
xugwan
alışkanlık, adet
alışkın olmak, adet edinmek
xugwanpul
alışılmış, olağan, tipik
genellikle, alışıldığı üzere
xuha
hasat, ekin
biçmek, kazanmak, elde etmek
xuhamosem
sonbahar, güz
xuji
parmak
xukra
şükran, minnettarlık
teşekkür etmek
teşekkürler
Xukradin
Şükran Günü
xukrafil
minnettar, müteşekkir
minnetle, şükranla
xukrapul
minnettar, müteşekkir
minnetle, şükranla
xuli
onarım, tamir
onarmak, tamir etmek
xunjan
büyüme, gelişme
büyümek, yetişmek
xunjangi
yetiştirme
yetiştirmek, büyütmek
xupan
yayın
yayınlamak
xupi
ağaç kabuğu
xux
susma, suskunluk
susmak, sessiz olmak
xweki
bitki özsuyu
xwexi
öğrenme
öğrenmek
xwexiyen
öğrenci
xyombu
kamış, hasırotu, kedi kuyruğu
xyuci
utanç, mahçubiyet, rezalet
utanmak, utandırmak, küçük düşürmek
yake
yanma, yanık
yanmak, yakmak
yakin
emin, kesin
elbette, kesinlikle
yakingi
güvence, teminat
güvence vermek, emin olmak, sağlama almak
Yakobu
Yakup
yaku
yak
yam
yemek, gıda
yemek yemek
yamdom
kafeterya, yemekhane
yamdukan
bakkal, market
yamfilya
oburluk
yamgi
besleme
beslemek, yedirmek
yamible
yenilebilir
yenilebilir şekilde
yamkal
aç bir şekilde
yamkalya
açlık
yamkamer
yemek odası
yamnenible
yenmez, yenilemez
yenilemez şekilde
yampeldo
aç bir şekilde
yamtul
yemek takımı, çatal bıçak takımı
yamvole
açlık, iştah
acıkmak, çok istemek
yamxey
yiyecek, gıda
yamyen
yiyici
yanlyo
yakıt
yanmo
yün
yao
ısırık
ısırmak
yarda
yarda
Yason
Jason, Yason
yasuf
yusufçuk
yate
yat
yatima
yetim, öksüz
yawxe
anahtar
yaxu
canavar, hayvan
Yehudi
Yahudi, Musevi
Yahudice
Yehudiismo
Yahudilik, Musevilik
Yehudiyen
Yahudi, Musevi
Yemen
Yemen
yen
(canlı) varlık, kişi, herif, adam, şahıs, kişileştirilmiş nesne
yentu
yutak, farinks
yentuli
faringeal, yutaksal
Yeremia
Yeremya
Yerusalem
Kudüs
Yese
İşay
yesen
vahşi, evcilleştirilmemiş
vahşice
yesenyen
canavar, vahşi
Yesu
İsa
yexim
yeşim taşı
Yidix
Yidiş (dili)
Yoakim
Joachim, Yoyakim
yobu
bel, bel bölgesi
yodin
iyot, I
Yoel
Yoel
yoga
yoga
yogurtu
yoğurt
Yohan
Yuhanna, Jane
yoho
ayartma, baştan çıkarma
ayartmak, baştan çıkarmak
yohone
cezbedici, ayartıcı
cezbedici bir şekilde
yolyu
endişe, kaygı, tasa
endişelenmek, kaygılanmak, dert etmek
yolyudo
endişeli, kaygılı
endişeyle, kaygıyla
yon
ile, vasıtasıyla, aracılığıyla, yoluyla
yon-
ile, vasıtasıyla, aracılığıyla, yoluyla
yon na
-arak, -erek
Yona
Yunus
Yonatan
Yonatan
yonfobi
gözdağı, korkutma
gözdağı vermek, korkutmak
yongu
kullanım, kullanma
kullanmak, yararlanmak
yongudo
kullanılmış, ikinci el
kullanılmış olarak
yonguible
kullanılabilir
kullanılabilir şekilde
yonguyen
kullanıcı
yoni
iyon
iyonize etmek, iyonlaşmak
yonidi
binme, sürüş
binmek (ata, bisiklete vb.), sürmek
yonya
ile yapılmak, aracılığıyla yapılmak
Yonyo
İyon Denizi
yoran
beşik
sallamak, sallanmak
Yosef
Yusuf
yow
yağ
yoxin
vicdan
Yoxwa
Yuşa
yoyo
yoyo
yozay
suç, kusur, kabahat
suçlamak, suçlu olmak
yozaykal
masum
masumca
yozaykalgi
beraat, aklama
beraat ettirmek, aklamak
yozaypul
suçlu
suçlu bir şekilde
yu
sen
Yuda
Yahuda
Yudit
Judith
yugo
boyunduruk
yukwe
hoş, keyifli, tatlı
hoş bir şekilde, keyifli bir şekilde
yukyo
geçerlilik
geçerli olmak
yulaf
yulaf, Avena
Yulyo
Jül
yumaw
tüy, kuş tüyü
yumawlari
tüyler (kuş)
yumuku
göçebelik
göçebe olarak yaşamak
yunki
cesaret
cesaret etmek, cüret etmek, cesaretlendirmek
yunkigi
cesaretlendirme, teşvik
cesaretlendirmek, teşvik etmek
yunkipul
cesur, yürekli, gözü pek
cesurca
Yustin
Justin
yusu
senin
yusu ete
seninkiler (canlılar)
yusu oto
seninkiler (eşyalar)
yusu te
seninki (canlı)
yusu to
seninki (eşya)
yuxi
oyun, maç
oynamak
yuxifil
oyuncu, oyunbaz
oyuncu bir şekilde
yuxikamer
oyun odası
yuxitul
oyuncak
yuxituldukan
oyuncakçı dükkanı, oyuncakçı
yuxixey
oyun (nesne)
yuxiyen
oyuncu
yuxu
gelincik, Mustela
zabatu
müsadere, el koyma
müsadere etmek, el koymak
Zakaria
Zekeriya
zakere
müzakere, görüşme
müzakere etmek, görüşmek
Zambi
Zambiya
Zambili
Zambiyalı
Zambiyen
Zambiyalı
zangar
pas
Zaratuxtra
Zerdüşt, Zarathustra
zarif
zarif, şık, kibar
zarifçe, şık bir şekilde
zaxi
dergi
zebra
zebra, Hippotigris
zekaru
bahsetme, söz etme, anma
bahsetmek, söz etmek, anmak
zendana
zindan
zenjebir
zencefil, Zingiber officinale
zeytuni
zeytin, Olea europaea
zeytuniyow
zeytinyağı
zigzagu
zikzak
zikzak yapmak
zigzagune
zikzaklı
Zimbabwe
Zimbabve
Zimbabweli
Zimbabveli
Zimbabweyen
Zimbabveli
zinko
çinko, Zn
ziper
fermuar
zira
kimyon, Cuminum cyminum
zirehe
zırh
zirkonyum
zirkonyum, Zr
zixe
tıslama
tıslamak
zizi
kuzen (samimi), kuz
zombi
zombi
zona
bölge, alan, kuşak
zonali
bölgesel
bölgesel olarak
zubale
çöp
zubul
solma
solmak
Zuhura
Zühre, Venüs (gezegen)
zuhuradin
Cuma
zukam
nezle, soğuk algınlığı
zukini
kabak, sakız kabağı, Cucurbita pepo
zumbur
eşek arısı
zumrudi
zümrüt
zungu
iz
zungufolo
iz sürme, takip
izini sürmek, takip etmek
zuraka
alakarga
zway
sinek, Diptera